kuran'da ilk müslüman kim çelişkisi

araf 143, ali imran 67 ve enam 162-163 ayetlerinde var olan derin bir çelişkidir. bu ayetlere göre ilk müslüman bir yerde musa öteki yerde ibrahim başka bir yerde ise muhammed. mantıken tarihte muhammed'den önce müslümanlık diye bir din olmadığına göre ibrahim ve musa da otomatikman müslüman değillerdir zaten musa, musevilik diye anılan dinin kurucusu bir ibrani'dir, ibrahim de bir ibrani patriarkıdır.
ilgili ayetler:
araf 143: "musa, tayin ettiğimiz vakitte gelip rab'bi onunla konuşunca, musa: 'rabbim! bana kendini göster, sana bakayım' dedi. allah: 'sen, ben'i göremezsin ama dağa bak, eğer o yerinde kalırsa sen de ben'i göreceksin' buyurdu. rab'bi dağa tecelli edince onu yerle bir etti ve musa da baygın düştü; ayılınca: 'yarabbi, münezzehsin, sana tevbe ettim, ben inananların ilkiyim.' dedi." diyanet işleri eski meali
ali imran 67: "ibrahim, ne yahudi'ydi ne de hıristiyan'dı; fakat o, allah'ı bir tanıyan dosdoğru bir müslüman'dı, müşriklerden de değildi." elmalılı hamdi yazır meali
enam 162-163: de ki: "benim namazım, benim niyazım, dirliğimle, ölümüm âlemlerin tanrı'sı olan allah'adır, onun ortağı yoktur, ben bununla buyruldum, ben ilkiyim müslimlerin." besim atalay meali
kaynak: kuranmeali.com

ben ateist adamı severim. sorgular yargılar.

ama arkadaş ateistin de salağı hiç cekilmiyor .

kuran’daki çelişkilerden yalnızca bir tanesi. yine de inanmak isteyen için hiçbir şey ifade etmez, sorgulayan ise çoktan sapmıştır din yolundan.

(bkz: hazreti adem)

ilk yaratılan insan, ilk müslüman ve ilk halifedir kendisi.
(bkz: al-i imran 33)
"muhakkak ki allah âdem’i, nûh’u, ibrâhim âilesini ve imrân âilesini tertemiz bir hülâsa hâlinde seçip bütün insanlık üzerine üstün kılmıştır."

(bkz: bakara 30)
hani rabbin meleklere: “ben yeryüzünde bir halîfe yaratacağım” dediğinde onlar: “orada fesat çıkaracak ve kanlar dökecek birini mi yaratacaksın? halbuki biz, seni övgüyle tesbih ve takdîs ediyoruz” demişlerdi. allah da onlara “ben sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim” buyurmuştu.

tefsiri: insanın en mühim yaratılış maksatlarından biri, onun yeryüzünde “halife” olmasıdır. halîfe’den maksat, hz. âdem ve onun daha sonra gelecek zürriyetidir. “halîfe” hilâfet kelimesinden gelmektedir. hilâfet, “bir kimsenin diğerinin yerini alması, onu temsil etmesi, onun yetkilerini kullanması” mânasındadır. kaynak

müslüman kelimesi peygamberden çooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooook sonra uydurulan bir kelimedir. yani din kurumsallaştığında uydurulmuş. ayetlerde "müslüman" kelimesi geçmez!

ilgili ayetlerde verilmek istenen mesaj "teslim olanların ilkiyim" demektir. toplumunda önde gelen biri olmasından mütevellit kinayedir.

muhammed'den önce müslümanlık yoktu demiş, evet. bu isim sonradan uyduruldu.

şimdi, ayette her "müslimin, teslimine" ifadeleri geçen yerleri "müslüman" diye çeviren alim denen gerizekalılar var diye ve bunların sıfatlarının önüne "büyük alim" yazdık diye kabul mu edeceğiz?

eleştirecekseniz azcık tutarlı olun.

her zaman söylerim, ateist tanrı tanımaz değildir. kendisine "bilimi" ve "akılı" tanrı edinmiştir. fakat hakikaten bu tarz saçma sapan mealler üzerinden eleştiriler çekilmiyor.

ilk müslüman allah değil mi??

hayır hiçbir çelişki yoktur. hepsi de kendi döneminin ilk müslümanlarıdır.

islam dini evrenler var olduğundan beri var. tek bir tanrı vardır ve hep aynı dini göndermektedir: islam.

