1.
herkesin benimseyip, sualsizce kabul ettiği aynılıklar içinde göze değen bir farklılığın hemen her zaman hoş karlılanmayıp, dışlanacağını anlatan, melodisi ve sözleri muhteşem bir peppina şarkısı.
şarkı mademoiselle noir adlı bir kadının hikâyesini anlatıyor ve o hikâye şöyle,
bir gün kasabadaki bir adam tıpkı rapunzel masalındaki gibi yüksek, eski bir kuleye rastlar. kulenin yukarısına baktığında simsiyah uzun saçları olan, beyaz soluk tenli bir kadın görür, bu kadın olan tüm hassaslığı ve hastalıklı görüntüsüyle mademoiselle noir'dir. az sonra aşağıdaki adama fransızca bir şeyler söyler. ama konuştukları dil farklı olduğu için adam onu anlamaz ve görüntüsünün de etkisiyle kadından korkup kasabalıların yanına gider. kasabalılara şöyle söyler şarkıda geçtiği gibi,
"uzun siyah saçları olan bir kadın gördüm. ve sanırım o yaşayan bir ölüydü!"
adamın sözleri üzerine kasabalılar silahlarını alıp kulenin olduğu yere, kadını görmeye giderler ve tıpkı adam gibi çok korkarlar. kadın, onlara adama söylediği sözlerin aynısını söyler ama kasabalılar da bu sözleri anlamaz ve onu bir iblis ilan ederler. sonra da kuleden sarkan siyah saçlarını ateşe verirler. onu tıpkı cadıları yaktıkları gibi yakmışlardır. mademoiselle noir öleceğini bilse bile hala onu kurtaracak birilerininin olduğu umuduyla aynı sözleri son kez tekrarlar,
"moi je m'appelle mademoiselle noir"
benim adım matmazel siyah
"et comme vous pouvez le voir"
gördüğün gibi
"je ne souris, ni ris, ni vis"
ne gülümsüyorum, ne kahkaha atıyorum, ne de yaşıyorum.
hikayenin sonunda mademoiselle noir yanarak can verir.
şarkıya göre rapunzel masalının yazıldığı dönem de bu olayın yaşandığı dönemdi. insanlar sarı saçları olan, güzeller güzeli rapunzel ve prensin masalını hoş görüp, aralarındaki aşka hayran kalmışlardı ama gerçek hayatta kalbi kırık, siyah saçları olan bir rapunzel gördüklerinde ondan korkup yok etmek istediler. görüntüsünden dolayı onu anlamaya bile uğraşmadılar.
şarkıyı dinlemek isterseniz buyurun
buradan
şarkı mademoiselle noir adlı bir kadının hikâyesini anlatıyor ve o hikâye şöyle,
bir gün kasabadaki bir adam tıpkı rapunzel masalındaki gibi yüksek, eski bir kuleye rastlar. kulenin yukarısına baktığında simsiyah uzun saçları olan, beyaz soluk tenli bir kadın görür, bu kadın olan tüm hassaslığı ve hastalıklı görüntüsüyle mademoiselle noir'dir. az sonra aşağıdaki adama fransızca bir şeyler söyler. ama konuştukları dil farklı olduğu için adam onu anlamaz ve görüntüsünün de etkisiyle kadından korkup kasabalıların yanına gider. kasabalılara şöyle söyler şarkıda geçtiği gibi,
"uzun siyah saçları olan bir kadın gördüm. ve sanırım o yaşayan bir ölüydü!"
adamın sözleri üzerine kasabalılar silahlarını alıp kulenin olduğu yere, kadını görmeye giderler ve tıpkı adam gibi çok korkarlar. kadın, onlara adama söylediği sözlerin aynısını söyler ama kasabalılar da bu sözleri anlamaz ve onu bir iblis ilan ederler. sonra da kuleden sarkan siyah saçlarını ateşe verirler. onu tıpkı cadıları yaktıkları gibi yakmışlardır. mademoiselle noir öleceğini bilse bile hala onu kurtaracak birilerininin olduğu umuduyla aynı sözleri son kez tekrarlar,
"moi je m'appelle mademoiselle noir"
benim adım matmazel siyah
"et comme vous pouvez le voir"
gördüğün gibi
"je ne souris, ni ris, ni vis"
ne gülümsüyorum, ne kahkaha atıyorum, ne de yaşıyorum.
hikayenin sonunda mademoiselle noir yanarak can verir.
