1.
1983 yapımı bir kemal sunal filmidir.
başrollerinde kemal a sunal nevra serezli, ali şen ve sümer tilmaç eşlik etmiştir.
hayatı boyunca kimsenin kalbini kırmamış, biraz kılıbık bir kamyon nakliye şoförü olan kamil in kimliğinin yanlışlıkla bir seri katil ile karıştırılması sonucu yaşanan ve gelişen olayları konu eden bir dram komedi filmidir.
filmde yer yer hayat pahalılığına göndermeler mevcuttur.
başrollerinde kemal a sunal nevra serezli, ali şen ve sümer tilmaç eşlik etmiştir.
hayatı boyunca kimsenin kalbini kırmamış, biraz kılıbık bir kamyon nakliye şoförü olan kamil in kimliğinin yanlışlıkla bir seri katil ile karıştırılması sonucu yaşanan ve gelişen olayları konu eden bir dram komedi filmidir.
filmde yer yer hayat pahalılığına göndermeler mevcuttur.
devamını gör...
2.
izlemesi zor bir film özellikle erkekler için. çünkü kemal sunal burada farklı bir yolla komedi yapmaya çalışmış. gerçi benzer işleri var ama bu tamamen farklı geldi bana ve benim açımdan izlemesi zor bir film. az izlemedik zaten bir kemal sunal filmini görüp onu geçip gitmek kolay değil. fikir güzel bu arada bu fikrin bir filme dönüştürülmesi ve izletilmesi çok güzel olmuş. bana göre farklı bir iş ama belki basit gören olacaktır bu filmdeki işi. herkes kendince bir tür seviyor ve sevdiği türün dışına pek çıkamıyor olabilir. her şeyi izleyebilen insanda var belli bir şeyi veren filmleri izleyen de hatta hiç film sevmeyen de. neyse filmi bilmeyen yoktur zaten anlat anlat bitmez bu filmler. iyi seyirler.
devamını gör...
3.
kemal sunal ve nevra serezli ile 1983 yapımı komedi/dram türündeki filmin yönetmenliğini ise uğur inan yapmıştır.
film bir adamın mahallede ve evinde yaşadığı zorluklar ile başlıyor, nereye gitse bir üstten konuşmalar ile sürekli eziliyordur. bir süre böyle devam eder hatta ev sahibi evinden çıkmadığı için evinden çıkartmanın yolu olarak dairede bulunan diğer evlere kötü kiracılar getirip adamları bir türlü uyutmaz. polise gitmesini istediklerinde ise polisle sürekli başının belaya girdiğini karakola gidemeyeceğini söylese en sonunda dayanamaz gider ve olan olur, uzun zamandır aranan bir katilin kimliği ele geçmiş güya ve adamda o anda komiser ile konuşmak için içerdedir. alıp adamı hapse tıkarlar ve bu büyük namı ile büyük ün sahibi olur. mahkeme günü geldiğinde ise dava onun lehine sonuçlanır ve dışarı çıkar film bu ya, evine geldiğinde ise her şey tersine dönmüştür mahalleli onu davulla zurna ile karşılar ve büyük hürmet sergiler. her şey yoluna girmiştir anlayacağınız ve çalıştığı şirkette reklamlarda oynar orada da yükselmeye başlar fakat bu seferde gerçek suçlu bu ünün kullanılmasından rahatsız olup gelip teslim olunca da her şey eskisinden daha kötü olur. herkes sırt çevirir eskisinden daha beter onu tartaklamaya başlarlar, adam bunların hiçbirine cevap vermez ama oğluna yapılanları kabul etmez. onu döven adamları bir güzel patakladıktan sonra kızını oğluna yaklaşmasın diye dövdüren adamda kızını vereceğini söyler film orada son bulur.
benzer mahalle hikayeleri fakat farklı sonlar diyebiliriz. güzel zamanların güzel filmleri ve tabii ki yaptığı bir çok filmde bir anlam olan kemal sunal.
