lazer epilasyon

cilt, kıl ve cinsiyete bağlı olarak 3 farklı lazer çeşidiyle yapılan epilasyondur. diode lazer epilasyon, alexandrite lazer epilasyon ve nd yag lazer epilasyon olmak üzere 3'e ayrılır.

istenmeyen tüylerden ve kıllardan kurtulmak isteyenlerin başvurduğu kesin çözüm. kesin çözüm deniliyor aslında ama bazı yerlerde kılın yapısına göre %60'a yakın azalma olurken bazı yerlerde özellikle yüz bölgesinde artış olabiliyor. kesin çözüm diye bir şey yok yani. cildiniz ve kıl kökünüz, hormonlarınız, yeme-içme alışkanlığı her şey çok önemli.
bunun içinde uygun lazer epilasyon türlerini kullanmak önemli. örneğin diode lazer yüz için daha uygunken alexandrite lazer ise koltukaltı, genital bölge ve bacaklarda daha etkili. nd yag lazer ise daha koyu ciltlerde kullanıyor fakat diğer iki lazer türüne göre acılı olduğu pek tercih edilmiyor.

merdivenaltı yerlerden uzak durun. hijyen sıfır. makinenin bakımını yaptırmadıkları için ve ellerinde hangi makine varsa kılın yapısına, cildin rengine bakmadan atış yapıyorlar. bundan dolayı da " lazer epilasyona gittim, tüylerim azalmadı, arttı" diyebilirsiniz nedeni de bu. cildinize ve kıl kökünüze uygun makinelerde atış yapmıyorlar. doğal olarak bir etkisini görmüyorsunuz. alanında uzman bu işin eğitimini almış, sertifikalı, temiz, güzellik salonlarına/hastanelere gitmenizi öneririm. tecrübe konuşuyor. en azından siz benim yaptığım hataları yapmayın.

yıllar önce alexandrite lazer epilasyon yapan bir güzellik salonuna gittim. kadın zaten tanıdık biriydi. fakat güzellik salonun yeri evime uzak diye düzenli olarak seanslara gidemedim. ayda 2 defa, 15 günde bir de çıkan tüylere hatırlatma atışları atıyordu kadın. tabii 15 günde bir gitmiyordum. eriniyordum. siz seanslara aksatmadan gidin ve sakın seansları aksatmayın. çünkü cansızlaşan tüyler bir noktadan sonra atış görmeyince tekrardan canlanabiliyor.

lazere gitmeden 1-2 gün önce atış yapılacak yerleri jiletlemeniz, traşlamanız önemli. çünkü makinenin kıl köklerinizi görebilmesi için bu şart. ağda olmaz. çünkü ağda cildi pürüzsüz yapar ve makine kıl köklerinizi göremez. jilet ve traş aynı zamanda cansız kıl köklerinizi canlandırır. lazerin en sevdiği kıl kökü de canlı ve kalın kıl kökleridir. bu tarz kalın kıl kökleri diğer kıl köklerine göre daha çabuk biter. boşuna seanslara para ödemezsiniz. memnun kalıp, kıllarda azalma gördüğünüz de ayda yılda bir hatırlatma seanslarina katılsaniz yeter. cansız ve sarı tüyleriniz çok ise boşuna lazer epilasyona gitmeyin. bunun için philips gibi markaların evde rahat rahat yapabileceğiniz minik lazer aletleri işinizi görür.

