1.
tristram shandy beyefendinin hayatı ve görüşlerini bize aktaran pek kıymetli insan ve büyük yazar laurence sterne'in çokça aranan ancak asla bulunamayan, bir zamanlar çok derin ve bir o kadar da nükteli fikirlerle dolu beynine ev sahipliği yapan kafatasıdır.
sakin ve eğlenceli bir hayat sürerken yazdığı bir risale ile üne kavuşan, daha sonrasında da başyapıtını yazan laurence sterne'in bu ünden sonra da sakin ve eğlenceli bir hayatı olur. insanlar üzerindeki etkisi büyüktür ve kendini sevdiren bir insandır.
büyük yazar ölümün geleceğini anbean hisseder. verem hastasıdır ve yoğun kanamalar geçirip defalarca ölümden döner ancak 1768 yılının bir mart ayında ikindi sonrası hayata veda eder. tanıkların anlatımına göre bir tokat gibi çarpar ölüm yazarın suratına.
ölümden sonra cesedi mezarından çalınır ve anatomi araştırmaları için bir doktora satılır. bu cesedin kime ait olduğunu ne hırsızlar, ne doktor bilir. ancak dikkatsiz bir öğrenci cesedin yüzündeki örtüyü kaldırınca ortaya çıkan sima laurence sterne'e aittir. yine de doktor bu ceset üzerinde çalışmaktan vazgeçmez, sadece artık daha saygılı davranır ve iskelete zarar vermemek için imtina eder.
ancak iskelet halindeki muhteşem beden artık kullanılmaz olduğunda kafatası da kaybolur. daha sonraları uzun uzun aransa da laurence sterne'in kafatası bulunamaz. muhteşem bir beyin kafesini kaybetmiş olur.
sakin ve eğlenceli bir hayat sürerken yazdığı bir risale ile üne kavuşan, daha sonrasında da başyapıtını yazan laurence sterne'in bu ünden sonra da sakin ve eğlenceli bir hayatı olur. insanlar üzerindeki etkisi büyüktür ve kendini sevdiren bir insandır.
büyük yazar ölümün geleceğini anbean hisseder. verem hastasıdır ve yoğun kanamalar geçirip defalarca ölümden döner ancak 1768 yılının bir mart ayında ikindi sonrası hayata veda eder. tanıkların anlatımına göre bir tokat gibi çarpar ölüm yazarın suratına.
ölümden sonra cesedi mezarından çalınır ve anatomi araştırmaları için bir doktora satılır. bu cesedin kime ait olduğunu ne hırsızlar, ne doktor bilir. ancak dikkatsiz bir öğrenci cesedin yüzündeki örtüyü kaldırınca ortaya çıkan sima laurence sterne'e aittir. yine de doktor bu ceset üzerinde çalışmaktan vazgeçmez, sadece artık daha saygılı davranır ve iskelete zarar vermemek için imtina eder.
ancak iskelet halindeki muhteşem beden artık kullanılmaz olduğunda kafatası da kaybolur. daha sonraları uzun uzun aransa da laurence sterne'in kafatası bulunamaz. muhteşem bir beyin kafesini kaybetmiş olur.
devamını gör...