1.
1503 yılında floransa da yaşayan leonardo da vinci şehrin tüccarlarından francesco del giocondo'dan bir iş alır. o dönem için sıradan bir iştir. zengin tüccar karısının portresini yaptırmak ister. ressam 30×21 inç boyutunda (bugünkü a1 ve a2 arası boy) resmi yapar. nasıl olduysa 300 yıl sonra 1797 yılında resim paris 'teki louvre müzesinde ondan daha büyük tabloların arasında sergilenmeye başlar. 1911'e kadar kimsenin dikkatini çekmeyen portre çalınır. çalınan resmin kayıtlarda mona lisa olarak geçen bir portre olduğu belirlenir. ve doğal olarak herkes merak eder ve mona lisa yı görmek ister. ama portre yoktur. bundan 2 yıl sonra hırsız tabloyu floransa daki uffizi galerisinde satmaya kalktığında yakalanır. tablo yeniden louvre müzesinde sergilenmeye başlar. herkes müzeye doluşur. bugün yılda en az 6 milyon kişi mona lisa yı görebilmek için louvre u ziyaret ediyor. bu olaya kıtlık sezgisi deniyor.
kıtlık sezgisi bildiğin kuyruk işte. bir yerde kuyruk varsa önemli bir şey satılıyor yada izleniyor merakı. ben almazsam olmaz, görmezsem olmaz mahrum kalma hissi.başka birsey değil.
kıtlık sezgisi bildiğin kuyruk işte. bir yerde kuyruk varsa önemli bir şey satılıyor yada izleniyor merakı. ben almazsam olmaz, görmezsem olmaz mahrum kalma hissi.başka birsey değil.
devamını gör...