şarkıya göre rapunzel masalının yazıldığı dönem de bu olayın yaşandığı dönemdi. insanlar sarı saçları olan, güzeller güzeli rapunzel ve prensin masalını hoş görüp, aralarındaki aşka hayran kalmışlardı ama gerçek hayatta kalbi kırık, siyah saçları olan bir rapunzel gördüklerinde ondan korkup yok etmek istediler. görüntüsünden dolayı onu anlamaya bile uğraşmadılar.
şarkıyı dinlemek isterseniz buyurun
buradan
devamını gör...
2.
kelime anlami matmazel siyahtir. rapunzel masalinin dondugu zamanlarda gecen hikaye, sari sacli guzel bir rapunzeli benimseyen haline uzulen halk, siyah sacli hasta gorunumlu matmazel siyahi seytan olarak gorduler ve onun acisina kulak vermediler.
cok guzel bir peppina sarkisidir.
hikayesi soyledir, matmazel siyah evli ve mutlu bir kadindir. daha sonra kotu bir prens matmazel siyaha asik olur ve onu reddeden guzel kadina buyu yaptirir. matmazel esini ve ailesini kaybeder. bu dakikadan sonra matmazel siyah ne gulumser, ne kahkaha atar ne de yasar..
bir versiyonuna gore matmazel siyah kulede iken onu gorup kasaba halkina sikayet eden adam ona buyu yaptirip hayatini mahveden prenstir. matmazel siyah kasaba halkiyla ayni dili konusmamaktadir, kulenin asagisindaki adama fransizca "benim adim matmazel siyah, gordugun gibi ne gulumsuyorum, ne yasiyorum ne de kahkaha atiyorum." der. kadinin solgun hasta gorunumunden korkan adam ise kasaba halkina yasayan bir olu gordugunu soyler ve insanlar sorgusuzca silahlarini alip kuleye giderler.
matmazel siyah insanlara fransizca konusunca insanlar onun cehennemden gelen bir iblis olduguna ikna olur ve uzun siyah saclarını atese vererek oldurmek isterler. matmazel insanlara direnmez, siyah saclari alev almisken hala onu kurtarmaya gelecek bir prensin varligina inanir ve maalesef yanarak can verir.
hikaye aslinda farkliliklara nasil tahammulsuz ve korkulu oldugumuzu anlatir. guzel rapunzele uzulebiliyorken cirkin matmazeli yakariz.
cok guzel bir peppina sarkisidir.
hikayesi soyledir, matmazel siyah evli ve mutlu bir kadindir. daha sonra kotu bir prens matmazel siyaha asik olur ve onu reddeden guzel kadina buyu yaptirir. matmazel esini ve ailesini kaybeder. bu dakikadan sonra matmazel siyah ne gulumser, ne kahkaha atar ne de yasar..
bir versiyonuna gore matmazel siyah kulede iken onu gorup kasaba halkina sikayet eden adam ona buyu yaptirip hayatini mahveden prenstir. matmazel siyah kasaba halkiyla ayni dili konusmamaktadir, kulenin asagisindaki adama fransizca "benim adim matmazel siyah, gordugun gibi ne gulumsuyorum, ne yasiyorum ne de kahkaha atiyorum." der. kadinin solgun hasta gorunumunden korkan adam ise kasaba halkina yasayan bir olu gordugunu soyler ve insanlar sorgusuzca silahlarini alip kuleye giderler.
matmazel siyah insanlara fransizca konusunca insanlar onun cehennemden gelen bir iblis olduguna ikna olur ve uzun siyah saclarını atese vererek oldurmek isterler. matmazel insanlara direnmez, siyah saclari alev almisken hala onu kurtarmaya gelecek bir prensin varligina inanir ve maalesef yanarak can verir.
hikaye aslinda farkliliklara nasil tahammulsuz ve korkulu oldugumuzu anlatir. guzel rapunzele uzulebiliyorken cirkin matmazeli yakariz.
devamını gör...