lise öğretiminin zaman kaybı olması
başlık "pozitivizm" tarafından 27.12.2020 21:46 tarihinde açılmıştır.
1.
bulunduğumuz çağın en çarpıcı gerçeklerinden bir tanesidir. geçtiğimiz 20 yılda internetin yaygınlaşması, içeriğinin bilinen tüm kütüphaneleri aşması ve bu bilgi dağının ceplerimize girmesi ile bilgiye erişim problemi ortadan kalkmıştır. günümüz öğretiminin en temel amacı bilginin sınıflandırılması ve kullanılmasına yönelik olmalıdır. üniveriste sınavına hazırlıktan ibaret olan bu lise öğretimi yerine fırsat eşitliği sağlandığı taktirde öğrencilerin bu "hap bilgilere" kendilerinin de erişebileceğini anlamak güç değil.
ilkokul ve ortaokul öğretimlerinin amacının "temel düzeyde bilgiye erişime rehberlik etmek" olduğunu kabul edersek, lise öğretimine göre bir nebze daha günceldir. elbette bu iki öğretim derecesi de tüm bu gelişim ve değişimlere ayak uyduracak şekilde güncellenmelidir.
şimdi sormak isterim size (özellikle 25 yaş ve üzerine): lisede aldığınız fizik, kimya, biyoloji, ingilizce, beden, resim, müzik ve dahası derslerde aldığınız eğitim ve öğretimden yanınıza kar kalan ne oldu? mesela tüm zorunlu eğitim hayatınız boyunca girdiğiniz ingilizce ders saatlerini bir toplayın. eriştiğiniz ingilizce bilgi seviyesini bir düşünün...
dipnot: öğretmen arkadaşlar üzerine alınmasın. derdim güncel müfredat ve eğitim sistemi ile...
dipnot2: örgün eğitime karşı değilim. yanlış anlaşılmasın.
edit: ekleme
ilkokul ve ortaokul öğretimlerinin amacının "temel düzeyde bilgiye erişime rehberlik etmek" olduğunu kabul edersek, lise öğretimine göre bir nebze daha günceldir. elbette bu iki öğretim derecesi de tüm bu gelişim ve değişimlere ayak uyduracak şekilde güncellenmelidir.
şimdi sormak isterim size (özellikle 25 yaş ve üzerine): lisede aldığınız fizik, kimya, biyoloji, ingilizce, beden, resim, müzik ve dahası derslerde aldığınız eğitim ve öğretimden yanınıza kar kalan ne oldu? mesela tüm zorunlu eğitim hayatınız boyunca girdiğiniz ingilizce ders saatlerini bir toplayın. eriştiğiniz ingilizce bilgi seviyesini bir düşünün...
dipnot: öğretmen arkadaşlar üzerine alınmasın. derdim güncel müfredat ve eğitim sistemi ile...
dipnot2: örgün eğitime karşı değilim. yanlış anlaşılmasın.
edit: ekleme
devamını gör...
2.
mevzu güncellik ise bir nebze katılabilirim ama komple çöp muamelesi yapmak da olmaz. hele meslek liseleri için hiç olmaz. ayrıca yaşıtlarla sosyalleşme gibi şeyler var daha. hepsini geçtim lise de öyle dandik bilgiler yok ki. temel düzeyde yaşına uygun eğitim var. o hap bilgileri hiçbir ögrenci dur şunu öğreneyim diyerek istekle açıp uğraşmaz.
güncellik konusuna katılıyorum ama. çocukları hayata hazırlamak amac olabilir ama bizimkiler bilimadamı yetiştirecek gibi hazırlıyor. herkes bilimadamı olmayacak. ama siatem böyle olacak gibi davranıyor. sonra bir 10 sene de öğrendiklerimizi unutmak için uğraşıyoruz.
güncellik konusuna katılıyorum ama. çocukları hayata hazırlamak amac olabilir ama bizimkiler bilimadamı yetiştirecek gibi hazırlıyor. herkes bilimadamı olmayacak. ama siatem böyle olacak gibi davranıyor. sonra bir 10 sene de öğrendiklerimizi unutmak için uğraşıyoruz.
devamını gör...
