kezbanların ortak özelliği

twitter'da veya instagram'da kendini her zaman ön plana atarlar.

suratlarına öyle bir makyaj yaparlar ki şahsımca ben onlara "yürüyen fondoten" derim.

normal insanlara göre aslında "kezban" diye adlandırılmamaları. ama genelde reddettikleri eli nasır tutmuş tipler tarafıından "kezban" şeklinde yaftalanmaları.

"kezban" kelimesi sözlüklerde, yıllardır, gereksiz kaprisleri ve egoları ile vasatın üzerine çıkamayan bazı kadınları tasvir etmede cuk oturmuştu. az kelimeyle çok şey çağrıştırma dinine tapan biri olarak, daha iyisi yapılamazdı dedim buna.

çok güldük, eğlendik, tüm alternatifleri türettik ama artık sıktı. çok baydı.

apaçilerin, bu jargona hakim olduğunu göstermek için yerli yersiz kullandığı laf oldu.

troll ve faşist kelimeleri gibi içi boşaltıldı.

trendin dışında kalmadığını ispatlamak için çok çılgın reaksiyonlar gösteren kızları türetti. "kezbansın sen" dedikten sonra, sadece öyle olmadığını ispatlamak için soyunan kadınlar var abi. nasıl bir pazarlaması yapıldıysa bu kelimenin artık. hep entellerin bok yemesi işte değerli dostlar.

varoşlar, tüm bu boşlukları iyi görüp, tarlabaşı'ndaki mahallesindeki evlerinde bu fotoğraflara bakıp mutlu oldular. outro lex dinlediler.

bir eliyle nietzsche aforizması yazarken diğer eliyle bi tarafını okşayan solcular, bu kelimenin sosyolojik analizi üzerine yazılar yazdı ve çok ekmek yedi.

artık tüm bunlara bir şey yapmalı, bu kadar içi boşaltılan bir kelimeyi hakeden bir kız bile olsa, sırf bu klişeleştirmeye olan nefretimden diyemiyorum. mağdur oluyorum. bildiğiniz gibi değil. sısısısı

paris'e gitmeleri.

çok fena kudurup ağlarlar.

hepsinin sonradan taş gibi olması .

genel olarak ortak özellikleri yoktur.

isterler ama vermezler.

feminist takılırlar ama erkeksiz yapamazlar.

ev hanımı olmaları. çünkü kezban, ev hanımı demektir. bu kelimeyi hakaret babında kullananları da anlamak, mümkün değildir.

buram buram toksik maskülenlik kokan tanımlarla dolu başlıktır. kezban kelimesi 2010'lu yıllarda bitmesi gereken miladı dolmuş, ayrıştırıcı bir sözcüktür. fakat kimlere ne anlatmaya çalışıyoruz ki.

ruhları çok incedir.
hep depresyon okb dehb falan yani.
anlamasalar da niçe okurlar.
niçeyle tek ortak noktanız hiçlik olabilir alüminyum.

herkes kezban o değil.