1.
kor filmi bana biraz “yazgı” filmini hatırlattı. o da camus’nun “yabancı” kitabını hatırlatıyordu zaten. hepsi birbiriyle ilintili gibi. eh, tabii zeki demirkubuz’a ait filmler, tarzının benzemesi çok normal. iki filmde de baş karakterin o düz, umursamazmış tavrı dikkat çekiyor. ama iki filmin sonunda da aslında karakterlerin öyle umursamaz olmadıklarını anlıyoruz. yazgı’nın finalindeki tirat müthişti. burada da finalde baş karakterin aldığı karar ve yaptığı şey dikkat çekici. insanların güçlü durmak uğruna, olaylar karşısında böyle düz davranmaları. aslıhan gürbüz hanım’ın yüzünü, ifadelerini böyle iyi kullanması filmin asıl başarısı aslında. bu film, kadının güçlü durmak için uğraş vermesi, boş vermişliği, ama bir yandan da hala kalbi atan bir kadın olması gerçeğiyle karşılaştırıyor bizi.
yapım yılı 2016. başrollerinde aslıhan gürbüz, taner birsel, caner cindoruk yer alıyor.
yapım yılı 2016. başrollerinde aslıhan gürbüz, taner birsel, caner cindoruk yer alıyor.
devamını gör...
2.
zeki demirkubuz tarafından yazılıp yönetilen 2016 yapımı filmdir.
filmin başrol oyuncuları aslıhan gürbüz, caner cindoruk, taner birsel başarılı bir performans göstermişler. her oyuncuyu seyrederken keyif aldım.
film bence iyi bir zeki demirkubuz filmi. kader, masumiyet, yeraltı kalitesinde kesinlikle değil ama iyi bir film.
filmimiz insanı merkeze alan bir film. insan ve davranışları ön planda, bu yüzden hissettirdikleri için oyuncuların performansları hoşuma gitti. bazı sahnelerde diyaloglar olmadan bile bazı şeyleri hissettirdiler. zeki demirkubuz ve filmlerinin olayı bu zaten.
ayrıca yönetmenin kamera kullanımı filme dair mesajlar verdi. bazen yüksek bir tepeden aşağıya bakarken evleri görürsünüz, arabaları, insanları, yaşantılarını görürsünüz. merak edersiniz ulan ne hayatlar var acaba dersiniz. yönetmen kamera kullanımıyla o hayatlardan sadece bir tanesini bize izletmiş. ev, evin içinde bulunan eşyalar, her yerde kor gibi yanan ufo’lar, televizyon, telefon hepsi zeki demirkubuz filmi ve hayatı anlattığını belli ediyordu. özellikle karakterlerin yokuşu yürürken arka planda yaşamaya devam eden hayatın gösterilmesi hoşuma gitti.
filmin bu yanları ve zeki demirkubuz’un bu yanları hoşuma gidiyor. eksikleri var oraya spoilerli kısımda değineceğim.
filmi izlemeyenler varsa tavsiye ederim.
zeki ağabeyin “aldatmayan kadından hikaye olmuyor yeaaa” tavrı cidden sıkıcı olmaya başladı.
kendisinin hem böyle bir söylemi var hem sürekli bunu yapıyor.
filmin ilk 10 dakikasında bütün filmi anladım. parçalar sonra oturdu. yine her filmde gördüğümüz problem, temiz diksiyon ve istanbul türkçesi. yahu her karakter nefis konuşuyor. o yarattığın karakterler böyle konuşmaz zeki ağabey konuşmaz!
karakterler çok yüzeysel kalıyor. her filminde bu böyle oluyor, derinlik yok. bence zeki demirkubuz karakterlerinin problemleri biraz daha derin olabilir.
son olarak sevişme sahneleri. çok beğendim. karakterler gariban gibi sevişiyorlar. hayvansal sahneler izledik hoşuma gitti.
cemal özellikle düşmanla beraber olur gibi seks yapıyor. yönetmen karakterimizin aldatıldığını göstermek için böyle bir sevişme sahnesi yazmış olabilir. müthiş. fularım düştü.
devamını gör...