1.
biz bunları anlattık. hep anlatacağız ve ömrümüz el verdikçe savunacağız.
kusurlu güzelliklerin hastasıyız kardeşim. herkesin tornadan çıkmış gibi kusursuz olmaya çalıştığı ve bunu yaparken birbirine benzediği bir döneme geldiğimizden mi yoksa hep böyle olmasına rağmen sosyal medyaların varlığı sayesinde bu hep böylelik gözümüze sokulduğundan mı bilmem. ama kusurlu güzelliklerin hastasıyız.
hafifi kemerli bir burun, yara izi, çil, doğum lekesi, alakasız bir yerde peyda olmuş bir ben… bunlar müthiş şeyler müthiş. hatta ekleyeyim, saçın bir tutamında oluşan beyazlık, kepçe kulak, yanık izi, meme çatlağı…liste uzar gider.
bir zamanların popüler tabiriyle barbie bebek gibi kadınlar ya da ken gibi erkekler sizce de itici değil mi? çünkü her insan neticede kusurlu doğar. en doğal barbie dediğiniz kadına bakın - ki muhtemelen slav ırktandır- onun da bir kusuru vardır. ya ayağı çirkindir ya eli kürek gibidir ya da ne bileyim dişleri ayrıktır.
neticede pornografik/erotik içerik tüketirken bile her zerreleri estetik cerrahiden geçmiş, çekim esnasında vücut makyajı yapmış olan, ışığı-kadrajı kusurları görünmeyecek şekilde ayarlayan oyuncular yerine daha amatör ve kusurlu oyuncuların olduğu içerikleri tüketen biri olarak yüksek sesle ve bir daha söyleyebilirim ki; kusurlu güzelliklerin hastasıyız.
kusurlu güzelliklerin hastasıyız kardeşim. herkesin tornadan çıkmış gibi kusursuz olmaya çalıştığı ve bunu yaparken birbirine benzediği bir döneme geldiğimizden mi yoksa hep böyle olmasına rağmen sosyal medyaların varlığı sayesinde bu hep böylelik gözümüze sokulduğundan mı bilmem. ama kusurlu güzelliklerin hastasıyız.
hafifi kemerli bir burun, yara izi, çil, doğum lekesi, alakasız bir yerde peyda olmuş bir ben… bunlar müthiş şeyler müthiş. hatta ekleyeyim, saçın bir tutamında oluşan beyazlık, kepçe kulak, yanık izi, meme çatlağı…liste uzar gider.
bir zamanların popüler tabiriyle barbie bebek gibi kadınlar ya da ken gibi erkekler sizce de itici değil mi? çünkü her insan neticede kusurlu doğar. en doğal barbie dediğiniz kadına bakın - ki muhtemelen slav ırktandır- onun da bir kusuru vardır. ya ayağı çirkindir ya eli kürek gibidir ya da ne bileyim dişleri ayrıktır.
neticede pornografik/erotik içerik tüketirken bile her zerreleri estetik cerrahiden geçmiş, çekim esnasında vücut makyajı yapmış olan, ışığı-kadrajı kusurları görünmeyecek şekilde ayarlayan oyuncular yerine daha amatör ve kusurlu oyuncuların olduğu içerikleri tüketen biri olarak yüksek sesle ve bir daha söyleyebilirim ki; kusurlu güzelliklerin hastasıyız.
devamını gör...
2.
hâlâ şansım varmış, oh çok şükür içim rahatladı..
tek tipleşen yüzlerin aksine karakteristik yüzümle var olmaya devam edeceğim.. *
tek tipleşen yüzlerin aksine karakteristik yüzümle var olmaya devam edeceğim.. *
devamını gör...
3.
simetri hastasıyım belki kusurlu bana gelmezse ne yapacağız. ayrıca bu başlık bir yerden tanıdık geldi.
devamını gör...
6.
devamını gör...
7.
kusurlu güzellik gerçektir, üzerinde oynanmamış ve benzeri de nadirdir, kusura rağmen güzelliği görebiliyor olmak da bir şanstır. bu yüzden ben de özellikle aktrislerde kusurlu güzelliklerin hastasıyımdır, onlarda bir "kendine has"lık, bir hava, aura bulunur. charlotte gainsbourg mesela, birçoğuna göre "annesi jane birkin gibi bir güzellikken babası olan serge gainsbourg'a çekmiş bir talihsiz"dir (ki benim de bazen yaptığım bir şakadır ama) oysa kendisi, o burnu ve o çenesiyle bana göre aşırı karizmatik, karakterli ve sert bir güzelliğe sahip. erkeklerde bu daha kolay oluyor, erkek oyuncular ya da müzisyenler "çirkin ama karizmatik" diye çekici bulunabiliyor, kadınlarda çirkin olmak, biraz genelgeçer güzelliğin dışında bir dış görünüşe sahip olmak günah gibi görülüyor, bence esas kadınlarda hafif bir "güzellik kusuru" daha da bir marka gibi oluyor, binlerce sarışın, mavi gözlü, zayıf, uzun düz saçlı aktris var; kemerli burnu, çıkık çenesi, kontrol edilemeyecek kadar gür saçları olan pek fazla yok.
devamını gör...