1.
3 serisi bulunan mükemmel ötesi bilim kurgu ve aksiyon filmi. sezar’ın haklı yürüyüşünün arkasındayız
devamını gör...
2.
fransız yazar pierre boulle'un la planète des singes kitabından uyarlanan film ve dahi film serisi.
orijinal serinin bütün filmleri kronolojik sırayla: planet of the apes* (1968), beneath the planet of the apes* (1970), escape from the planet of the apes* (1971), conquest of the planet of the apes* (1972) ve battle for the planet of the apes* (1973) şeklindedir.
bu serinin ardından 2000'li yıllarda yeniden yapılan bir ikinci serisi de vardır. ayrıca televizyon dizisi, animasyonu ve bilgisayar oyunları dahi var imiş.
(girinin geri kalanında 1968'de yayınlanan ilk filmden bahsedilecektir.)
planet of the apes, bir uzay görevi için bilinmedik bir gezegene iniş yapan bir grup astronotu konu edinir. bu astronotlar, gezegende konuşamayan ilkel insan kabileleri ile bilişsel yetenekleri gelişkin ve böylece kendilerine bir uygarlık inşa edebilmiş olan maymunlarla karşılaşırlar. fakat bir sorun vardır: maymunlar her ne hikmetse insanlardan hiç hazzetmemektedirler.
aslında, film, muhteşem bir hiciv örneğidir. gözlerinin önündeki evrim gerçeğini kabullenemeyen (ya da kabullenmek istemeyen) zamane bilim insanlarına ve yöneticilerine alenen saldırılır. inançlarının gerekliliklerini yerine getirecekler diye bilim insanlığı niteliklerini unutan ve mevzubahis her neyse aksini kanıtlamaya çalışmak yerine çocukça görmezden gelmeyi seçen sözde bilim insanlarını hedef alır. zira bilim, inancınız her ne olursa olsun, gözünüzün önünde bir gerçek varsa öncelikle görmek, kabullenmek ve açıklamak; ancak bundan sonra aksini ispat etmeye çalışmaktır. zaten bütün bunların maymunlar üzerinden anlatılması da ister istemez çok eğlenceli bir alegoriyi beraberinde getirir.*
bununla ilgili olarak, filmin en güzel sahnesini de takdim edeyim: üç maymun!
peki anlatmaya çalıştığı şey bununla mı sınırlıdır? hayır değildir.
filmin ilerlemesi ve finaliyle birlikte, aslında çok da uzaklarda bir gezegende olmadığımızı, şu bizim soluk mavi nokta'da olduğumuzu anlarız. meğerse hep korktuğumuz şeyi nihayet başarmış ve nükleer bir felaketle türümüzü yok etmiş, kalanları da insanlıktan çıkarmışız. maymunların yöneticileri ise bunu başından beri bilmekteymiş. insan denen hayvandan korkulması ve olabildiğince kontrol altında tutulması gerektiği, tam da bu yüzden dinlerine tesir etmiş.
böylece çıkarımlarımıza bir yenisini daha ekleriz: filmin başından beri "ulan şu maymunlara bak ya ahaha" diye dalga geçtiğimiz maymunlar aslında haklıdır. biz insanlara acıyıp, onların tarafını tutarken; aslında yanlış tarafta saf tutuyoruzdur.
bitti mi? bitmedi!
linda harrison (nova) pek güzel. nazar değmesin. gerçi değmiştir şimdiye kadar.*
ve son olarak da, bir konuyu çözelim: bu film dikkat çekici miktarda hollywood klişesi içerir. hâlâ izlememiş olan varsa*; eski filmlerden hoşlanmıyorsanız* ve özellikle bünyeniz klişeye karşı alerjik reaksiyon gösteriyorsa* izleyip izlememek size kalmış. "ya una nocte, bize bir film önerdin, bu nedir böyle be kardeşim?" demeyin sonra.
orijinal serinin bütün filmleri kronolojik sırayla: planet of the apes* (1968), beneath the planet of the apes* (1970), escape from the planet of the apes* (1971), conquest of the planet of the apes* (1972) ve battle for the planet of the apes* (1973) şeklindedir.
bu serinin ardından 2000'li yıllarda yeniden yapılan bir ikinci serisi de vardır. ayrıca televizyon dizisi, animasyonu ve bilgisayar oyunları dahi var imiş.
