kuşadası

her şeyin niçin bu kadar pahalı olduğunu bir türlü anlayamadığım ada.
bari sen yerli turiste göre bir yer ol da biraz rahat tatil yapalım değil mi? yok abi!

yine de bu yaz, yokuşları ile ömrümü sahilleri ile gönlümü fetih etmeyi başaran şehir.

(bkz: ege nin g*t deliği)
(bkz: barzoland)
en son 25 sene önce falan gitmiştim, şirin bir ege kasabası gibiydi
şimdi ?
la hindistanın pakistanın pek çok yeri, buradan daha gelişmiş

eğer polis buraya bir detaylı girse,
belki 10-15 senedir arayıpda bulamadıklarını tek tek toplar
tam bir kıro, keko ve apaçi yatağı olmuş,
yuh yani.
ali yerlikaya buraya bir el atsan mı ?
bu kitle varken buraya yabancı turist falanda gelmez
anca birbirinizin g*tünü avuçlarsınız
sokaklar kurtlar vadisi magandalarına benzer tiplerle dolu
bu ne rezilliktir yaw ?

sisama geçmek için atlama taşı olmaktan başka bir moka yaramaz
eskiden başta izmir, egenin güngörmüş aileleri yazlık olarak kullanırdı burayı
şimdi çoğu buralara uğramaz olmuş.

sadece kuşların yaşadığı adadır.

sabah kuşadası taraflarında olucam. marina’da kahvaltı yapmak isteyen yazarlar artılasın, biz size ulaşırız.

oraya yakınım ama bir erkek için kılımı bile kıpırdatmam.(bkz: swh)

aaa, ben buraya tanım girmemişim henüz diye beni şaşırtan bir başka başlıktır.

kuşadası'na bağlı davutlar adlı sahil kasabasında yaşıyorum. kuşadası merkeze de sayısız kere gittim elbette.

şu anda araştırmaya üşeniyorum ama 90'ların ortalarında kuşadası'nın yaz-kış oturan nüfusu 10.000 kişi kadarmış. 2010 gibi ise bu 100.000'e çıkmış. 10 katı arkadaşlar; 10 katı! şimdi belki de 150.000'dir falan.

bunu fark etmemek mümkün değildi zaten. söke-kuşadası yolu trafikten tıkanmaya başladı mesela işte 2010 gibi veya ona yakın bir yılda. buna daha öncesinde hiç şahit olmamıştım gerçekten.

artık kuşadası, minyatür bir büyükşehir gibi. yani aşırı kalabalık...

eskiden davutlar'a da avm'ler yapılsa, sinema falan olsa burada derdim. kuşadası'nın bu hale geldiğini gördükten sonra allah korusun diyorum artık. burası kışın hala tenha. yazları kalabalık tabii ama aşırı da değil benim için.

kuşadası esasında eskiden izmir'e bağlıymış. 1950'lerde bir zamandı galiba, aydın'a bağlanmış. bana göre kültürel olarak izmir'e hala daha yakın. aydın merkezi de aşırı severim ki çocukluğumun büyük kısmı orada geçti. ancak kuşadası, izmir'e daha yakın bence birçok bakımdan (coğrafi bakımdan olmasa da).

bu kadar muhteşem bir yeri nasıl berbat kötü yapılaştırırız diye merak ediliyorsa bu ilçeye bakılabilir.

dağ taş inşaat. 1.5 senedir buradayım muhteşem bir manzaram vardı şu an sadece inşaat görüyorum. bu kadar kısa zamanda gözümün alabildiği her yer betonla kaplandı. dilek yarımadası'nı milli park yapmışlar da yamyamların elinden kurtarmışlar neyse ki.

bana göre hava hoş, valizimi alır ardahan'da bile yaşarım ki sene başında başka şehre taşınacağım ama kalanlar kendilerine bu zulmü nasıl hak görür bilemem.

aslında çok güzel bir yer ya. samandağ'dan urla'ya tüm kıyı şeridini gördüm potansiyeli, güzelliği bu kadar hiç edilen başka yer görmedim.

üstteki yazara katılıyorum. söke ile birlikte ege'de en sevmediğim yer diyebilirim. bodrum'da öyle ha. biz kuşadası ve bodrum'a bakıp didim'e şükrediyorduk. didim bu ikisinin var ya içinden geçer doğal güzellik olarak. ama tabi türkiye'de asıl cennet muğla'dır.

tatile gidecek olsam burası yerine biraz daha aşağı iner muğlaya gelirdim. kuşadası'na da 2 kere felan gittim ama hiç hayran kaldığım bir tarafını bulamadım ya. gece gittiğim için de olabilir. bina yığını olmuş. muğla sahillerindeki, koylarındaki o huzur yok. *