kendisi gibi düşünmeyene çomar demek

bu diller kahredecek zaten bizi.
ya çomar ya da vatan haini, terörist oluyorsun ortayı bulup adam gibi konuşamıyorsun.
ama bu genelde sanal ortamda oluyor arkadaş ortamlarında çay kahve bira içerken konuşunca nedense sorun yok herkes birbirine saygılı.
sanırım ülkecek biraz iki yüzlü insanlarız.

kendisi gibi hastalıklı bir milliyetçilik ve dindarlık sergilemeyen kişilere vurulan vatan haini yaftasından yeğdir. 7/24 ülkenin yarısını vatan millet düşmanı ilan eden bir kitle var. bunlar işte çomar. alınıyorlarsa dillerine hakim olacaklar.

tek yönlü düşünen ve başkalarının düşüncelerine de hakim olmaya çalışan at gözlüğü takan insanların davranışıdır.

kendimiz gibi düşünmeyene değil, kendi çıkarından gayrısına saygısı olmayan , bağnaz, cahil, kuş kadar beynini de düşünmekten, sorgulamaktan başka her halta kullanan, embesillere, çomar diyoruz. bir kontrol et kendini böyleysen çomarsın diyeceğim, düşünmek eylemini gerektirir ki neyse...

sırf kendisi gibi düşünmediği için dendiyse faşistliktir. ama deme nedenlerini dinlemek lazım. zira gerçekten çomarsa çomar demek yanlış değildir. söyleyen kişinin neden söylediğini bilmeden yapılan yorumlar doğru olmaz.

akp seçmeninin chp versiyonu.
ikisi de aynı dışkının laciverti.
akp'yi eleştirsen ya hain olursun ya da kafir olursun.
chp'yi eleştirsen ya kanzi oluyorsun ya yobaz oluyorsun ya da gerici oluyorsun.
allahın manyakları aynı şeyin lacivertisiniz. imkan olsa da ikinizi de birden allahınıza kavuştursak.

zafer partisini eleştirince fetöcü oluyorsun
akp'yi eleştirince vatan haini oluyorsun
chp'yi eleştirince şeriatçı bir çomar oluyorsun

kendi gibi düşünmeyene vatan haini diyen, özde kendi vatan haini olan ihale milliyetçilerine söyleniyor ise doğrudur.

kendisi gibi düşünmeyene kızan insana kızıyorum ama burada bir çelişki doğuyor tabii. herkesin düşüncesine saygı gösterilmesi gerekildiğini, göstermez isek de zaten bir sonuç elde edemeyeceğimizi ve hatta bastırılmış düşüncelerin yine bizler için tehlikeli olabileceğini ve en azından kimin ne tip düşünceye sahip olduğunu görebilmemize ve uzaklaşabilmemize yahut önlem alabilmemize fayda sağladığını düşünürüm ve böyle düşünmeyen insanlara kötü söz etmesem de hoşlanmam, pek de saygı duyamam ancak bu da ben gibi düşünmeyen öte dursun demek oluyor kendi içinde.

yani yapılmaması gerektiğini savunuyorken bile yapmış olmaktayız çoğu zaman. bir fark var ki ben bunu yaparken kimseyi kısıtlamıyor, kimseye fikrimi dayatmıyor, bir canlıya maddi veya manevi zarar vermiş olmadı ise kötü bir söz söylemiyorum.

karşıt görüşten de beklentim haliyle bu oluyor ancak yine de nasıl istiyorsa insanlar öyle davransın. davransın ki bizim için de hızlı ayırt edici bir yöntem olsun çünkü zaten fazlasıyla yanılıyoruz bu hayatta ve yoruluyoruz. bari birçoğundan bu vesileyle sıyrılmış olalım.
kabul etsek de etmesek de düşünceler engellenemez. ondan sebep bunu kabul edip huzuru tercih edebiliriz bizler de.

bugün anadolu'nun herhangi bir köyündeki herhangi bir kıraathaneye giderseniz, içeride oturup televizyon ekranına bakan amcaların tamamının dış politika, ekonomi, sağlık, hukuk, eğitim ve tabii ki spor konularında fikirleri olduğunu; en doğru fikrin de kendilerininki olduğunu iddia ettiklerini görürsünüz.
bu amcaların en okumuşu, düşük bir ihtimal de olsa lise mezunudur.
ben iktisat bölümünden mezun olduktan sonra bir de yüksek lisans yaptım. ekonomiyle ilgili bir tartışma gördüğümde, bilgilerimde eksik olup olmadığını kontrol eder ve eğer eksik yoksa ya da savunacağım fikrin bilimsel dayanağını gösterebiliyorsam, tartışnaya girerim. aksi halde "bilmiyorum" ya da "emin değilim" deyip susarım.
sözlüklere bakıyorum; adaletle ilgili bir konuda, yeni neslin çözümü "türk olmak". ekonomiyle ilgili bir konuda toplumun çözümü "öğretmenlerin tatilini azaltmak". sağlıkla ilgili bir konuda sorunun çözümü "doktorları fazla şımartmamak".
tamam, ben de millete çomar diyen ekipteyim, kabul ediyorum ama ben onlara "çomar" demeyince, durumda bir değişiklik oluyor mu?
peki, ya demokrasi?
platon bundan 2.500 yıl önce demokrasinin yanlış ellerde büyük bir tehlikeye dönüşebileceğini iddia etmiş ve bu tezi de demokrasinin etkin bir şekilde hayata geçirildiği 20. yüzyılda kendisini göstermiştir. hitler ve mussolini seçilerek iktidar olmuş 2 liderdir. türkiye'nin yarısının nefret ettiği bazı liderler de seçilerek başa gelmiştir. atatürk'ün çok partili sistemden vazgeçme nedeni de aslında bizim "çomar" diye nitelediğimiz canlı türünün, söz hakkı tanındığında oluşturacağı büyük tehlikeyi görmüş olmasıdır.
şimdi biz atamızın izinden gidiyoruz diye bize kızmanalısınız.

çomar olduğunun farkında olmayan başka bir çomardır.