3.
aşağı yukarı şunu anlatmıştır...
optik gerçekliğin temelinde, altı çizilen başlık içeriğinde, modernist soyut sanatın en önemli etkilerinden biri olan görsel soyutlamaya karşı mesafeli duruşlar vardır. bu başlıkta, deneysel olarak adlandırabileceğimiz görsel bir biçimcilikten ve yazarın anlatımcı yapısından çok bütünsel bir mizansen duygusunun neredeyse sahnelerin tamamına hakim olduğu görülür. metnin ve teknik olanın kurgusal devamlılığa hizmeti, öyküsel bir tamamlanmışlık algısı yaratmakta olup,
zihinsel bir argümana dönüştüren önemli bir etkendir. anahtar sözcükler üzerinden gidersek, yazar sürrealizmin temel yapı taşları olan deliliği, sembolizmi, bilinçdışını, analojiyi, skandalı, irrasyonel olanı, absürdü, kara mizahı, oneirizmi, fanteziyi, gündüz düşünü ve nihayetinde rüyanın organik yapısını teşhir eden bir mizansen yaratma arzusunda olduklarını görürüz.
bence oldukça net bir başlık ve içerik.. tebrik ediyorum yazar karşimizi.
akıyo omurilikten deha.
optik gerçekliğin temelinde, altı çizilen başlık içeriğinde, modernist soyut sanatın en önemli etkilerinden biri olan görsel soyutlamaya karşı mesafeli duruşlar vardır. bu başlıkta, deneysel olarak adlandırabileceğimiz görsel bir biçimcilikten ve yazarın anlatımcı yapısından çok bütünsel bir mizansen duygusunun neredeyse sahnelerin tamamına hakim olduğu görülür. metnin ve teknik olanın kurgusal devamlılığa hizmeti, öyküsel bir tamamlanmışlık algısı yaratmakta olup,
zihinsel bir argümana dönüştüren önemli bir etkendir. anahtar sözcükler üzerinden gidersek, yazar sürrealizmin temel yapı taşları olan deliliği, sembolizmi, bilinçdışını, analojiyi, skandalı, irrasyonel olanı, absürdü, kara mizahı, oneirizmi, fanteziyi, gündüz düşünü ve nihayetinde rüyanın organik yapısını teşhir eden bir mizansen yaratma arzusunda olduklarını görürüz.
bence oldukça net bir başlık ve içerik.. tebrik ediyorum yazar karşimizi.
akıyo omurilikten deha.
devamını gör...
4.
arkadaş ortamı da ciddi hayat tecrübesidir,herşey bilgi değil arkadaşlar hayatsızda olmayın.
devamını gör...
5.
öncelikle bu durumu ülkemizde verilen yabancı dil eğitimiyle kıyaslayarak lise öğretiminin zaman kaybı olduğu sonucuna varmak doğru olmaz. ülkemizde verilen dil eğitimin kapsamı, içeriği ve yöntemlerinin ne kadar yerinde olduğu son derece tartışmaya açık bi konu. gerçi ingilizce'den yola çıkarak bu sonuca varılmamış yukarda. ingilizce sadece bi örnek olarak verilmiş; ama şu noktada uzaktan eğitimin yüzümüze çarpa çarpa gösterdiği bir gerçek var ki yukarda bahsedilen o fırsat eşitliği kavramı maalesef öğrencilerin bu bilgilere ulaşılabilirliğinin önünde büyük bir engel. bilgisayarlarımız kucağımızda bunları yazarken göz önüne getirmek biraz güç olabilir ama durum bu maalesef. ki fırsat eşitliği sağlanmış olsa bile lise eğitiminin zaman kaybı olduğunu düşünmüyorum; keza bilgiye ulaşma imkanının olması demek bilgiye ulaşma çabasının olacağı anlamına gelmez. okul hayatı bilgi verirken bunu bi plan çerçevesinde yaptığı için farkında olmaksızın plan ve programlı olmayı da öğretir. şu anda uzaktan verilen eğitimin çok mu bilgi sağladığını düşünüyosunuz? bilgiden ziyade öğrencileri okul ortamından, plan ve programdan vs. uzak tutmamak, soğutmamak için desek daha yerinde olur sanırım. ayrıca diyelim ki lise eğitimi yok, imkanlar da fazla; kaçınız bilgisayarı açıp araştırma yapar allah aşkına o yaşlarda bilinç yokken, herkes deli gibi gamer, youtuber filan olurdu herhalde. ama lise müfredatının gereksiz dallı budaklı olduğu konusunda katılıyorum başlığa. tamamen kaldırılması söz konusu olamaz bence, ama içeriği hafifletip lise öğrenim süresi neden azaltılmasın ki?
devamını gör...