film bir adamın mahallede ve evinde yaşadığı zorluklar ile başlıyor, nereye gitse bir üstten konuşmalar ile sürekli eziliyordur. bir süre böyle devam eder hatta ev sahibi evinden çıkmadığı için evinden çıkartmanın yolu olarak dairede bulunan diğer evlere kötü kiracılar getirip adamları bir türlü uyutmaz. polise gitmesini istediklerinde ise polisle sürekli başının belaya girdiğini karakola gidemeyeceğini söylese en sonunda dayanamaz gider ve olan olur, uzun zamandır aranan bir katilin kimliği ele geçmiş güya ve adamda o anda komiser ile konuşmak için içerdedir. alıp adamı hapse tıkarlar ve bu büyük namı ile büyük ün sahibi olur. mahkeme günü geldiğinde ise dava onun lehine sonuçlanır ve dışarı çıkar film bu ya, evine geldiğinde ise her şey tersine dönmüştür mahalleli onu davulla zurna ile karşılar ve büyük hürmet sergiler. her şey yoluna girmiştir anlayacağınız ve çalıştığı şirkette reklamlarda oynar orada da yükselmeye başlar fakat bu seferde gerçek suçlu bu ünün kullanılmasından rahatsız olup gelip teslim olunca da her şey eskisinden daha kötü olur. herkes sırt çevirir eskisinden daha beter onu tartaklamaya başlarlar, adam bunların hiçbirine cevap vermez ama oğluna yapılanları kabul etmez. onu döven adamları bir güzel patakladıktan sonra kızını oğluna yaklaşmasın diye dövdüren adamda kızını vereceğini söyler film orada son bulur.
devamını gör...
4.
başrolde kemal sunal - nevra serezli - ali şen - sırrı elitaş gibi oyuncuların yer aldığı 1983 yapımlı türk filmi;
osman f. seden tarafından senaryosu yazılan filmi uğur inan yönetmiştir.
kâmil adında sessiz sakin, iki çocuğu olan ve toplum tarafından fazla erkeksi bulunmayan bir adam vardır, karısı ona göre daha cevval ve yiğit iken kâmil daha ılımlı sayılabilecek biridir.
oturdukları ev kiradır ve ev sahibi onları çıkartmak ister, çünkü kiracısından istediği kadar para alamıyordur.
kâmil'in hayatı bir gün kara bela adındaki kötü adam yüzünden değişir, bir anda kendini toplumun artık kılıbık olarak görmeyeceği bir konumda bulur.
kara bela olarak sanıldığı için herkes ona hürmet edecek ve saygı duyacak, cesaretinden korku duyacaklardır, karısı bile artık onu "kılıbık" olarak görmemeye başlar.
bir süre bu durumun tadını çıkarsa da gerçekler bir gün açığa çıkacaktır ve kâmil kılıbık olmadığını son sahnelerde gösterecektir.
çok komik bir film değilse de izlenmeyecek bir film de değil asla.
konusunu çok etkileyici bulduğumu belki söyleyemem ama oyuncu kadrosundan dolayı kendini izleten bir filmdi.
kemal sunal'ın oğlunun dövüldüğü ve onu öyle gördükten sonra gidip adamları dövdüğü sahne bence etkileyici sayılabilir gibi.
osman f. seden tarafından senaryosu yazılan filmi uğur inan yönetmiştir.
kâmil adında sessiz sakin, iki çocuğu olan ve toplum tarafından fazla erkeksi bulunmayan bir adam vardır, karısı ona göre daha cevval ve yiğit iken kâmil daha ılımlı sayılabilecek biridir.
oturdukları ev kiradır ve ev sahibi onları çıkartmak ister, çünkü kiracısından istediği kadar para alamıyordur.
kâmil'in hayatı bir gün kara bela adındaki kötü adam yüzünden değişir, bir anda kendini toplumun artık kılıbık olarak görmeyeceği bir konumda bulur.
kara bela olarak sanıldığı için herkes ona hürmet edecek ve saygı duyacak, cesaretinden korku duyacaklardır, karısı bile artık onu "kılıbık" olarak görmemeye başlar.
bir süre bu durumun tadını çıkarsa da gerçekler bir gün açığa çıkacaktır ve kâmil kılıbık olmadığını son sahnelerde gösterecektir.
