kolonoskopi

kalın bağırsakların iç yüzeyinin ışık ve kameranın bağlı olduğu esnek bir tüp yardımıyla incelenmesidir.

kendisi değil öncesinde yapılması gereken hazırlık yorucudur.
bağırsakları tutan hastalıkların tanısının konması için yapılması gereken bir izleme işlemidir. yukarıda bahsedildiği gibi ufak bir kamerayla bağırsakların durumu izlenir, gerektiği hallerde biyopsi alınır ve tanı bu şekilde konur.
öncesinde ise bağırsak yüzeyini ayrıntılı şekilde izleyebilmek için hastanın bağırsak temizliği yapması gerekir. bunun için öncelikle en az bir gün önce katı yiyecek diyetine girilmeli sonrasında doktorların önerdiği çeşitli müshil etkisi gösteren ilaçlar ve lavman kullanılmalıdır. çoğu endoskopi ünitesinde işlem öncesi yatıştırıcı ilaçlar ile sakinleştirileceğiniz ya da tamamen bayıltlacağınız için işlem sırasında hiçbir şey hissetmeyeceksiniz.
işlem sonucunda ise yine herhangi bir ağrı ya da acı hissedilmez.

öncesinde nohut, fasulye gibi besinler tüketmemek gerekir. etik olmaz.

fotokopinin kalın bağırsak için yapılanı.

sanıldığı kadar ürkütmemesi gerekir, tıbbi görüntülemeler arasında çok önemli yeri vardır.

