kırıldığın halde kırmamak

kırıldığın halde sessiz kalmak ve kırmayarak, onun gibi olmayarak karşılık vermektir.

sessizlik bütün küfürlerden daha ağırdır.

kırmayınca anlayacak bir varlık yokki ...
anlayana anladığı dilden vuracaksın. kafası basmaz

olgun, kendini yetiştirmiş bir insanın yapabileceği bir şeydir. herkesin harcı değildir.

kırdığın yerden kırılırsın sözüne inanan birey eylemi. bekliyordur, lakin yanlıştır.
size asil bir şekilde davranan, size saygı duyan, sizi gerçekten seven insana asil bir şekilde davranırsınız. sizlere kötülük etmiş, travma oluşturmuş ve içinizi delecek derece de kırmış bir insana asil davranışlar sergilemeniz onu cesur sizi ise korkak yapar. kısasa kısas kanunu sebebi ile en az o kadar karşılık vermeniz haktır.
ayrıca şu da var.
şimdi sen asil davrandın, ben asil davrandım, o, bu, şu da asil bir şekilde hareket etti ve o'nun seviyesine düşmedi.
eyvallah.
peki bunlara hadlerini kim bildirecek? yaptıklarının yanlış olduğunun farkına nasıl varacaklar ya hu? neyin sessizliği, neyin asaleti yada bilmem ne haltıysa artık?
unutulmaması gereken tek şey sizinde insan olduğunuzdur.
hisleri, duyguları, beklentileri, hayalleri vs... olan bir varlık olduğunuzdur.
o sebepten sakın aklınızdan çıkarmayın.
siz dayanabildiyseniz o'da dayanır!

incinsen de incitme.. anadolu tasavvufi bilgeci yaklaşımı. barışçıl ve pasifize..
çağımızda gerçekçi mi sanmıyorum. (en azından ben öyle düşünmüyorum.) ama bireysel dostluk, sevda ilişkileri açısından farklı mesaj ve sonuçlar yaratabilecek bir duruş. zor bir duruş..

ben yapamıyorum. kırıldığımı belli de ederim hatta yeri gelir söylerimde tutamam içimde. beni rahatsiz ettiyse bilmeli bir daha yapmamalı.