türkçe ad: ışıklar ülkesi
yazar: andres barba
basım yılı 2017
kimsesiz sokak çocukları, belirli bir oranı aşıp kontrolden çıktıktan sonra ne yapmak gerekir? toplum bu insanları nasıl karşılar ve neler yapar gibi soruların cevaplarını arayan, son derece sürükleyici, toplumsal gerçekçi bir rorman.
yazar: andres barba
basım yılı 2017
kimsesiz sokak çocukları, belirli bir oranı aşıp kontrolden çıktıktan sonra ne yapmak gerekir? toplum bu insanları nasıl karşılar ve neler yapar gibi soruların cevaplarını arayan, son derece sürükleyici, toplumsal gerçekçi bir rorman.
herralde roman ödülü
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 05.05.2021 20:18 tarihinde açılmıştır.
1.
hiçbir yere gitmeyen bir şeyle karşılaştığımızda ne hissetmemiz gerektiğini bilemiyoruz çoğu zaman. gökyüzü gibi bir şeyle baş etmekte zorlandığımız kadar bizi zorlayan başka hiçbir şey yok dünya ahalisi olarak.
mesela araç kullanırken kırmızı ışıkta durmanızı fırsat bilip cama yapışan o çocuklar, hani gökyüzü gibi hiçbir yere gitmeyen. tam ne hissediyoruz o anda? ya da bir şey hissediyor muyuz? sorumlu davranış ne olur böyle bir durumda? onlara para vermek mi vermemek mi?
ya da sosyal medyada dolanırken içimizde ahlaki bir seppukuya neden olan tedavisi mümkün ama maddi açıdan imkansız bir hastalıkla mücadele eden çocukları gördüğümüzde ne yapmalıyız? elbette elimizden geleni yapacağız ama bunun vicdan azabını gerçekten biz mi çekmeliyiz? yoksa sese duyarlı, fotoselli devlet yetkililerine ihtiyaç duyuyor muyuz artık?
çocuklukla ilgili hepimizin aklında bir şeyler dolaşıyor elbette ama sahipsiz kalmış, zorla çalıştırılan, hastalıkla mücadele eden çocuklar için elimizden ne gelecek? anlık çözümlerler mi uğraşalım yoksa onları gerçekten kurtaracak bir çözüm mü arayalım?
bilemiyorum, gerçekten bilemiyorum. siz bir okuyun isterseniz bu kitabı.
mesela araç kullanırken kırmızı ışıkta durmanızı fırsat bilip cama yapışan o çocuklar, hani gökyüzü gibi hiçbir yere gitmeyen. tam ne hissediyoruz o anda? ya da bir şey hissediyor muyuz? sorumlu davranış ne olur böyle bir durumda? onlara para vermek mi vermemek mi?
ya da sosyal medyada dolanırken içimizde ahlaki bir seppukuya neden olan tedavisi mümkün ama maddi açıdan imkansız bir hastalıkla mücadele eden çocukları gördüğümüzde ne yapmalıyız? elbette elimizden geleni yapacağız ama bunun vicdan azabını gerçekten biz mi çekmeliyiz? yoksa sese duyarlı, fotoselli devlet yetkililerine ihtiyaç duyuyor muyuz artık?
çocuklukla ilgili hepimizin aklında bir şeyler dolaşıyor elbette ama sahipsiz kalmış, zorla çalıştırılan, hastalıkla mücadele eden çocuklar için elimizden ne gelecek? anlık çözümlerler mi uğraşalım yoksa onları gerçekten kurtaracak bir çözüm mü arayalım?
bilemiyorum, gerçekten bilemiyorum. siz bir okuyun isterseniz bu kitabı.
devamını gör...