*en önemli tavsiyem lazer sonrası muhakkak güneş kremi kullanmanız. yüksek faktörlü güneş kremleri cildinizde lazer sonrası lekelenmeyi, kızarmayı önler. eczanelerde satılan lazer sonrasi kullanılan bir krem var. eve geçtiğimde markasını yazar, tanımı düzeltirim. özelliklerini de eklerim buraya ona da mutlaka bakın. genelde de çok kızarırsa ve tahriş olursa cilt,bepanthol veya hametan krem sürebilirsiniz.

cildinizdeki kıl köküne veya atış yapılacak yere göre acı hissi değişebilir. örneğin yüze atılan atış ile bacağa atılan atış bir değil. lazerin her vücut yerine atışı ve seviyesi farklı. önce 1-2 seviyesinde başlanır ve zamanla da atış seviyesi artar. ne kadar çok acı hissederseniz anlayın ki kıllarınız lazer de o kadar çok yanıyor ve makine kıl köklerinizi o kadar iyi görüyor demektir. o yüzden sarı ve cansız tüylere etkisi olmuyor makinelerin. tüyü görmüyor nasıl etki etsin?

lazerden sonra banyo yapılması tavsiye edilmez. çünkü kıl kökleriniz lazer esnasında açılır, o alana su ve benzeri sıvı şeyler değerse tekrardan kılı beslemeye devam eder. tavsiyem lazere gitmeden önce banyo yapın. lazer sonrasında ilk 24 saat banyo yapmayın, havuza vs. girmeyin. banyoda da mutlaka vücudunuzu keseleyin ki dönmüş kıllarınız varsa lazer sırasında görülebilsin, yanmış kıllarınız varsa kese sayesinde cildiniz ölmüş kıllardan kurtulabilsin. lazere de olabildiğince makyajsız, kremsiz temiz ciltle gidin ki bu tarz ürünlerin içindeki kimyasallardan makinenin atışları etkilenmesin.

ben çabuk bitsin diye bir keresinde bacağıma yüksek atış yaptırmıştım. canım çok yanmadı hatta hiç hissetmedim. acı eşiğin yüksek dedi kadın. ulan seans bitti, bacağıma bir baktım her tarafı kıpkırmızı ertesi gün tatile gideceğim. dayak yemiş, işkence görmüş gibi morardı cildim. tatilde herkes bacaklarıma bakıyor. dünyanın güneş kremini sürdüm, leke kalmadı. iz de kalmadı. lazer izlerinin %90'ı geçer, panik yapmayın. cilt anca çok hassas olacak da, sürekli güneşe maruz kalacak da çok çok az leke kalma ihtimali yani. ama yanık izlerinin geçmesi baya uzun sürdü.
lazer epilasyon cildinizin rengini 1-2 ton açabilir. bu da çok normal.

sonuç olarak lazer epilasyondan baya memnun kaldım. özellikle koltukaltı ve bacaklarımda. yüz konusu sıkıntılı, %100 kimsenin bitmez. ayda yılda bir yüzüm için minik lazer aletim var onunla kendim atış yapıyorum. o da o kadar cansızki tüyler şeftali tüyü gibi makine görmüyor bile.

edit; lazere gitmeyi düşünen, giden memnun kalmayan, epilasyon ile ilgili tavsiye isteyen, sorusu olan varsa özelden yazabilir, yardımcı olmaya çalışırım.

yaptırmayı düşündüğüm ama başına kötü şeyler gelen insanlari gördükçe vazgectigim şey

dünyanın en mükemmel şeyidir hele de buzlu olan mükemmel ötesidir. on sekiz yaşından itibaren herkes gidebilir ama on sekiz yaşından küçük olduğunuz halde epilasyon yapmayı kabul eden birine denk gelirseniz uzaklaşın derim çünkü amacı sadece para almak. ayrıca çok acımıyor, abartılacak bir acısı da yok. zaten işlem beş dakika bile sürmüyor ve atışları acı eşiğinize göre ayarlayabiliyorsunuz. bikini bölgesi için beş numara yeterliyken koltuk altında sekizde bile bir şey hissetmezsiniz ama tabii bu sizin kıllarınızın ne durumda olduğuna bağlı. eğer çok fazla yoksa acı çekmezsiniz ama makine tüyleri göremiyor o yüzden kılların sertleşmesi bir taraftan da iyi bir şey.