6.
tanım: bir lise öğretmeni olarak çok dertli olduğum için yazarları aydınlatmak ve iç dökmek amaçlı uzatacağım argümandır.
ülkemiz için evet doğrudur. neden mi? çünkü istatistikleri fazla göstermekten başka hiçbir şeye hizmet etmemektedir lise eğitimi. türkiye’de şu kadar kişi lise mezunu şu kadar az kişi işsiz vs diye diye yandı bitti liseler. lise zorunlu olduğu gün cenaze namazı kılındı. ortaokulda sınıfta kalmayı kaldırıp herkesin liseye geçmesi sağlanıyor. lise1’den itibaren herkes bir şekilde mezun edilmeye çalışıldığı için sınıfların ortalaması düşüyor, öğretmenlerin de ortalamaya göre davranıp konuları ona göre anlatma zorunluluğu doğduğu için eğitim geriliyor da geriliyor. basit bir aritmetik ortalama bilen herkes anlayacaktır bunu diye düşünüyorum. örneğin bu ara performans ödevleri veriyoruz, herkes o kadar kolay ödevler veriyor ki vikipediadan kopyalayacak gönderecek yani bu kadar; çünkü düşüneceği ödev verilince öğrencilerin çoğu yapamıyor yorumlayamıyor. amaç bari belirlenen zamanda bir işi yapmayı öğrensin oluyor ödevin içeriği değil. ileride ne iş yaparsa yapsın bari bu öğrenilsin diye. olması gereken, “beklenen” ortalamaya uymayanların kendine uygun iş ve ortamlarda bulunması iken; lise zorunlu olduğu için iyi potansiyeli olan öğrenci de ortalamaya çekilmiş oluyor. öğretmenler buna mecbur ediliyor herkes mezun olsun, istatistikler çok görünsün diye. oysaki ilkokuldan sonrası zorunlu olmasa, okulu bitiremeyen bir mesleğe yönlense eskisi gibi; bir değeri olurdu lise mezunu olmanın. herkes çocuğunu özel de olsa üniversite okutmaya çalışmazdı. o “topyekün” var ya bizi mahvetti.
ülkemiz için evet doğrudur. neden mi? çünkü istatistikleri fazla göstermekten başka hiçbir şeye hizmet etmemektedir lise eğitimi. türkiye’de şu kadar kişi lise mezunu şu kadar az kişi işsiz vs diye diye yandı bitti liseler. lise zorunlu olduğu gün cenaze namazı kılındı. ortaokulda sınıfta kalmayı kaldırıp herkesin liseye geçmesi sağlanıyor. lise1’den itibaren herkes bir şekilde mezun edilmeye çalışıldığı için sınıfların ortalaması düşüyor, öğretmenlerin de ortalamaya göre davranıp konuları ona göre anlatma zorunluluğu doğduğu için eğitim geriliyor da geriliyor. basit bir aritmetik ortalama bilen herkes anlayacaktır bunu diye düşünüyorum. örneğin bu ara performans ödevleri veriyoruz, herkes o kadar kolay ödevler veriyor ki vikipediadan kopyalayacak gönderecek yani bu kadar; çünkü düşüneceği ödev verilince öğrencilerin çoğu yapamıyor yorumlayamıyor. amaç bari belirlenen zamanda bir işi yapmayı öğrensin oluyor ödevin içeriği değil. ileride ne iş yaparsa yapsın bari bu öğrenilsin diye. olması gereken, “beklenen” ortalamaya uymayanların kendine uygun iş ve ortamlarda bulunması iken; lise zorunlu olduğu için iyi potansiyeli olan öğrenci de ortalamaya çekilmiş oluyor. öğretmenler buna mecbur ediliyor herkes mezun olsun, istatistikler çok görünsün diye. oysaki ilkokuldan sonrası zorunlu olmasa, okulu bitiremeyen bir mesleğe yönlense eskisi gibi; bir değeri olurdu lise mezunu olmanın. herkes çocuğunu özel de olsa üniversite okutmaya çalışmazdı. o “topyekün” var ya bizi mahvetti.
devamını gör...