kuran'da geçen her şeyi sorgulamayın ayeti

maide 101-102'de geçen; insanın aklına, mantığına ve vicdanına aykırı olan saçma sapan bir sözdür. uyanığa bak hele, biz sorgulamayalım sen de sömürdüğün kişilerin aymazlıklarından ve cehaletlerinden yararlanıp keyfince zulmet, öyle mi? buradan bu anlam çıkıyor.
bu acı gerçeği gören tatlısu müslümanlarına şok. bakın, kur'an sorgulama hakkında neler diyor öyle? bu tarz zorbaca ve tuhaf size dayatılan her şeyi sorgulayın çünkü atatürk'ün deyimiyle sorgulamayan insan cahildir sorgulatmayan ise zalimdir. bunun öz türkçe ve açık karşılığı:"bak; foyamız ortaya çıkıyor, sus ve bizi ele güne ifşa etme" demektir.
bir insanı kendine itaat mi ettirmek istiyorsun? onu aç bırak, koyunlaştır, din ile beynini yıka vb. o kişi zaten direkt sana itaat edecektir. sorgulamayan bir hayat yaşanmaya değmez...
insanlık, yüzyıllar boyunca allah'a taptığını zannederken aslında dolaylı yoldan kendisini sömürenlere taptığının bir türlü anlamadı ve anlayamadı...
birtakım kişilerin foyalarının ortaya çıkmasın diye uydurduğu "kuran'daki her şeyi sorgulamayın" ayeti

saçma sapan dinden bi haber cımbızla kendini akıllı sanan yazar beyanı ; allah biat eden sorgulamayan bir ümmet isteseydi, kuranı kerim ilk ayeti oku olmazdı. bu ayette anlatılmak istenen kuranı kerimin içeriği sadece akılla izah edilemeyeceği, bazı hadiselerin içine koşulsuz bir inanç istediği. şimdi hz. muhammed kuran da olmayan bir cevabı yani vahyi soruları kendi cümleleri ile yanıtlamış olabilir mi? tabi ki hayır. din adına hükümleri yalnızca allah verdiği için hz muhammed’de vahyi sorulara cevap için allah’tan vahiy gelmesini beklemiştir. işte tam olarak maide suresi 101 ayette burada devreye giriyor. allah’ın vahiy olarak bildirdiği her konu uyulması gerekli bir emir olması sebebiyle rabbimiz elçiye/hz muhammed’e sorulan sorulara da kuran ile cevap vermesini bildirmiştir. iddia edilenin aksine maide suresi 101. ayette sorgulamayın denmiyor “tesu’kum:sizi üzecek” yani yeni dini yükümlülükler getirecek sorular sormayın deniliyor. kuran’la gelen yasaklar emirler sizin için yeterlidir, allah sizin için kolaylık diler zorluk dilemez (2/185) demektedir. ayeti sorgulamayın olarak algılayan zihniyet ise tamamen samimiyetten ve mantıktan uzak davranmaktadır. çünkü insanlar sorgulamaktan, düşünmekten ve cevap bulmaktan asla “üzülmezler” bilakis sevinirler ve insanı diğer canlılardan farklı kılan akıl ve düşünme özelliği ile sorgulamaktan haz duyarlar. insanları üzen ise yasaklarla kısıtlanmasıdır. rabbimizde yarattığı kulu en iyi bilen olduğu için kuran’da açıklanmayan her şeyin affetikleri kapsamında olduğunu bildirmiştir. rabbimiz! bizi çıkar, (önce) yaptığımızın yerine iyi işler yapalım!

yine fatır suresinin 37. ayetine göre allah bu insanlara şöyle cevap verecektir:

”size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi?”

demek ki cehenneme gitmemek için… doğru yolu bulmak için düşünmek gerekiyormuş.

“…siz hiç düşünmüyor musunuz?” (ali imran suresi | 65)

“…hâlâ akıllanmayacak mısınız?” (enam suresi | 32) …. [bkz…. araf suresi | 169, yunus suresi | 16, hud suresi | 51, yusuf suresi | 109, enbiya suresi | 10, enbiya suresi | 67, müminun suresi | 80, kasas suresi | 60, saffat suresi | 138, yasin suresi | 68, enam suresi | 32, hadid suresi |17]

“…düşünen bir topluluk için âyetleri böyle ayrı ayrı açıklıyoruz.” (rum suresi,28)

“yine şöyle derler: “eğer kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şu alevli ateştekilerden olmazdık.” (mülk suresi, 10)