çok komik bir film değilse de izlenmeyecek bir film de değil asla.
konusunu çok etkileyici bulduğumu belki söyleyemem ama oyuncu kadrosundan dolayı kendini izleten bir filmdi.
kemal sunal'ın oğlunun dövüldüğü ve onu öyle gördükten sonra gidip adamları dövdüğü sahne bence etkileyici sayılabilir gibi.
devamını gör...
5.
kemal sunal'ın en sonunda limon satıp onurlu yaşadığı ilginç film. ben aslında kılıbık olarak adlandırılan halini de sevmiştim. evde olmayı, insanların kalabalığına karışmamayı seviyorum. buna karşın filmin mesajı, "erkek adam yengenin şöyle bi saçından tuttumuydu çok sert bafilemeli" şeklinde. halit akçatepe bekar bir kılıbıktı bu filmde. evlendikten sonra, kemal sunal'ı beğenmemeye başlamıştı. "erkeksin sen vurmalısın 24 saat" mealinde tavsiyeler verdi. en son kemal sunal limona düşüp eşine dur artık dedi. çünkü eşi, at yarışına gidiyordu işyerindeki patronu ile. hoş bir manzara değildir bu arkadaşlar. toplum yapımıza uymaz. bir kadın, evde açabildiği mantı kadar kadındır. yemek yapar ve eşini her yoldan besler bir kadın. filmin bize kazandırdığı mantık budur.
devamını gör...
6.
kemal sunal'ın kıyıda köşede kalmış iyi filmlerinden biridir.aslında toplumumuzla ilgili çok güzel mesajlar vermektedir.
toplumumuzun bozuk zihniyeti yüzünden hep güçlü,kavgacı,kabadayı insanlar değer görür ve olması gereken aklı selim,yumuşak huylu ve hoşgörülü insanlar hep ezilir.filmde de bunun anlatıldığını görürüz.başrolümüz kâmil son derece sessiz sakin ve iyi huylu bir adamdır,kendi ailesi dahil çevresindeki kimse ona değer vermez hor görür,sadece oğluyla arası iyidir.kavga etmesini ve sertliği bilir ama bunu kullanmaz.
bir sahnesinde "askerliğimi komando olarak yapmıştım" der.
ama şans eseri bir kabadayının kimliğini alması ve oluşan karışıklıkla kâmil kabadayı olarak görülür ve insanlar,kendi ailesi dahil ona değer vermeye başlarlar.o da istemeye istemeye bugüne kadar değer görmediği için bu durumu kabul eder.ama sonra foyası meydana çıkınca durum yine eski haline döner ve hatta daha da kötü olur.
ve yukarıda da yazıldığı üzere filmin en iyi sahnelerinden biri son sahnesinde,oğlunun dayak yediğini görünce kâmil'in delirip herkesi dövdüğü sahnedir.ve yine o "güçlü" zihniyeti kazanmıştır.
filmi verdiği mesajlar bakımından seviyorum,zaten kemal sunal'ın 80'li yıllarda çekilen filmlerinin çoğu böyle altında ince mesajlar barındırıyor.
ve filmin ana temasını anlatan sahne bence budur:
toplumumuzun bozuk zihniyeti yüzünden hep güçlü,kavgacı,kabadayı insanlar değer görür ve olması gereken aklı selim,yumuşak huylu ve hoşgörülü insanlar hep ezilir.filmde de bunun anlatıldığını görürüz.başrolümüz kâmil son derece sessiz sakin ve iyi huylu bir adamdır,kendi ailesi dahil çevresindeki kimse ona değer vermez hor görür,sadece oğluyla arası iyidir.kavga etmesini ve sertliği bilir ama bunu kullanmaz.
bir sahnesinde "askerliğimi komando olarak yapmıştım" der.
ama şans eseri bir kabadayının kimliğini alması ve oluşan karışıklıkla kâmil kabadayı olarak görülür ve insanlar,kendi ailesi dahil ona değer vermeye başlarlar.o da istemeye istemeye bugüne kadar değer görmediği için bu durumu kabul eder.ama sonra foyası meydana çıkınca durum yine eski haline döner ve hatta daha da kötü olur.
ve yukarıda da yazıldığı üzere filmin en iyi sahnelerinden biri son sahnesinde,oğlunun dayak yediğini görünce kâmil'in delirip herkesi dövdüğü sahnedir.ve yine o "güçlü" zihniyeti kazanmıştır.
filmi verdiği mesajlar bakımından seviyorum,zaten kemal sunal'ın 80'li yıllarda çekilen filmlerinin çoğu böyle altında ince mesajlar barındırıyor.
ve filmin ana temasını anlatan sahne bence budur:
devamını gör...