ve ayetlerde de tekrar tekrar belirtildiği üzere, tüm peygamber ve elçiler müslümandır. insanlar gönderilen dini yozlaştırıp adını da değiştirdikçe allah yeniden kitap ve de islam'ı göndermiştir. bu bağlamda, böyle dinin adıyla birlikte unutulduğu çağda gönderilen her peygamber gönderildiği yozlaşmış dönemde ilk müslüman oluyor dünyada, çünkü o an için etrafında başka müslüman yok.

son islam peygamberi olan muhammed döneminde de aynı şey oldu. evvelki elçiler gibi islam'ı yeniden tebliğ etmekle yükümlüydü ve kendi çağının ilk müslümanı oldu. insanlara gerçek dinlerini yeniden hatırlattı.

bunun dışında, müslüman demek allah'a teslim olan demektir. bu bağlamda da, ayetler ilk geldiğinde peygamberler ilk iman edenler, yani müslümanlar olmaktadır.

hiç bir kutsal kitapta çelişki olmaz. manipülatif insanlık, çelişki varmış gibi tezler ortaya atıp, inanç sistemini eleştirmeye çalışıyor. her kutsal kitap, orijinal haliyle son derece tutarlıdır.

sabahın altısında din konuşacak ne yaşıyor insanlar. ben cümle kurmaya bile erinirken...

(bkz: gereksiz şeyler serisi)

şimdi başlığı açan şahıs, belki de bu kafa ile bir okulda eğitimcilik yapıyor. her peygamber kendi döneminin iman edenlerinin ilki olur. bunu anlamıyor ve anlamadığı bir şeyi de ahmakça eğip bükmeye çalışıyor.

yazım şekli fakülte; lakim zeka orta okul. evet.

nası yaa..! kuran muhammede vahyolunuyo, müslümanlık böyle başlamıyor mu.. din ve müjdecisi başka, müslümanın ilki başka gibi bir durum mu var..

kalu bela? düşününce tüm yaratılmışlar ve yaratılacak olanlar zaten aynı anda orada müslüman değiller miydi? dünyaya gelirken her doğan müslüman olarak gelmiyor muydu? kuran niye ilk müslüman kim diye bir bilgi vermek zorunda size. ruhların toplandığı o yerde herkes zaten iman etmemiş miydi?

yani öyle anlatılıyor. rivayetlere göre.

1500 yıldır bulamadığınız çelişkileri konuşmaktan yorulmadınız. hep söylerim, madem çelişkileri var siz bi benzerini yazın da görelim.

başıma bir şey gelmeyecekse hz adem.

gelecekse meja..

#2592586
başlıkta kastedilen çelişki bu tanımda gayet güzel açıklanmış fakat başlıktaki ile bu tanımdakinden bağımsız bir "ilk müslüman kim" tartışması vardır şia ile ehl-i sünnet arasında. şia'ya göre ilk müslüman hz. ali'dir, ehl-i sünnet'e göre ise ilk müslüman hz. hatice iken ilk müslüman olan çocuk hz. ali'dir.

kanımca bu konuda ehl-i sünnet haklıdır zira hira dağı'nda yaşanan ilk vahiy inme anında adeta şok geçiren peygamber gayri ihtiyari evine sığınıp yatağında "örtünmüştür", zaten ikinci vahiy de peygamberin bu durumuyla ilgili inmiştir. bir kadının* kocasının bu şekilde eve girip yatağa kapanmasına kayıtsız kalma, ne olup bittiğini sormama ihtimali yoktur. bu tip bir şok yaşayan bir insan 11 yaşında bir çocuğa değil eşine danışır, bu da göz önünde bulundurulmalı elbette.

hz. ali bu doğrultuda ikinci müslüman olur, olayın aslını astarını öğrenip müslüman olan hz. hacer eşi ile namaz kılarken onları görüp* ne yaptıklarını merak etmiş ve peygamberin anlatmasının ardından müslüman olmuştur.

yanılmıyorsam üçüncü de hz. ebubekir'dir, vahyin indiği dönemde sanırım ticaret için başka bir bölgedeydi. geri geldiği zaman ona "muhammed böyle böyle şeyler anlatıyor." dendiğinde "bunları muhammed mi anlattı, o halde doğrudur." deyip derhal inanmıştı diye hatırlıyorum.

ilk müslüman olan, ehli sünneye göre muhammet peygamberin hicret arkadaşı olan ebubekirdir. ilk kadın da muahmmet peygamberin eşi hatice diye geçer.

şiilere göre zaten belirttikleri gibi, muhammetten sonra gelmeli olan halife ali'den, ilk müslüman kadın ise fatımadır.