kedinizin hastalanması
başlık "son singapur vapuru" tarafından 11.02.2021 12:26 tarihinde açılmıştır.
1.
günde 9 öĝün yemek verdiğiniz halde hâlâ bir deri bir kemik ise bir veterinere götürmek farz olmuştur. kendi hastalıĝınızda bile bu kadar canınız yanmaz.
devamını gör...
2.
balkon pervazlarında güvercin kovalayan "hero"m 4. kattan bir güvercine dalmış ve düşmüştü. 1 hafta yok oldu, düştüğü yere, yerlere yüzlerce kere gittim, kan izi yok, ceset yok, çöplere baktım yok, neyse biz ümidi kestik artık, 1 hafta sonra 4. katın ve bizim dairenin önünde bir miyav sesi, (binanın dış kapısı da kapalı) sağ arka ayağında hafif bir topallamayla geldi. evde bayram havası, bir yandan kedilerin muhteşemliğine olan hayranlık. 4. kattan düştün, 1 hafta neredeydin? ne yedin? ne içtin? binaya nasıl girdin? bizim katın 4. kat olduğunu daire noyu nereden bildin?
dip: hala balkon demirlerinde cirit atıyor, kediler mükemmel hayvanlar ama aptallar, net...
dip: hala balkon demirlerinde cirit atıyor, kediler mükemmel hayvanlar ama aptallar, net...
devamını gör...
3.
kedi için zor sahibi için çok daha zor olan bir durumdur.
kedimi henüz yavruyken dayıma vermiştim. kuş uğruna 4. kattan düşmüş iç kanama geçirmişti. veteriner hekimimiz demişti ki iç kanama yerine keşke kolu falan kırılsaydı. neyse iyileştikten birkaç ay sonra yengem kendi ülkesine dayım da işine dönmek zorunda olduğundan kedi bana geldi. bendeyken de 5. kattan düştü kolu kırıldı çocuğumun. ilk gece kolundan alçıyı çıkardı. ertesi gün yine narkoz alçı derken 1 ayın sonunda yamuk kaynamış.
o 1 ay o kadar zor geçti ki. acıkıyor, çişi geliyor, beni gördüğü yerde miyavlıyor, öyle melül melül bakıyor. yeni doğmuş bebek gibiydi.
kuşlardan vazgeçti mi? hayır. atlamamayı öğrendi.
kedimi henüz yavruyken dayıma vermiştim. kuş uğruna 4. kattan düşmüş iç kanama geçirmişti. veteriner hekimimiz demişti ki iç kanama yerine keşke kolu falan kırılsaydı. neyse iyileştikten birkaç ay sonra yengem kendi ülkesine dayım da işine dönmek zorunda olduğundan kedi bana geldi. bendeyken de 5. kattan düştü kolu kırıldı çocuğumun. ilk gece kolundan alçıyı çıkardı. ertesi gün yine narkoz alçı derken 1 ayın sonunda yamuk kaynamış.
o 1 ay o kadar zor geçti ki. acıkıyor, çişi geliyor, beni gördüğü yerde miyavlıyor, öyle melül melül bakıyor. yeni doğmuş bebek gibiydi.
kuşlardan vazgeçti mi? hayır. atlamamayı öğrendi.
devamını gör...
4.
hastalığın derecesine ve durumuna bağlı olan ölçüde yaşamdan koparsınız. bütün zamanınızı, varlığınızı, benliğinizi ona adarsınız. baktığınızda bu durum sizi birbirinize daha da yakınlaştırır. iyileşmesini görmekse bütün yapılanların misline değecek biçimdedir. yavrularımızın hastalanmaması temennisiyle...
devamını gör...
5.
5. kattan düştü. öldüm sandım. saatlerce aradık sokakta sabaha karşı binanın önünde buldum. popo kırık sağ ön pati kırık süt disler düşmüş.. içimiz paramparça. neyse ki hepsi hafifti alçılık durum yok. iç kanama yok. sadece kafes istirahati. atlattık. akıllandı mı aslaaa.. ama biz akıllandık artık camlarda file var. bebemiz sağlam.
devamını gör...
6.
hayvan sahiplenmekten korkuyorum.ben aşırı bağlanırdım ailemden bile fazla hatta.bu yüzden yıllar önce kedimi yolda araba çarpınca bir daha bir şeye böylesine sahiplenmek korkutur oldu.hastalanması falan çok üzerdi ben katlanamazdım.
devamını gör...
7.
başlığı okuyumca "kedinizin" diye bir hastalık sanıp geldim.* neyse ki yokmuş. ama galiba kedim bozuk benim. diğer tüm kediler sahiplerini pençeliyor ya da ısırıyor. fakat benim kedim gelip bacaklarıma sürtünüyor, kucağıma oturuyor ve bir kez olsun bırakın ısırmayı pençelemedi bile. sanırım şanslıyım.
devamını gör...
8.
uzer, insani perisan eder.
devamını gör...