kırmızı kuşak

düğünlerde gelinin beline bağlanan ve bekareti simgeleyen kuşak.
iğrenç bir gelenektir.

çok derin mana yüklenen kuşak. bağzı yörelerde bekaret kuşağı da denir. bundan daha iğrenci bence ikinci evliliğini yapan kadına turkuaz kuşak bağlanması.

bu ne arkadaş!!!

ne zaman 'bekaret' sembolüne evrildiğini bilmiyorum ama çıkış noktası bekaret falan değildir.
(bkz: al karısı)

birilerinin gerçekliği bilmeden, kırmızı rengini bekaret kanıyla bağdaştırarak bekaret sembolü olduğuna yorduğu, aslında ve çıkış noktasında bekaret ile zerre alakası olmayan kuşaktır.

eski bir türk geleneğidir. islamiyet öncesi çağlardan beri türkler tarafından uygulanmaktadır. şamanizmde kırmızı renginin kötü şansı ve şeytanları kovuyor olmasına olan inançtan dolayı gelinin beline bağlanarak gelinin kurduğu ailenin kötü şanstan ve belalardan uzak kalması temennileri ile yapılırmış.
diyeceksiniz ki erkeğe neden takılmıyor? damadın da koluna takılır kırmızı bir kuşak takılır ama genelde damat beyler düğün başladığında şık bulmadığından çıkarır. ayrıca gelindir, kadındır aileyi aile yapan, erkek değildir.

interneti açtığımızda hemen hemen her kaynak “bekaret” demektedir hatta bunu çok güvenilir kaynaklar bile söylemektedir. ancak lütfen biraz daha detaylı araştırınız bekaretle ilgisi yoktur.
bu olaya internette, sosyal medyada yapılan tanımlar aslında ülkemizin basit bir özetidir görmek isteyene.
islam adı altında araplaşmış, batı özentiliği ile yozlaşmış bir toplum olmuşuz. yazık.

zamanla anlamı ve uygulaması değişerek bozulmuş bir gelenek. ortaya çıkışında kadının bekaretine yönelik bir atıf yoktur. ancak biz şu anki anlamına bakmalı ve kırmızı kuşakları geline bağlamakla değil, bunu bağlamaya çalışan kişinin ağzına kuşağı sokmakla uğraşmalıyız.

ileride bir gün evlenecek olur isem ve müstakbel eşime bunu takmaya cürret edecek bir insan evladı olur ise; burnunu kırar, eline veririm. babası olsa da, yaparım. babam olsa da... ben çerkesim ve bizim yetişme biçimimizde, kadınlar daha değerlidir erkeklerden. bu ve benzeri; kadını aşağılayıcı, ataerkil herhangi durum için, olası eşime karşı, yapma zihniyetinde olan herkesin burnunu kırarım hiç düşünmeden. yavşaklığın, yobazlığın gereği yok!

sadece bekareti temsil etmiyor bence çünkü yalnızca geline değil çeyize bağlıyorlar kırmızı kuşaklardan.

efenim bu çeyiz yerleştirme, elalem görsün para harcadık gösterişi, gelin eve yerleşmeden birkaç gün önce akrabalar, komşular evi eşyaları görsün aman efenim maşallah desin diye. hatta kız tarafı evden çıktıktan sonra, erkek tarafı ayrı olarak geliyor. onların da evi görmesi bittikten sonra, kız tarafından mümkünse dua filan bilen biri eve tekrar gidiyor. o kırmızıyla bağlanan düğümlerin hepsini açıyor. evde tek bir düğümlü şey kalmıyor. sebebi de evde düğümlü bir şey kalırsa gerdek olmazmış ahahahah.. ha bir de ek bilgi, kına tepsisi yıkanmadan çocuk da olmazmış. ay bir de şey var, gelin yatağı yapıldıktan sonra(bunu hafife almayın, boncuklu pullu işlemeli beyaz özel nevresimi var bunun) yatağa ilk hangi cinsiyetten kişi totosunu koyarsa bebek o cinsiyetten olurmuş. o yatağı da evliliği mutlu birisinin yapması gerekiyormuş. böyle cins cins adetlerin hepsini bilirim. atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun *

kırmızı kurdele bakireliği değil bereketi ve aşkı temsil eder aslında. en azından bizim ailede bu şekilde. ailem oğuz türk'üdür. bence islamiyet gelenekleri ile karıştırılıp kirli bir gelenek olmuş. ancak alakaları yok.

erkekler bağlasa bekaret ile bağdaştırılsa hiçbir erkekte göremiyeceğiziniz kuşak.

bugünün ilk girdisi baştan aşağı saçmalık. mitolojik bir unsurdur. bekaret ile alakası olmaması bir yana "aşkın temsili" anakronik bir safsatadır. "bizim ailede böyle" şeklinde oldukça ikna edici bilimsel metod(!) göz ardı edilirse bu fikirlerin bir dayanağı yoktur. hele ki bekaret sembolü algısını islamiyete mâl etmek korkunç bir kötü niyet.

bir de unutulan bir husus var ki konar-göçer türkler zannettiğiniz gibi beyaz gelinlik giymiyordu. bugünkü algı ve modayı o güne uyarlamaya kalkmak korkunç bir cehalet.

örf, adet ve geleneklerimize göre saflığı, temizliği simgeleyen bu gerekli ve hatta şart olan adeti reddenler var birde. bir insan neden reddeder ki bu adeti? demek ki evlenmeden önce türlü türlü naneler yedi ve beklenildiği gibi saf ve temiz değil. benim geleneklerime göre ters bir hareket yapıyor olduğundan dolayı bırakın evlenilmeyi yüzüne bakılmayı bile hak etmez böylesi.

bundan için "çağ dışı bi adet ya asla takmam öyle bişeyi" diye cazlayan bi karıya denk gelirseniz çağ dışı örfün aslında victoria döneminden kalma bekaretin bir temsiliyeti olarak giyilen beyaz gelinlik olduğundan bahsedin ve gelinlik giydirmeyin.