7.
üst katta haltercilerle ahbap olmasi, haltercilerden sonra daireye gelen halk oyunlari ekibiyle halay cekmesi, yatagin icinde bile halaya engel olamamasi vd. insani gülme krizine sokar mahveder.oskarlik filmdir.
devamını gör...
8.
sinan bengier’in başrolünde oynadığı ‘mıymıntı’ adıyla tekrar filmi de çekilmiştir. sebebi de 90’larda kenal sunal filmlerinin telif hakkını alamayan star tv’nin bunu aşmak için sinan bengier’i kemal sunal yerine koyarak eski kemal sunal filmlerini yeniden çekme projesidir. başka kemal sunal filmleri de vardır başrolünde sinan bengier’in oynadığı.
devamını gör...
9.
bir uğur inan filmidir.
filmin senaryosunu yönetmen, yapımcı, senarist ve oyuncu olan osman f. seden yazmıştır. filmde bu tür komedi filmlerinin bir numaralı aktörü kemal sunal, benim çok sevdiğim bir oyuncu olan nevra serezli, ali şen, sümer tilmaç, günay girik, billur emre, gönül genç, gökhan mete, reha yurdakul, cevdet arıkan ve hüseyin kutman rol almıştır.
hiçbir yerde belirtilmiş olmasa da bu film aziz nesin'in bir öyküsünden uyarlama. filmi daha önce birkaç kez izledim ama yakın zamanda okuduğum bir aziz nesin kitabında karşıma çıkan öyküye kadar bu filmin çalıntı olduğunu düşünmemiştim. toros canavarı isimli öyküden esinlenirek çekilen filmin hiçbir yerinde aziz nesin ismini görmedim.
aşırı kılıbık bir adam özellikle eşi tarafından ezim ezim ezilir. bir de başında ev sahibi belası vardır. tam sürekli tartaklandığı bir dönemde işler onun için bir anda değişir ve kılıbıklıktan bambaşka bir yere terfi eder.
filmin en güzel tarafı ise cahit berkay tarafından yapılan müziklerdir. film komiktir ama benim bu filme sinir olmamam için yeterli değildir.
filmin senaryosunu yönetmen, yapımcı, senarist ve oyuncu olan osman f. seden yazmıştır. filmde bu tür komedi filmlerinin bir numaralı aktörü kemal sunal, benim çok sevdiğim bir oyuncu olan nevra serezli, ali şen, sümer tilmaç, günay girik, billur emre, gönül genç, gökhan mete, reha yurdakul, cevdet arıkan ve hüseyin kutman rol almıştır.
hiçbir yerde belirtilmiş olmasa da bu film aziz nesin'in bir öyküsünden uyarlama. filmi daha önce birkaç kez izledim ama yakın zamanda okuduğum bir aziz nesin kitabında karşıma çıkan öyküye kadar bu filmin çalıntı olduğunu düşünmemiştim. toros canavarı isimli öyküden esinlenirek çekilen filmin hiçbir yerinde aziz nesin ismini görmedim.
aşırı kılıbık bir adam özellikle eşi tarafından ezim ezim ezilir. bir de başında ev sahibi belası vardır. tam sürekli tartaklandığı bir dönemde işler onun için bir anda değişir ve kılıbıklıktan bambaşka bir yere terfi eder.
filmin en güzel tarafı ise cahit berkay tarafından yapılan müziklerdir. film komiktir ama benim bu filme sinir olmamam için yeterli değildir.
devamını gör...
"kılıbık (film)" ile benzer başlıklar
kılıbık
6