“allah akıllarını kullanmayanların üzerlerine pislik yağdırır.” (yunus suresi, 100)kuran evrenin yaratılışını sorgulamamızı ister (enbiya suresi, 30)
-kuran insanın yaratılışını sorgulamamızı ister (kıyame suresi , 37)
-kuran atalarımızın dinini sorgulamamızı ister (bakara suresi, 170)
– bir kitap allah katından olması gerekiyorsa hangi şarta uyması gerekiyor? kur’an bizzat kuran’ın kendisini sorgulamamızı ister (nisa suresi, 82)
-kuran peygamberi sorgulamamızı ister (yunus suresi ,38)

maide 101 ayetinde ; sorgulamayın demiyor ki.

kuran ı kerimi sizin günlük olaylarınıza göre indiriyoruz.
kuran ı kerim indirilirken ; hacca kaç kere gideceğiz türünden sorular sormayın deniyor.
hüküm gönderilirse ; size yük olacak şeyleri sormayın deniliyor.
hüküm göndermediğim konuları ; yapmakta veya yapmamakta size günah yoktur deniliyor.

insan denilen mahluk ; bu gün de aynı.

++ hocam, dişlerimi misvakla fırçalıyorum. herkesin de misvakla fırçalaması gerekmez mi.

bu tip gerizekalı, ukala ve kendini bir bok zanneden kulların çokluğunu allah da biliyor elbette.
bu sebeple ; maide 101 ayetinde...
otu, boku sormayın diyor.

sormak ile sorgulamak ayrı şeylerdir.

sormak ; cahilliğin göstergesidir.

sorgulamak bilgiden kaynaklanır.
bildiğin bir konuyu sorgulayabilirsin.
o konuda felsefe ve tefekkür yapabilirsin.

kuran ı kerim ve ayetleri hakkında ; iki ayet okuyup da, ukalalık edenler olmasa keşke.
ben tefsir yazdım.
bu kadar ukalalık etmiyorum.

maide 101 ayetinin indiriliş sebebi de ; ukala ve densiz bir sahabe yüzündendir.
muhammed hac konusunda insanları bilgilendirirken...
ukala ve densiz bir sahabe ; ''ey muhammed kaç kere hacca gitmemiz gerekiyor'' diye soruyor.
kuran ı kerimde hac emri var.
fakat şu kadar sayıda hacca gideceksiniz diye bir emir yok.
hac sayısı konusunda hüküm yok.
allah bu konuda hüküm göndermemiş.
haliyle muhammed duymazdan geliyor.
ukala sahabe tekrar soruyor.
++ ey muhammed kaç kere hacca gitmemiz gerekiyor.
muhammed yine cevap vermiyor.
sinirlenen ukala sahabe ; bağırarak muhammedi taciz ediyor.
++ sana soruyorum. kaç kere hacca gitmemiz gerekiyor. diye ; muhammede çıkışıyor.
ukala bir sahabenin ; muhammedi zor durumda bıraktığını gören allah ; bu maide 101 ayetini gönderiyor.

zaten bu hadis, fetva, fıkıh saçmalıklarının çıkmasına sebep ; insanın ukalalıklarıdır.
kuran ı kerimle yetinmemeleridir.
ve kuran ı kerimi açıp okumamalarıdır.

sorgulamaya izin veriyor ama sadece dağa taşa bak, subhanallah, bunlar nasıl kendi kendine olabilir elbette bir yaratıcısi olmalı ve o da allah'tır, şeklinde izin veriyor, sıkıysa aksini sorgula.

(bkz: kur'an nedir?)
(bkz: siyak ve sibak nedir?)
(bkz: kur'an'ın tarihsel bağlamı)
(bkz: kur'an'ın evrensel bağlamı)
(bkz: ayetlerin muhatabları kimler?)
(bkz: her ayeti neden üzerimize alıyoruz?)
(bkz: sosyo-ekonomik kültürel çevre ile muhatablarına hitap eden ayetler seni bağlar mı olm?)
(bkz: ne zaman, nerede, ne için, neden, nasıl, kime sorularını sordun mu?)
(bkz: baban böyle cımbızlama yapmayı nereden öğrendi?)
(bkz: kur'an allah'ın kitabıdır cahilliğinden ne zaman kurtulacaksınız?)
(bkz: mevzu tanrı'nın meselesi değil, bunu ne zaman anlayacaksınız?)
(bkz: belirli bir döneme hitab eden ve mevzu üzerine inan ayetleri "kendisine söyleniyor" gibi okumak çılgınlığından vazgeçin)