1.
sergi, kütüphane, müze gibi etkinlikleri yönetip düzenleyen yetkili kişi olup ismi söylendiğinde bazıları bir tuhaf bakar.
devamını gör...
2.
"dul avrat otuynan cıncık ağacının yapraklarını doğrayıp sarımsağınan kaynatıp imbik balığıyla haşlayacan. sarımsağınan ikisini iyice ezip öküz götü ilen macun haline getirecen." diyerek gırçıl kürü hazırlayan yaşlı dedenin yaptığı şeydir küratörlük. belli bir düzene göre kendi yorumunu katarak dizmek de diyebiliriz küratörlük için. cıncık ağacının yaprağını yanlış yerde haşlasan olmaz mesela.
bir de bunların kankası mimarlar var mesela. onlar da koltuğun yerini değiştirerek para kazanıyor. en sevmediğim tipler bir mimarlar, iki küratörler. mimarları daha çok seviyorum ama.
bir de bunların kankası mimarlar var mesela. onlar da koltuğun yerini değiştirerek para kazanıyor. en sevmediğim tipler bir mimarlar, iki küratörler. mimarları daha çok seviyorum ama.
devamını gör...
3.
latince, “curare” kelimesinden gelmektedir ve dikkat çekmek için anlamında kullanılan bir sözdür. yönetici, gözetmen gibi anlamlarda da kullanılır.
bir müzenin, galerinin, herhangi kültürel varlığın yönetimini üstlenen kişiye verilen addır.
görev ve sorumluluğuna giren koleksiyonların yöneticisi olduğundan, onları yorumlama işi de doğal olarak onundur.
bir müzenin, galerinin, herhangi kültürel varlığın yönetimini üstlenen kişiye verilen addır.
görev ve sorumluluğuna giren koleksiyonların yöneticisi olduğundan, onları yorumlama işi de doğal olarak onundur.
devamını gör...
4.
bu işi ya çok sever yaparsınız ya da hiç bir güç sizi bu işe bulaştıramaz. öyle bir iş. ben 'hiç bir güç' tarafındayım.
devamını gör...
5.
curator
sergi düzenleyicisi olarak bilinir.
müze, kütüphane, galeri veya serginin yöneticisi, ev sahiplik eden kişi olarak tanımlanır.
sergi düzenleyicisi olarak bilinir.
müze, kütüphane, galeri veya serginin yöneticisi, ev sahiplik eden kişi olarak tanımlanır.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2023/06/18/kgcou3orimeugbru-t.jpg)
devamını gör...