(girinin geri kalanında 1968'de yayınlanan ilk filmden bahsedilecektir.)
planet of the apes, bir uzay görevi için bilinmedik bir gezegene iniş yapan bir grup astronotu konu edinir. bu astronotlar, gezegende konuşamayan ilkel insan kabileleri ile bilişsel yetenekleri gelişkin ve böylece kendilerine bir uygarlık inşa edebilmiş olan maymunlarla karşılaşırlar. fakat bir sorun vardır: maymunlar her ne hikmetse insanlardan hiç hazzetmemektedirler.
aslında, film, muhteşem bir hiciv örneğidir. gözlerinin önündeki evrim gerçeğini kabullenemeyen (ya da kabullenmek istemeyen) zamane bilim insanlarına ve yöneticilerine alenen saldırılır. inançlarının gerekliliklerini yerine getirecekler diye bilim insanlığı niteliklerini unutan ve mevzubahis her neyse aksini kanıtlamaya çalışmak yerine çocukça görmezden gelmeyi seçen sözde bilim insanlarını hedef alır. zira bilim, inancınız her ne olursa olsun, gözünüzün önünde bir gerçek varsa öncelikle görmek, kabullenmek ve açıklamak; ancak bundan sonra aksini ispat etmeye çalışmaktır. zaten bütün bunların maymunlar üzerinden anlatılması da ister istemez çok eğlenceli bir alegoriyi beraberinde getirir.*
bununla ilgili olarak, filmin en güzel sahnesini de takdim edeyim: üç maymun!
peki anlatmaya çalıştığı şey bununla mı sınırlıdır? hayır değildir.
filmin ilerlemesi ve finaliyle birlikte, aslında çok da uzaklarda bir gezegende olmadığımızı, şu bizim soluk mavi nokta'da olduğumuzu anlarız. meğerse hep korktuğumuz şeyi nihayet başarmış ve nükleer bir felaketle türümüzü yok etmiş, kalanları da insanlıktan çıkarmışız. maymunların yöneticileri ise bunu başından beri bilmekteymiş. insan denen hayvandan korkulması ve olabildiğince kontrol altında tutulması gerektiği, tam da bu yüzden dinlerine tesir etmiş.
böylece çıkarımlarımıza bir yenisini daha ekleriz: filmin başından beri "ulan şu maymunlara bak ya ahaha" diye dalga geçtiğimiz maymunlar aslında haklıdır. biz insanlara acıyıp, onların tarafını tutarken; aslında yanlış tarafta saf tutuyoruzdur.
bitti mi? bitmedi!
linda harrison (nova) pek güzel. nazar değmesin. gerçi değmiştir şimdiye kadar.*
ve son olarak da, bir konuyu çözelim: bu film dikkat çekici miktarda hollywood klişesi içerir. hâlâ izlememiş olan varsa*; eski filmlerden hoşlanmıyorsanız* ve özellikle bünyeniz klişeye karşı alerjik reaksiyon gösteriyorsa* izleyip izlememek size kalmış. "ya una nocte, bize bir film önerdin, bu nedir böyle be kardeşim?" demeyin sonra.
devamını gör...
3.
una nocte benim yazacağım birçok şeyi yazmış. 1968 tarihli filmin yanında yapılan bütün devam filmleri değerini bir nebze yitiriyor. bu filmde insanların gerçekler karşısında gözlerini nasıl kapadığını başka bir gözden görebiliyoruz. bu film kitabından fikri almış ve film için yeniden uyarlamıştır. kitabını okursanız filmden daha farklı bir ilerleyiş görürsünüz ama fikir aynı. hatta filmde görsel anlatım olduğu için bazı şeyler daha iyi verilebilmiş. film hakkında spoiler vereceğim
filmin sonunda bir sürpriz bulunduğunu biliyorsunuz. aynı sürprizin kitapta olamayacağını kitabın başında anlarsınız. ama başka bir sürpriz var. bu nedenle mutlaka kitabını okuyun.
filmin sonunda bir sürpriz bulunduğunu biliyorsunuz. aynı sürprizin kitapta olamayacağını kitabın başında anlarsınız. ama başka bir sürpriz var. bu nedenle mutlaka kitabını okuyun.
devamını gör...
