kurumlarda öğlen yemeği

resmi kurumlarda öğlen yemeği bir nevi terapi gibi bir etkinlik olup çalışanların kaynaşmasına katkı yapan bir olaydır. hep beraber yemekhaneye gidilip tabldot usulü yemeğinizi alarak yersiniz. memur amir ayrımı pek yoktur. herkes aynı yemeği yer. maaştan cüzi bir miktar ödeme yapılır. memurun can simididir.

çevre ve şehircilik bakanının ev sahipliğinde düzenlenecek öğle yemeğidir.

(bkz: murat kurum)

kurumda olanı can simidi ise mecliste olanı kandil simidi gibidir.

yayla çorbası, dolma, börek, makarna salatası, şekerpare.
bu kadar aptalca bi menü olabilir mi ya?
ne yapmaya çalışıyorsunuz lan insanlara. bunları aynı öğünde yiyip kim verimli bi şekilde çalışılabilir?

insan hakları örgütüne dava açılsa, tabldot verilen yemeklerin besin sayılamayacağı yönünde karar verir.

mideyi oyalama gereci olarak adlandırılabilir.

pazartesileri zorla nohut ya da kuru fasulye yedirir insana.

eğer fiziksel işgücü kullanılan bir kurumdaysanız, yeni başlayan elemanların zamanla kilo almaya başladığını gözlemleyebilirsiniz. 2500 kalori öğle yemeği mi olur sen bizi öldürecek misin bacım diye sitem ettirir.
genelde kötüdür. yoğurtlu çorba, biber dolması*, peynirli börek, yoğurtlu karalahana salatası ve ayran gibi saçma menüler olur. öldürmez süründürür.
en kötüsü ise,
staj yaptığım bir firmada yemekte salata niyetine ince kıyılmış ve tabiki yıkanmamış marul çıkıyordu. diğer yemekler çok daha rezil olduğundan bunu ve istediğimiz kadar alabildiğimiz yoğurdu baharatlayıp karıştırıp cacık yapıyorduk. önce marulu sürahideki suyla yapabildiğimiz kadar yıkayarak tabi. bundan daha kötüsüne henüz denk gelmedim.

kurumdan kuruma değişiklik gösterse de genel olarak hayal kırıklığı yaşatan yemekler. yinede sodekso'ya tercih ederim. en azından kursaktan sulu yemek geçiyor .

domates çorbasi
tavuk sinitzel
patates kızartması
kola
yeşil salata, bugün böyle

ben hep pilav üstü tavuk yiyorum.