yönetmen koltuğunda tod browning'in yer aldığı 1935 yapımlı korku-gizem filmidir. film, evinde ölü bulunan bir adamla başlamaktadır. bir doktor, incelemesi üzerine bu cinayetin vampirler tarafından işlendiğini düşünür.
yönetmen:tod browning
oyuncular:
béla lugosi
carroll borland
lionel barrymore
lionel atwill
elizabeth allan
oyuncular:
béla lugosi
carroll borland
lionel barrymore
lionel atwill
elizabeth allan
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "pinkshinyultratambourine" tarafından 29.09.2021 17:14 tarihinde açılmıştır.
1.
mark of the vampire veyahut vampires of prague, yönetmen koltuğunda tod browning'in oturduğu, 1935 yapımı korku filmi.
bu korku filmini anlatmadan önce, dönemin korku filmleri içerisinde belki de en sevdiklerimden birisi olduğunu söylemeliyim.
şimdi spoiler vermeden bu filmi biraz anlatayım ve neden en sevdiklerimden birisi olduğunu da açıklayayım madem.
prag'ta bir soylu bir adam ölü bulunuyor ama normal bir ölüm değil bu; boynunda iki minik delik var! bu soylu adamın arkadaşı ve olay yerinde rahmetliye bakan doktor, bu adamın bir vampir tarafından öldürüldüğünü iddia ediyorlar ama prag polis şefini bir türlü ikna edemiyorlar ve film böylece başlıyor.
bu güzel filmin senaryosunu da sevgili tod browning yazmış, e hal böyleyken sadece vampir filmi değil, okültizm de karışmış işin içerisine, daha kapsamlı bir öyküyü sunmuş önümüze.
sadece öykü olarak tatmin etmiyor bu film, dönemin korku filmleri değil, genel olarak dönemin filmlerinden çok daha hoş bir kamera açısına sahip, aynı zamanda oyunculuk kısmı da oldukça hoş ilerliyor, dönemin yazarlarının "katil kim?!" temalı öykülerini okur gibi hissediyorsunuz izlerken.
dahası da var, film her kısmıyla tadında kalmış ve kısa bir yapıt, sadece 1 saat sürüyor, bu da onu sadece kült film yapmıyor, dönemin belki de en ama en iyilerinden birisi haline getiriyor. ayrıca bu güzel film, bugünün korku temalı öyküleri ve filmleri için harika bir öğe yaratıyor; puslu mezarlıklar...
bu korku filmini anlatmadan önce, dönemin korku filmleri içerisinde belki de en sevdiklerimden birisi olduğunu söylemeliyim.
şimdi spoiler vermeden bu filmi biraz anlatayım ve neden en sevdiklerimden birisi olduğunu da açıklayayım madem.
prag'ta bir soylu bir adam ölü bulunuyor ama normal bir ölüm değil bu; boynunda iki minik delik var! bu soylu adamın arkadaşı ve olay yerinde rahmetliye bakan doktor, bu adamın bir vampir tarafından öldürüldüğünü iddia ediyorlar ama prag polis şefini bir türlü ikna edemiyorlar ve film böylece başlıyor.
bu güzel filmin senaryosunu da sevgili tod browning yazmış, e hal böyleyken sadece vampir filmi değil, okültizm de karışmış işin içerisine, daha kapsamlı bir öyküyü sunmuş önümüze.
sadece öykü olarak tatmin etmiyor bu film, dönemin korku filmleri değil, genel olarak dönemin filmlerinden çok daha hoş bir kamera açısına sahip, aynı zamanda oyunculuk kısmı da oldukça hoş ilerliyor, dönemin yazarlarının "katil kim?!" temalı öykülerini okur gibi hissediyorsunuz izlerken.
dahası da var, film her kısmıyla tadında kalmış ve kısa bir yapıt, sadece 1 saat sürüyor, bu da onu sadece kült film yapmıyor, dönemin belki de en ama en iyilerinden birisi haline getiriyor. ayrıca bu güzel film, bugünün korku temalı öyküleri ve filmleri için harika bir öğe yaratıyor; puslu mezarlıklar...
devamını gör...