#araştırma-inceleme
orijinal adı: brevisima relacion de la desturuccion de las indias
yazar: bartolome de las casas
yıl: 1552
kitap güney amerika'da yaşanan kızılderili soykırımını, ispanyolların sömürgecilik adı altında halka yaşattıkları eziyetleri konu edinir. yazar anı niteliği taşıyan bu kitabında insani duygularını kullanarak bu vahşete karşı duruşunu göstermiştir.
yazar: bartolome de las casas
yıl: 1552
kitap güney amerika'da yaşanan kızılderili soykırımını, ispanyolların sömürgecilik adı altında halka yaşattıkları eziyetleri konu edinir. yazar anı niteliği taşıyan bu kitabında insani duygularını kullanarak bu vahşete karşı duruşunu göstermiştir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ivanmilinski" tarafından 30.09.2021 03:28 tarihinde açılmıştır.
1.
bir bartolome de las casas kitabıdır.
yazar o dönemi çıplak gözle görüyor. gördüklerine dayanamıyor, anlamıyor, anlamlandıramıyor ve bunları yazıyor. bütün dünyaya duyurmak istiyor. bir soykırıma şahit oluyor ve aktarıyor. bu kitabı yazar krala mektup olarak yazmış. bu abi ömrünü kızılderililerin haklarını savunmaya harcamış.
ispanyolların yerlilere nasıl eziyet ettiğini her şekilde anlatmış. okurken tüylerim diken diken oldu. kitap çok güzel ve yararlı bir kitap herkesin okuması gerekir tavsiye ederim. 18 yaşından küçükler veya hassas insanlar okumasa iyi olur çünkü acayip bir vahşet anlatılıyor.
okurken dikkatimi çekti yazar daha anlatamayacağım bir sürü olay var diyor. anlattıkları çok kötü ve anlatmadıklarını düşünemiyorum.
olayları gören yazar sadece küçük bir kısmını anlatıyorum diyor ama o küçük kısım insanı mahvediyor.
insan denen canlı nasıl bu kadar vahşice hareketler yapmış aklım almıyor. insanoğlu nasıl güç peşindeyken bu kadar hasta ruhlu olabilmiş anlamıyorum.
çok şey okudum, çok şey izledim ve kitapta anlatılan vahşilikleri asla görmedim. yerlilere ölsünler diye zehirli battaniye dağıtmışlar. ızgarada kızartmışlar. türlü türlü iğrençlikler.
milyonlarca kızılderili katledilmiş ve hepsini okuyoruz. yazarın gördüğü her şeyi okuyoruz. ispanyollar bu kitaptan nefret ediyorlarmış. yazar gördüklerini bütün dünyaya anlattığı için kızılderililer tarafından kahraman olarak görülüyormuş.
yazar kızılderililer hakkında şunları söylüyor “dünyanın en saf ve en masum insanları, kötülükten ve hileden uzak yaşarlar, sabırlılar ve en ufak hastalığa yenik düşerler” bu insanlar hayvanlara, doğaya karşı çok saygılılarmış.
bir bufalo öldürdüklerinde onun her zerresinden faydalanıp kullanırlarmış. toprağa zarar vermemek için ekip biçmezlermiş.
çok saflarmış. kitapta bahsediliyor kolomb onları gördüğünde çok iyi şekilde kullanılacağını,hizmetkarlık yapacaklarını ve her istediklerini onlara yaptırabileceklerini söylemiş. niyetini açıkça belli etmiş. kızılderililer ve kolomb mevzuları zaten malumunuz.
bir yandan iyi ki okuduğum bir yandan keşke okumasaydım dediğim bir kitap oldu. tarih yazılmış, çağ atlanmış, çağ değişmiş, keşifler yapılmış ama nasıl yapılmış görüyoruz.
insan canlısının istediğinde ne kadar vahşi olduğunu görüyoruz. yürek dayanmaz. üzücü ve okunması gereken bir kitaptı tavsiye ederim.
hissettiklerimden dolayı kitabın içeriğinin teknik boyutuyla ilgili pek bilgi veremedim.
kitapta her ada ve her bölgede yapılan zulüm anlatılıyor. ada ve bölgelere göre yazılmış. yazar gittiği her yerde ne gördüyse işkenceler dahil yazmış. bu okuduklarımız sadece canlı şahit olduğu yerler.
okuyun okutturun. pdf olarak internette mevcut.
yazar o dönemi çıplak gözle görüyor. gördüklerine dayanamıyor, anlamıyor, anlamlandıramıyor ve bunları yazıyor. bütün dünyaya duyurmak istiyor. bir soykırıma şahit oluyor ve aktarıyor. bu kitabı yazar krala mektup olarak yazmış. bu abi ömrünü kızılderililerin haklarını savunmaya harcamış.
ispanyolların yerlilere nasıl eziyet ettiğini her şekilde anlatmış. okurken tüylerim diken diken oldu. kitap çok güzel ve yararlı bir kitap herkesin okuması gerekir tavsiye ederim. 18 yaşından küçükler veya hassas insanlar okumasa iyi olur çünkü acayip bir vahşet anlatılıyor.
okurken dikkatimi çekti yazar daha anlatamayacağım bir sürü olay var diyor. anlattıkları çok kötü ve anlatmadıklarını düşünemiyorum.
olayları gören yazar sadece küçük bir kısmını anlatıyorum diyor ama o küçük kısım insanı mahvediyor.
insan denen canlı nasıl bu kadar vahşice hareketler yapmış aklım almıyor. insanoğlu nasıl güç peşindeyken bu kadar hasta ruhlu olabilmiş anlamıyorum.
