madem iyisin

bir bertolt brecht şiiri kapitalizme kapitalistlere ithaf ettiği ya da sözde iyilere söylediği.

madem iyisin
anladık iyisin
ama neye yarıyor iyiliğin

seni kimse satın alamaz
eve düşen yıldırım da
satın alınmaz
anladık dediğin dedik
ama dediğin ne
doğrusun söylersin düşündüğünü
ama düşündüğün ne
yüreklisin
kime karşı
akıllısın
yararı kime
gözetmezsin kendi çıkarını
peki gözettiğin kimin ki
dostluğuna diyecek yok ya
dostların kimler

şimdi bizi iyi dinle
düşmanımızsın sen bizim
dikeceğiz seni bir duvarın dibine
ama madem bir sürü iyi yönün var
dikeceğiz seni iyi bir duvarın dibine
iyi tüfeklerden çıkan
iyi kurşunlarla vuracağız seni
sonra da gömeceğiz
iyi bir kürekle
iyi bir toprağa

bir bertolt brecht şiirdir.

başlık sahibi yazar şiiri paylamış o yüzden ben sadece şiirin bende uyandırdığı çağrışımları yazacağım. aslında şiir de bahane. aklımdan geçenleri sanki şiirden bir anlam çıkartıyormuş gibi yazarak derdimi anlatacağım.

insanların içindeki iyilik dürtüsü bir deniz feneri gibi parlıyor dalgalı karanlıklarda insan ırkına yol göstermek için. ancak hepimiz biliyoruz ki bu fener parayı, pulu, malı, mülkü toplayıp yurtdışına kaçabilir. daha önce yapmışlığı var. ve her deniz feneri cennetten ışıyacak diye bir kaide de yok.

iyilik yapmak artık o kadar büyük bir gösterişe dönüştü ki anlamını kaybetti. bizi fakirliğe mahkum eden insanların iki kuruş sadakasına sevinir olduk. yıllar önce siyaset meydanında bir tartışmaya şahit olduğumda anlamıştım bunu. o dönemin türkiye komünist partisi genel başkanı aydemir güler fabrika sahiplerinin, kapitalistlerin halkı sömürmesine izin vermemek için iktidara gelmek istediklerini söylediğinde salonda bulunan bir seyirci tartışmacılar arasında bulunan liberal demokrat parti genel başkanı besim tibuk’u gösterip ekmeğini besim tibuk’un verdiğini söyleyerek şirk koşmak üzereyken moderatör ali kırca müdahale etmiş, konunun uzamasına izin vermemişti.

elbette ki bu bir kurgu idi. ama bir şeylerin anlamamız işin yeterli idi. insanları sömüren herkesi sağ ya da sol ayırt etmeden iyi duvar dibinde ağırlamak gerekir.