kitabı yarım bırakmak

birden fazla kitabı eş zaman diliminde okuduğumda en akıcı olmayanını en sona bırakmak ve onu bitirmeden yenisine başlamak suretiyle yapmış olduğumdur.

kötü kitap yoktur diye birşey olmadığından normal olan durum.

hayatımız yarım kalmış kitaplar yarım kalsa ne olur...

dikkat eksikliği olan bir insanın en en büyük derdidir her kitabı yarım yarım okur sonra mantıklı olanları kafanda eşler iyice kafayı yersin.

her şey gibi kitap da yarım bırakılabilir ama işte insan üzülüyor para verip almışız o kadar sayfa okumuşuz zaman kaybetmişiz ama yapacak bişey yok zararın neresinden dönülse...

insan ömrü, okumak göz önüne alındığında hayli kısa. çok fazla nitelikli kitap var ve her sene piyasanın nabzına göre basılan yüzlerce kitabın yanında gerçekten nitelikli olan kitaplar da yayınlanmaya devam ediyor. insanın şu kısa dediğim ömrü içerisinde bu kitapların hepsine ulaşabilmesi de mümkün değil. bu yüzden sizde bir iz bırakmayacak, altını çizeceğiniz bir cümlenin olmadığı bir kitabı sırf okunan kitap sayısını arttırmak (!) için bitirmeye zorlamanın hiçbir anlamı yok.
bir de, bir ormanı tanımak demek, ormandaki ağaçların herbirini teker teker tanımak, görmek, dokunmak değildir. bu yüzden her kitabı okumaya ve bitirmeye gerek yok. gerekli olan, size ormanı gösterecek, patikalarda yolunuzu aydınlatacak kitaplar okumanız. ayrıca kitabı yarın bırakmak okur hakları bildirgesinde yer alan maddelerden biridir. :)
şimdi çaylak olduğum için onlarla ilgili bir başlık açamıyorum ama açtığımda buraya editleyeceğim. ya da kim açarsa artık.

edit: açtım. (bkz: okur hakları bildirgesi)

sadece benim sahip olduğumu sandigim hastalik. kitapla başlar, dizi film okul insan her şeyi yarım bırakmaya alisirsiniz

serenad /zülfü livaneli
kral kaybederse / gülseren buğdaycıoğlu
kitapta bende bittim.

oğuz atayın tutunamayanlar kitabına bir türlü tutunamadığım ve okuyamadığım kitaptır. belki yıllar yıllar yıllar sonra tekrar deneyebilirim ama şimdi üzülerek söylüyorum benden uzak bir rafa kaldırdığımdır.

onun dışında sıkıcı bulsamda kısa es ler vererek okuduğum kitapları bitiririm. geride bırakmayı sevmem.

her türlü kitap için geçerli olabilecek özgürlüktür.

bırakılır, hayat kısa. eskiden ile bitirirdim. klasikleri okuduğum yıllar, şimdi olsa hayatta kasmam.

birilerinin sözleri kağıda basıldı diye kutsallaşmıyor. hele artık klavyeyi kapan işsiz yazar oldu. bizim lise sınıfından romanı basılmış üç kişi var lan. hayatta 10 düzgün roman okumamış tipler bunlar. yazmak da basmak da marifet değil.

panik yapmadan sonraki iyi romana geçiniz. teşekkürler.

sanki okuyor da kalkmış yarım bırakılır mı demiş bir de. la zaten şov için açık tutuyorsun sayfaları.

bırakılır efendim. bu devirde ömür bile yarıda bırakılıyorken bir kitap elbette yarıda bırakılır.

arkanızdan ağlar...

çarpılırsın valla.

şaka şaka. ölmezsin. bişicik olmaz.

ben sinekli bakkal kitabını yarım bırakmıştım. bu kadar mı kötü bir başlangıç olur, devamını merak etmedim kusura bakmasın halide edip hanım.

tanım: herhangi bir kitabı, okumaya başlandıktan sonra, sonuna gelmeden okumaktan vazgeçilebilir mi sorusunun cevabını arayan cümledir.

cevap: bırakılır.

yorum: böyle mi li mı lı yüzlerce binlerce cümle kurularak, yüzlerce binlerce tanımsız başlık açılabilir. mi?

misal: reçelle peynir yenir mi?
tekleme çorap giyilmez mi?
vs. vs

not: bu tanım yapıldığında başlık şu şekilde idi; "kitap yarım bırakılır mı" muhtemelen pek kıymetli editörlerimiz daha tanımlanabilir bir hale getirmek için, başlığı değiştirdiler. hayırlısı.

bırakınız efendim. eskiden ''başladın mı bir kitabı bitireceksin'' diye bir düstur edinmiştim kendime. ve sonra anladım ki çok saçma! niçin, ilgimi çekmediğini anladığım, elime almaktan imtina ettiğim bir kitabı zorla okumaya çalışayım ki? giden zamana yazık her şeyden önce. o yüzden baktınız konusu, dili ya da belki çevirisi hoşunuza gitmedi okumayıverin olsun bitsin.