çok şey okudum, çok şey izledim ve kitapta anlatılan vahşilikleri asla görmedim. yerlilere ölsünler diye zehirli battaniye dağıtmışlar. ızgarada kızartmışlar. türlü türlü iğrençlikler.
milyonlarca kızılderili katledilmiş ve hepsini okuyoruz. yazarın gördüğü her şeyi okuyoruz. ispanyollar bu kitaptan nefret ediyorlarmış. yazar gördüklerini bütün dünyaya anlattığı için kızılderililer tarafından kahraman olarak görülüyormuş.
yazar kızılderililer hakkında şunları söylüyor “dünyanın en saf ve en masum insanları, kötülükten ve hileden uzak yaşarlar, sabırlılar ve en ufak hastalığa yenik düşerler” bu insanlar hayvanlara, doğaya karşı çok saygılılarmış.
bir bufalo öldürdüklerinde onun her zerresinden faydalanıp kullanırlarmış. toprağa zarar vermemek için ekip biçmezlermiş.
çok saflarmış. kitapta bahsediliyor kolomb onları gördüğünde çok iyi şekilde kullanılacağını,hizmetkarlık yapacaklarını ve her istediklerini onlara yaptırabileceklerini söylemiş. niyetini açıkça belli etmiş. kızılderililer ve kolomb mevzuları zaten malumunuz.
bir yandan iyi ki okuduğum bir yandan keşke okumasaydım dediğim bir kitap oldu. tarih yazılmış, çağ atlanmış, çağ değişmiş, keşifler yapılmış ama nasıl yapılmış görüyoruz.
insan canlısının istediğinde ne kadar vahşi olduğunu görüyoruz. yürek dayanmaz. üzücü ve okunması gereken bir kitaptı tavsiye ederim.
hissettiklerimden dolayı kitabın içeriğinin teknik boyutuyla ilgili pek bilgi veremedim.
kitapta her ada ve her bölgede yapılan zulüm anlatılıyor. ada ve bölgelere göre yazılmış. yazar gittiği her yerde ne gördüyse işkenceler dahil yazmış. bu okuduklarımız sadece canlı şahit olduğu yerler.
okuyun okutturun. pdf olarak internette mevcut.
devamını gör...
2.
bartolomé de las casas ın kitabı. kendisi dominiken tarikatına mensup bir rahip. kristof kolomb'un arkadaşının oğlu.
keşif bahanesiyle gidilen bölgelerde kızılderililere yapılan öyle işkencelere şahit oluyor ki birilerine yazmak bir şeyler yapmak ihtiyacı duyuyor. rahip aynı zamanda misyonerlik işini yürütüyor orada ama pek faydası olmuyor. işkence o kadar acı boyuttaki kızılderililer zaten öleceklerini biliyorlar. atalarının dini ile ölümü tercih ediyorlar.
kitaptan etkilenmeyecek yoktur sanırım. kolomb un aslında ne derece altın düşkünü olduğunu kitabında önüne gelene altın sorduğunu tek amacının da bu olduğunu kendisinin yazdığı "seyir defterleri" ni bu kitaba paralel okuyarak anlayabilirsiniz..
"geliyorlar ötelerden
başıma garip belalar geldi ama
yine de benimdir bu koskoca ülke.."
~kızılderili şiirinden~
keşif bahanesiyle gidilen bölgelerde kızılderililere yapılan öyle işkencelere şahit oluyor ki birilerine yazmak bir şeyler yapmak ihtiyacı duyuyor. rahip aynı zamanda misyonerlik işini yürütüyor orada ama pek faydası olmuyor. işkence o kadar acı boyuttaki kızılderililer zaten öleceklerini biliyorlar. atalarının dini ile ölümü tercih ediyorlar.
kitaptan etkilenmeyecek yoktur sanırım. kolomb un aslında ne derece altın düşkünü olduğunu kitabında önüne gelene altın sorduğunu tek amacının da bu olduğunu kendisinin yazdığı "seyir defterleri" ni bu kitaba paralel okuyarak anlayabilirsiniz..
"geliyorlar ötelerden
başıma garip belalar geldi ama
yine de benimdir bu koskoca ülke.."
~kızılderili şiirinden~
devamını gör...