uzun bir entry olacak, uyarmadı demeyin.
pandemi dönemi alınan kiloların sonrasında değerli ve trakyalı hayat arkadaşımın "nabüüsün kendini beaa" (evet kendini, çünkü traqyalılıque) serzenişi ile önce keskin bir diyet ve arkasından eski sporcu olmama güvenip ağır cardio+boksa geri döndüm.
tabii sporun ikinci ayı bitmeden hasta oldum ve doğru doktora yollandım.
aile hekimimiz iyi bir hekim ve ben biraz vitamin al iyi beslen diye tavsiye duyacağım zannederken kan testi isteyiverdi.
sonuçlarla beraber anlaşıldı ki bünyede ayı dönemi hisselerinden hızlı düşen demirin yerlerde sürünmesine bağlı olarak bir sıkıntı var.
130 ortalama ile sahibi olduğum demir minerallerim bir anda 8'lere düşmüş, okşizensiz * kalan organcıklarım işini tam yapamamış ve bağışıklık milli takımın savunmasından hallice bir hale gelmiş.
tabii hemen bir dahiliye uzmanına gözüktüm.
lanet gelsin ona...
sonuçlara bakıp "biz bu durumlarda kolon veya mide kanserinden şüphe ederiz, endoskopi ve kolonoskopi isteyelim" demesin mi..
- hoca etme eyleme daha yaşım kaç başım kaç, tamam sigara kullandık ama eski sporcuyum ben ağır idman yaptım diyet yaptım
diye direttim ama yok, tutturdu kadın kanser de kanser...
ilk bir kaç gün ayaklarım yere basmadı desem yeridir.
çünkü böyle bir göt korkusu olamaz. ha konu benimle mi alakalı? hayır..
bir babanın aklına ilk ve evvela evladı geliyor bu durumlarda.
böyle zamanlarda genelde konuşturduğum teknik eleman sıfatım da sanki küstü benle bezemenk..
lan herkese ahkam keserken iyi, bana da kessene diyorum tık yok itin oğlunda..
neyse 3. günün şafağında aklı başa topladık, araştırdık ettik ve günümüzü aldık.
dendi ki "bu a4'lerdekileri harfiyen yap, şu gün gel, eğer uymazsan görüntüleme olmaz bir daha yaparsın"
-sen bizi tanımıyorsun tabii koç yumurtası ne olabilir ki orada ehehe.
şeklinde içimden geçirdim ama geçirmez olaydım a sözlük...
anı kilo düşmek isteyenler için inanılmaz bir diyet var kağıtta. sözde sindirim sistemini temizlemek için kullanılan lavman ve içilmesi gereken bir solüsyona başlayınca anladım nerenin kaç bucak ve hatta kaç hane ve hatta kaç nüfus olduğunu. saydım çünkü sözlük anlıyor musun beni?..
tek tek saydım...
böyle bir mide bulantısı ve ishal ve halsizlik ve sıvı kaybı ve hayata küsmek yok.
2 günde net 3.25 kg verdim.
o iki gün sadece su, süzülmüş et suyu ve ayran...
istifra, ishal ve lavman...
iğrenç bir döngü.
ama sağlık için katlanıyorsun.
benim gibi midesine düşkün bir herif için bu cehennem demek.
cehennemi gördüm sayabilirim.
o ilaçların adını buraya yazmıyorum ama hala onları üretenlerin sülalesine rahmet ve bereket okuyorum.
neyse saat geldi çattı.
içeri aldılar, bir odaya koydular, bir poşet verip içindekini giymemi söylediler.
bir şort ve bir tişört ama hastane kreasyonuyla.
şortta koca bir delik..
halsizliğin verdiği mallıkla bu ne lan diye sesli düşünürken dışarıda bekleyen hemşire ablamızın sesi geldi:
-orası arkaya bakacak ablacım. diye
az sektör... diyecekken ayıldım tabii hadiseye.
tasarım ihtiyaçtan doğar mimar efendi diye kendi kendime bilmişliğimi de taslayıp inceden güldüm hatta. arkaya bakacak ki... neyse...
operasyon kısmına alındık.
içeride 65'lerinde bir abi, kendisi sondaj ekibinin başı olarak bilgisayar başında.
bir anda gerizler başı çalmaya başladı.
olm noluyor bu nasıl bir halusineyşın derken sondajcı abi lafa girdi;
- lakarpuzye kardeş senin için türkü açtım sana daha ne yapayım
dedim ki
-valla hocam şuraya yatayım istediğini yaparsın,
ekip hımps mırffss diye kendini zor tutuyor gülmemek için ama benim döküldü cephanelerim toplayamadım
genel anestezi istememiştim bu arada.
sonra damardan bana bir şey verdiler ama böyle kafa yapan kimyasalı ben duymadım, görmedim, bilmiyorum.
kafa bulut, kafa scotch brite sünger.
önce endoskopi meselesi halloldu. sakin durunca sıkıntı olmuyormuş.
ancak ben sakin duramadığım için 84 model 131'in kontak sesine benzer seslerle zor da olsa bitirdim mevzuyu.
ınınınııın...
sıranın neye geldiğini herkes biliyor.
yetkili ve doçent abimiz nasıl olduğumu sordu?
-düşman galip geldi haklayamadım hocam
diye dökülüverdi ağzımdan.
bu sefer ekip bastı kahkahayı..
hoca demesin mi
-verin efeye 10 mg daha
"efelik mi kaldı huur çocuğu, birazdan bütün tersanelerime gireceksin, her köşemi bilfiil işgal edeceksin" diye içimden geçirdim sanırım.
burasını sesli de söylemiş olabilirim.
evet evet kesin sesli söyledim bunu..
yani sanırım...
ve büyük an ne zaman diye düşünürken kalkmam söylendi.
nasıl yani iyiydik, mis gibi sola yatmış cenin pozisyonunda duruyoruz, güçlüyüz cesuruz hazırız..
dizler karında, kimi yerlerim tabak gibi açıkta.
sondör abi o ara halletmiş işi..
"sonuçlar temiz 5 sene sonra görüşürüz efem" dedi bir de.

ben bu kadar neden yazdım?
çünkü bu işten herkes korkuyor. ben de korktum ama sağlık için yapılması gerekenden kaçmayın diye anlattım.
yok be, yalan bu.
benim başıma geldi hepinizin başına gelsin istiyorum anladınız mı...
hepinizin!..
şaka şaka..
hepinizin başına iki defa gelsin!
en az iki. pislikler sizi be!!!

bir gün gastro stajında kolonoskopi uygulamasına girdik.ben de arkadaşa "inşallah polip vardır polip görmek istiyorum "demiştim. arkadaş da hocaya sordu hocam polip var mı diye.hoca da , gel gel bok var demişti,gülmüştük. öyle boktan bir anı işte.

kalın bağırsağın makattan girilerek, sakinleştirici veya anestezi etkisi altında fiberoptik kamera ile monitör altında incelenmesi işlemi.
işlemden bir gün önce müshil verilerek bağırsak temizliği yapılır. *
kolonoskopi ile neler yapılır?



alıntı kısmı vikipedia'dan alınmıştır.

geçen biri geldi şantiyeye, personelle kakara kikiri yapıyorlar.
- göte kamerayı yedik hacı dedi...
millet yerlerde...