aslan akbey, ilk bölümden itibaren polat alemdar'ı vadinin en tepesine çıkarmak için her türlü zemin hazırlamış ve çakır'ın ölümüyle de büyük bir engeli ortadan kaldırmıştır. cenazeden sonra derin bir kimlik karmaşasına giren polat alemdar'la yüksekçe bir yerde buluşurlar ve dizinin en güzel, en derin diyalog sahnesi gerçekleşir.

p.a: "her attığım çalımdan sonra dönüp kulübeye bakarsam top oynayamam aslan bey!"

a.a: "bu maç değil, satranç. devlet top oynamaz ama satranç oynar."

p.a: "ne korkuyorsun? hesap vereceğin yerler mi var?"

a.a: "devlet yeri geldiğinde hesabını sorar!"

p.a: "sen de verirsin!"

a.a: "sen kimsin ulan benimle böyle konuşuyorsun?!"

p.a: "ben polat alemdar'ım, ali candan değilim! şizofreniden kurtuldum sen de kurtul... öldü! anladın mı? öldü! artık bunu kabul et. en azından elif kadar kabul et."

a.a: "her şeyi kabul ederim... ama yanlış yaptığın şeylerin arkasına sığınıp duygu sömürüsü yapmana asla!"

p.a: "benim duygum muygum yok lan! sen duran emmi'nin karşısına geçip, silahı doğrultup nasıl kafasına sıktıysan, ben de devletin bekası için yapmam gerekeni sonuna kadar yaparım o kadar! ne duygusu?!"


devamını gör...
dağda keklik burda domates. yokluk görmemiş gibi konuşmayın lan.

-pala.
devamını gör...
hainle kahraman arasındaki farkı mahkemeler değil tarih belirler.

-polat alemdar
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kurtlar vadisi'nden aforizmalar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim