dünya klasikleri / roman / edebiyat
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

türkçeye kırmızı ve siyah olarak çevrilmiş stendhal romanı. marie-henrie beyle yani bilinen adı ile stendhal 'ın , julien karakterinin ağzından dönemine ayna tutması ve karakterin çalkantılı iç dünyasını ustaca kaleme dökmesi ile edebiyat tarihinin en önemli psikolojik romanlarından biridir. sıkça belirtilmiş olmasına rağmen vermek istediğim bir detay burada siyahın kiliseyi , kırmızının ise orduyu temsil ettiği yönünde . uzun ve karmaşık betimlemelerin altından ustaca kalkması ile nurullah ataç çevirisi gayet güzeldir fakat yine de şahsi fikrim orijinal dilde okunması yönünde olacaktır.

--- alıntı ---

le bonheur serait-il si près de moi ? … la dépense d’une telle vie est peu de chose ; je puis à mon choix épouser mademoiselle elisa, ou me faire l’associé de fouqué… mais le voyageur qui vient de gravir une montagne rapide s’assied au sommet et trouve un plaisir parfait à se reposer. serait-il heureux, si on le forçait à se reposer toujours ?

s.169

presque tous étaient des fils de paysans, et ils aimaient mieux gagner leur pain en récitant quelques mots latins qu’en piochant la terre. tels étaient les gens au milieu desquels il fallait se distinguer. mais ce que julien ne savait pas, ce qu’on se gardait de lui dire, c’est que, être premier dans les différents cours du dogme, d’histoire ecclésiastique, etc., etc., que l’on suit au séminaire, n’étaient à leurs yeux qu’un péché splendide. depuis voltaire, depuis le gouvernement des deux chambres qui n’est au fond que méfiance et examen personnel, et donne à l’esprit des peuples cette mauvaise habitude de se méfier, l’église de france semble avoir compris que les livres sont ses vrais ennemis. c’est la soumission du cœur qui est tout à ses yeux. réussir dans les études même sacrées lui est suspect et à bon droit…. ıl travaillait beaucoup, et réussissait rapidement à apprendre des choses très utiles à un prêtre, très fausses à ses yeux…

s.194
une idée illumina mathilde tout à coup : j’ai le bonheur d’aimer, se dit-elle un jour, avec un transport de joie incroyable. j’aime, j’aime, c’est clair ! a mon age, une jeune fille jeune, belle, spirituelle, ou peut-elle trouver des sensations, si ce n’est dans l’amour ? j’ai beau faire, je n’aurai jamais d’amour pour croisenois, caylus, et tutti quanti. ıls sont parfaits, trop parfaits peut-être ; enfin, ils m’ennuient…. ıl y a déjà de la grandeur et de l’audace à oser aimer un homme placé si loin de moi par sa position sociale. voyons, continuera-t-il à me mériter ? a la première faiblesse que je vois en lui, je l’abandonne.

s.339


--- alıntı ---
devamını gör...
kırmızı ve siyah ya da daha doğru ismiyle kızıl ve siyah.

--! spoiler !--
julien* kendisine,

"erişmek istediğin o pis mutluluğu gör işte. o mutluluğu bu şekilde, bu insanlar arasında tadacaksın. belki yirmi bin franklık bir mevkin olacak ama, bu etleri yutarken o zavallı mahpusun türkü söylemesini yasak edeceksin. onun sefil nafakasından çaldığın paralarla başkalarına ziyafet çekeceksin, sen ziyafet çekerken, o daha da bahtsız olacak! ey napolyon! senin gününde savaş meydanlarında yüksek mevkilere erişmek ne tatlı şeymiş! şimdi ise, sefillerin çektiği acıları alçakça artırmak var!"
diyor, iletişim yayınları, 1. baskı, sayfa 137'de. bu bir bakıma kitabın da özeti işte.
he, julien o mutluluğa, o güce pis diyor da ona ulaşma çabasından hiç geri kalıyor mu? tabii ki hayır. üstelik gittikçe daha da hırslanıyor, gururlanıyor, hatta kibirleniyor.

bir de 369. sayfada, tartışma bölümüne napolyon'un sözleriyle başlıyor stendhal. bu sözler napolyon'a ait midir değil midir bilmem çünkü stendhal kitaptaki bu bölüm başı alıntılarının çoğunu kendisi yazmış deniliyor. söz de şudur:

"cumhuriyet! bugün halkın iyiliği için kendisini feda eden bir kişi varsa, kendinden, kendi zevkinden başka bir şey düşünmeyen binlerce, milyonlarca insan var. paris'te erdemli olduğu için değil, atı, arabası olduğu için adama itibar ederler!"

değişen hiçbir şey yok.
--! spoiler !--
devamını gör...
fransız yazar stendhalin klasik gibi gözüken bir eseridir söz konusu olan, julien sorelin zengin bir ailenin yanına hizmetçi olarak girmesini sağlayan olanakları nasıl bir bir elinin tersiyle itildiğini ama sorelin zaten böyle bir amaca hizmet etmekten uzak olduğunu anlatır. çünkü sorel baan göre yükselmeye çalıştığı aristokrasi (o dönemde burjuva sınıfı tarih sahnesine çıkmamıştır) den de ölesiye nefret eder. roman anlatıldığı gibi sorelin romantizmin ve hayallerinin başlangıçta kırmızı ve romantizmle ifade edilirken zamanla siyaha dönerek kararır ve solar gider.

(bkz: stendhal)
devamını gör...
stendhal'ın psikolojik ve etkileyici romanıdır. julien sorel adında, bir kerestecinin oğlu olan ve ailesi tarafından sevilmeyen bir evlattır başkahraman. ailenin daha çok iş gücüne ihtiyaç duyduğu bir ortamda pek yardımı dokunmadığı için çoğunlukla abileri ve babası tarafından itilip kakılır. ancak, bir gün belediye başkanının isteğiyle rénallerin evine öğretmen olarak gelir ve o andan itibaren anlatılanların içine girmeye başlarsınız. madam de rénal ile olan ilişkisi, daha sonra kendisinin başka yerlere sürüklenmesi, yaşadığı duygu karmaşalarının çok net ve insanı kanser edecek şekilde yazılması julien'i gerçek bir kahraman yapmıştır. öyle ki, romanda ona karşı sabit bir duygu hissettiğimi söyleyemem. bazen yaptıklarını doğru bulmam ile eş zamanlı sevgi duygusu beslerken, yanlış bulduğumda ise hoşnutsuzluk veya nefret beslememi sağlamış kişiliktir. neredeyse kitaptaki herkese karşı böyle olabilirsiniz. elbette bunlar benim fikirlerim, ama gerçek bir şey varsa da bu romanın gerçekten okunmaya değer bir klasik olduğu. uzun soluklu bir roman olduğu için bazen yükselecek, bazen monotonlaşacaksınız ama her şeye rağmen böyle bir başyapıt kaçırılmamalıdır. ayrıca aşk-ı memnu, kırık hayatlar ve mai ve siyah romanlarının yazarı olan halit ziya uşaklıgil'in etkilendiği yazarlardan biri olduğunu eklemeden bu yazıyı bitirmemek gerekir kanımca.
devamını gör...
bir stendhal romanı. kırmızı ve siyah ya da kızıl ile kara olarak bilinir. orijinal adı le rouge et le noir'dır. 1830da basılmıştır. kitap napolyon döneminde yaşanan politik meseleler ile burjuvaların ve aristokratların hayatlarını anlatır. özellikle ikiyüzlülük, içten pazarlıklılık konularının irdelendiği psikolojik bir romandır. aşk da bulunur daha ne olsundur.
devamını gör...
1 aydan uzun süredir okuyorum ve bitmiyor. inanılmaz yorucu ama okumazsam da içimde kalır diyebileceğim bir roman. çok fazla betimlemeli, çok fazla gel gitli... okurken akıp gitmiyor ama okumayınca da kendini merak ettiriyor. tam bir psikolojik roman.

bu arada mathilde'ye sinir oldum. tam bir ergen. (neredeyse bütün karakterlere sinir oldum ama konumuz bu değil.)


"az kalsın beni öldüreceğine göre efendim olmaya layık. böyle tutkulu bir eyleme girişmek için soylular dünyasındaki şu yakışıklı gençlerin kaçını bir kazana atıp eritmek gerekir acaba?"


"tutkulu eylem" dediği de adamın anlık öfke patlaması sırasında kızı öldürmek için duvardan eski, paslı bir kılıcı indirip kılıfından çıkarması. efendi diyerek kastettiği de sevgilisi olması.

allah'ım yarabbim yüce mevlam!
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kırmızı ve siyah" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim