korporatizm

sosyal dengenin sağlanabilmesi amacıyla, devletin ekonomi'ye geniş ölçüde karışması gerektiğini savunan düşüncedir.

ilk tanım kadar basit olmadığını düşünüyorum. gerçi devlete ekonomide geniş yetki verilmesinin basit bir şey olmadığı aşikâr.

tüketenlerin üreten olduğu ve tüketmek için üretmeye devam etttikleri devam ederken de bir şeyler değişmeli diye sorunlar bulmaları buldukları sorunları çözmek için politik ve ekonomik durumları kaosa sürüklemeleri ve de buna ideoloji demeleri. *

şimdiye bakınca çok da benziyor ülke durumuna bana mı öyle geldi? gerçi hepsi her dönem farklılıklar göstererek önümüze çıkıyor bir şekilde.

faşizmin ekonomik modelidir. nazi almanyası'nda ve faşist italya'da uygulanmıştır. milli geliri arttırmış ve işsizliği düşürmüştür. sosyal adaleti sağlamak amacıyla devletin ekonomiye müdahalesini savunur. lonca sistemine benzer.

1850’lerde çıkan bir çeşit toplumsal örgütlenme şeklidir. ben kısaca buna dernekleşme diyorum. bu ideolojide toplum tarım, askeri, bilim vb sistemlere bölünür ve her bölüm kendi görevinden sorumludur. diyelim vücudumuz.. böbreklerin faaliyet alanı farklı, kalbin farklı, beynin farklı , midenin farklı. ama baktığınızda bu bir bütünün ( yani insan vücudunun) iyi çalışmasını sağlar. organlardan biri işlevsiz kaldığı takdirde vücut teklemeye başlar ama uyumlu çalıştıkları takdirde vücut sağlıklı olur.

ideolojik olarak güzel bir fikir olsa da işlevsel olarak bunun mümkünatı yoktur. çünkü bu sistem bir nevi tekelleşmedir ve tekelleşmenin ne menem bişey olduğu tecrübelerle sabittir. kısacası suistimale açık bir sistemdir ve bu nedenle de uygulamaya geçilmemiş ve ideoloji olarak kalmıştır.

faşizmin gomanistlerden ödünç aldığı sistem.
mussolini, hitler... uzun bir dönem tc....

(bkz: korporatizm)

modlar sözüm size! *