kıllar asla tamamen yok olmuyor çünkü siz insansınız ve sağlıklı bir bireyin vücudu bu kılları her zaman üretecek. sadece tüy şeklinde çıkıyor ya da ciddi anlamda çok azalıyor. üç ya da altı ayda bir tekrardan birkaç seans gidebilirsiniz. öyle bir şey yapmak sizin işinize gelecektir ama unutmayın ki hiçbir şey kesin sonuç vermez.

ayrıca epilasyon bikini ve koltuk altı kararmalarına da çok iyi geliyor çünkü bu süre zarfında ağda yapmıyorsunuz ve epilasyona da aydan aya gittiğiniz için sürekli jilet ya da tüy dökücü krem kullanmıyorsunuz bu durum da vücudunuzun beyazlamasına etki ediyor. "epilasyona gidiyorum diye aydan aya kıl mı alacağız?" derseniz ilk seanstan sonra bile dökülmeler başlıyor ve bir iki seans sonra bunu gözle görülür bir şekilde fark ediyorsunuz. o yüzden bir ay boyunca almamanız sizi pek rahatsız etmiyor yine de dediğim gibi o rahatsızlık da sizin durumunuza göre.

bir kadının kendine yapacağı en güzel şeylerden biridir epilasyon hele de sürekli kolsuz kıyafetler giyiyorsanız kurtarıcınız olur. deneyin derim. teşekkürler.

başımdaki beladır.
bi yerlerde bedenimizdeki kıllarla ne kadar barışık olduğumu yazmıştım. ama benim bile sınırlarım var.

uzun süreli ilaç kullanımının sonunda resmen sakallarım oldu ve gerçekten ben de rahatsız oldum bu sakallardan. eskiden yoklardı çünkü. annemin ve yengemin "haydi sissy epilasyona!" seferberliğini bu yüzden kabul ettim. ne var ki annem yüzümdeki kıllardan değil bu işe soyunmuşken bedenimdeki kıllardan kurtulmamı şart koştu. kendi deneyimlerim ışığında bilgi vermek isterim:

-acılı bir işlem değil. gerçi anladığım kadarıyla ten rengi, kıl yapısı gibi faktörler ışığında makineyi nasıl bir seviyede kullandıkları değişiyor ama haydara hoydara sizi kıvrandıracak bi seviyede asla kullanılmıyor.
-makinenin güç seviyesi gibi bi şeysi var. ya da şiddeti. ne derseniz artık. mesela yüzünüzle bacağınıza aynı hassasiyette işlem yapılmıyor.
-yine kişiden kişiye değişmekle birlikte epilasyon abla'nın (ben ona öyle diyorum) bana söylediğine göre genellikle en hızlı verim alınan yer koltukaltı, en yavaş olanlar da yüz ve genital bölge oluyomuş. ben onun yalancısıyım.
-bu süreçte ağda-jilet-epilasyon (normal epilasyon yani) yaparak kıllarınızı almıyorsunuz. aydan aya seanslarınıza gidiyorsunuz sadece. kıllı mı dolaşacağım diye endişe etmeyin. ben hayatımın en kılsız dönemindeyim ve sadece 2 seans gittim. kıllarım çıkmaya niyetliler ama minik noktalar halinde duruyolar, büyümüyolar.*
-bol bol keselenmek önemliymiş. mantığını anlamadım ama epilasyon abla mutlak surette kese yap diyo.
-bazı durumlardan güneş kremi kullanımı öneriyolar ciltte leke olmasın diye. bana ve yengeme önerdiler, beyazız çünkü.
-seanslar uzun sürmüyor. 40 dk falan gibi bi sürede rezil kokular saçarak evinize dönebiliyosunuz.

süreç böyle.
kıl tüy olayını takıyorsanız ve imkanınız varsa yaptırın. diğer yöntemlerden daha pratik, daha uzun vadeli.