1.
günümüzde artık çok önemli hale gelmiş olan, kişinin kendini göze batmadan ancak dikkati üzerine çekecek biçimde allayıp pullayarak karşı tarafa tanıtmasıdır. bunu ustalık haline getirmiş öyle boş insanlar vardır ki, vay be bu nasıl bir adammış/kadınmış dersiniz.
devamını gör...
2.
yaa bu işte benim en anlamadığım ve eksikliğini çok yaşadığım bir şey. on kere dünyaya gelsem beceremem öyle sanıyorum ki...
biz kendimize yakıştıramadık, kibirlenmiycez, mütevazı olcaz derken çok ucuz insanlara malzeme olduk ya ona yanıyorum en çok da.
tesellim o ki; ''zaman en büyük müfessirdir.''
biz kendimize yakıştıramadık, kibirlenmiycez, mütevazı olcaz derken çok ucuz insanlara malzeme olduk ya ona yanıyorum en çok da.
tesellim o ki; ''zaman en büyük müfessirdir.''
devamını gör...
3.
eger network sahibi olmak yani bir insan agi olusturmak istiyorsaniz cok onemlidir. universiteye basladigimdan beri cesitli yerlerde bunun onemi vurgulandi, kaldi ki ben de bir egitime katildim en sonunda. etik olmayabilir, belki kendini oldugundan daha fazlaymis gibi gosteriyorsun ama is dunyasinda hayatta kalmanin da en gerekli yollarindan biri. hatta bu egitimleri alirken de dogru bir analiz yaptiysam ozguvenlerini size aktarmayi cok iyi biliyorlar, goze diger herkesten daha cabuk carpiyorlar.
devamını gör...
4.
iş hayatına başlamadan önce anlamadığım, şimdilerde ise vay anasını diyerek her gün bir başkasının kendini pazarlama sanatını icra edişini izlediğim durumdur.
devamını gör...
5.
kimine göre iyi kimine göre kötü. herkes yapmıyor mu yani şimdi.
devamını gör...
6.
istisnasız herkesin yaptığı şey.
nasıl istisnasız? şöyle;
yeri gelir sosyal medyada beğenilmek için birileri yapar bunu. yeri gelir bir işe kabul edilmek için -mecburen- yaparsınız. yeri gelir bir ilişkiye başlayabilmek için yaparsınız. bazıları da "benim işim olmaz, ben yapmam" diyerek yapmış olur aslında. onların pazarlama yöntemi de budur: "bakın, ben kendimi pazarlamakla uğraşmıyorum. neysem oyum." bir çeşit "barış için kaos" ya da "bir yalana inadırmak için kırk doğru söylemek" yöntemi gibi...
burada karıştırılan şey neysen o olmakla, neysen onu ön plana çıkarmanın aslında benzer şeyler olması. pazarlayacağım derken rol yapıyorsan esas sıkıntı odur. o da zaten kısa sürede ortaya çıkar.
nasıl istisnasız? şöyle;
yeri gelir sosyal medyada beğenilmek için birileri yapar bunu. yeri gelir bir işe kabul edilmek için -mecburen- yaparsınız. yeri gelir bir ilişkiye başlayabilmek için yaparsınız. bazıları da "benim işim olmaz, ben yapmam" diyerek yapmış olur aslında. onların pazarlama yöntemi de budur: "bakın, ben kendimi pazarlamakla uğraşmıyorum. neysem oyum." bir çeşit "barış için kaos" ya da "bir yalana inadırmak için kırk doğru söylemek" yöntemi gibi...
burada karıştırılan şey neysen o olmakla, neysen onu ön plana çıkarmanın aslında benzer şeyler olması. pazarlayacağım derken rol yapıyorsan esas sıkıntı odur. o da zaten kısa sürede ortaya çıkar.
devamını gör...
7.
ezelden beri var olan bir şeydir esasen. zamanla yöntemler değişmiştir. bir zamanlar kendilerini güçlü gösterenler zamanı geldiğinde seçilmiş addettiller. bir vakit geldi kusursuz oldular, şimdiyse "bir insan" olarak "kusurluların en mükemmeli" rolünü oynuyorlar. kimisi en çok mağdur olan, kimisi problemlerden en kolay sıyrılan... bu birilerini düşürdüğü gibi birilerinde de özgüvensizlik yaratıyor. durup düşünmek gerek bazen, bir insan nasıl olur da böyle mükemmel olur diye. bir an bir düşünmeli, bizzat mı şahit olduk kusursuzluğuna? sonra durup düşünmeli, onların yaptığı bize çok mu zor? sonra bir durup hatırlamalı, ağızlarından çıkan her kelam mutlak doğru kabul edilmeyi hak ediyor mu?
böyle insanların ağına düşmemek için düşünmeli. böyle insanlar size "aşağılık ve yetersiz" bir bireymişsiniz gibi hissettirebilirler. unutmayın, oysa siz de herkes kadar kusurlu, herkes kadar eşsiz ve herkes kadar sıradansınız.
böyle insanların ağına düşmemek için düşünmeli. böyle insanlar size "aşağılık ve yetersiz" bir bireymişsiniz gibi hissettirebilirler. unutmayın, oysa siz de herkes kadar kusurlu, herkes kadar eşsiz ve herkes kadar sıradansınız.
devamını gör...
8.
bozkır kurdu da olsan, o bilinmedik şehre gidince, başkalarının inşa ettiği otelde kalıp, başkalarının yaptığı yemeği yiyeceksin. zaten sözü edilen "pazarlama" da bu ilişkilerde başlar. yani kaçınılmaz.
ayrıca herkes bozkır kurdu olamaz, öyle bir gerçeklik yok. sürü kurdu olmayı kabullenenler sayesinde bozkır kurdu olabiliyorsun. karşıtın üzerinden tanımlanırsın, tartışmaya bile yer yok.
ayrıca herkes bozkır kurdu olamaz, öyle bir gerçeklik yok. sürü kurdu olmayı kabullenenler sayesinde bozkır kurdu olabiliyorsun. karşıtın üzerinden tanımlanırsın, tartışmaya bile yer yok.
devamını gör...