lise eteği

okul kapısından içeri girerken diz hizasına getirilen, okuldan çıkış yaparken yukarı çekilen etektir.

evden çıkarken uzun sonrasında kısa olan etektir.

(bkz: sex machine) (bkz: fantasy)

mini etek

belden kırmalı

ekose lise eteği, siyah diz altı çorap, üç düğmesi açılmış beyaz gömlek ve converse... zalım kızlar bize bu kombin ile lise hayatımızda işkence ettiler.

orta okulda şort etekti bizim ki aşırı güzel ve rahattı. lise eteğide çok güzeldi alt siyah üst kırmızı güzel renkleride vardı. sonra ben okul değiştirdim o sıra pantolon gelmiş sanırım. çok anlamsız keşke erkeklere etek zorunlu olsaydı zaten durmadan totolarının dikişlerini patlatıyorlardı, etekle efil efil gezerlerdi.

lisede hep pantolon giyen ben. bir ara jileye geçiş yapacaktım ama okul değiştirmeye karar verince kaldı.
normal etekten nefret ederken o hâlini sevmiştim o da kısmet olmadı.
ortaokula girdiğimde ablamın eteğini evde denerken straplez elbise gibi giymiştim çünkü baya uzun ve boldu. anneme dedim ki "bu şimdi etek mi elbise mi ben anlamadım. hem bu ne böyle bunun neresine gömlek ve süveteri giyeceğim?" annem o halimi görünce kahkaha atmıştı. "bu sadece etek, o kadar yukarıya kaldırmayacaksın."
"ne yani etekli süpürge mi olayım? baksana ayağım görünmüyor. üstüne mi basayım, yeri mi öpeyim istiyorsun? beğenmedim bunu, pantolon yok mu?"
ayrıca normalde kizlar kendi aralarında etek katlamayi öğrenir ama boyuma ayarlansın diye annem katlamıştı. o etekten de nefret etmiştim. boyunu bana göre ayarlasın diye dil döktüm ama" senden sonra başka insanlara lazım olabilir. herkes senin gibi zayıf ve kısa olmuyor."
bu lafıyla 4 yılımı cehenneme çevirdi ve en son ne oldu forma değişti.
giyerken katla, teneffüse çıkınca yamulmuşsa katla, wc'den sonra katla. katla da katla. ve böyle 2-3 kez de değil 5-6 kez katlıyordum. neredeyse ince simit takmışım gibi. süveterin bolluğu saklıyordu ama çok rahatsız ediciydi. -_-