4.
kendi küçük yüreği büyük sezar.
sonunda ölmeseydi iyi olurdu.
sonunda ölmeseydi iyi olurdu.
devamını gör...
5.
mükemmel ötesi bir bilimkurgu ve aksiyon dolu bir film tavsiye edilir.
devamını gör...
6.
filmi bir kenara, geçen hafta aklıma esti bir kitabını okuyayım dedim. bırakıp kalkamadım yerimden, çok güzeldi. kitapların film uyarlamalarını cidden sevmiyorum ama bu kitaptan uyarlanan her filmi izlemekten kendimi alamadım. kitapta olaylar ve duygu aktarımları gerçekten çok etkileyici geldi bana. kişisel tavsiyemdir, kitabını da okuyun.
devamını gör...
7.
başlığın kenarında film yazmasaydı türkiye’dir yazacaktım.
film ayrıntısı iyi ki oraya konmuş.
t: eh işte bir filmdir.
film ayrıntısı iyi ki oraya konmuş.
t: eh işte bir filmdir.
devamını gör...
8.
9.
2001 yılındaki filminin sonu enfestir. başkahramanımız dünyaya geri dönmek ister ve bunu başarır ama, bir farkla...
devamını gör...
10.
film hakkında (1968 yapımı olan) kişisel bloğumda bir yazı yazmıştım. burada da çoğu yazar benim dediklerimi demiş. tek eksik türkçe çevirisinin hatalı olması. kitabın ve filmin asıl adının tam çevirisi apeler gezegendir. apeler de insan, orangutan, goril ve şempanzeler için kullanılanılan bir üst sınıftır diyebiliriz. yani gerçekten apeler gezegeninde gidiliyor.
1968 yapımı orijinal film diğer tüm filmlerden açık ara iyi diye düşünüyorum. ikinci filminin gideri var, üçüncü de fena değil ama dört ve beşinci filmlerde iyice saçmalıyorlar. 2001 yapımı olanı izlemedim. 2013 yapımı seriyi de beğenmedim teknolojinin görsel nimetleri yenmiş ama hikaye anlamında daha basit ve kısır
1968 yapımı orijinal film diğer tüm filmlerden açık ara iyi diye düşünüyorum. ikinci filminin gideri var, üçüncü de fena değil ama dört ve beşinci filmlerde iyice saçmalıyorlar. 2001 yapımı olanı izlemedim. 2013 yapımı seriyi de beğenmedim teknolojinin görsel nimetleri yenmiş ama hikaye anlamında daha basit ve kısır
devamını gör...
11.
türkiye'den bahsediyorsunuz sandım, meğerse filmmiş.
(bkz: türkiye iq ortalamasının 87 olması)
(bkz: türkiye iq ortalamasının 87 olması)
devamını gör...
12.
13.
basit bir bilim-kurgu filmi değil. 2001 yapımı olan ilk filminde maymunlar insanlara çok benzetiliyor. ilk ata inancı (hz. adem gibi.), ibadetleri, dinleri var. hatta evrime vurgu yapılıyor ve dindar olanlar bunun saçma olduğunu iddia ediyor. aynı zamanda insanlar üzerinden hayvan köleliği de filmde anlatılmış. film içerisinde maymunlar insan statüsünde. insanlar ise ormanda yaşıyor. köle olarak kullanılıyor, hayvanat bahçesinde sergileniyor. ilk seyrettiğimde tam olarak non-teist, vegan filmi demiştim. verdiği mesajlar benim için çok özeldi. ikinci filminin işleyişi tamamen farklı olsa da mantığı aynı. hayvanların bilinçlenmesi ve hayvanat bahçelerinden kurtulup eve (ormana) dönmeleri. insanlarla olan savaşı. seriyi bitirmeye çalışıyorum. üçüncü filmini seyredeceğim. filmi basit bir kurgudan ibaret görmek yerine altında yatan mesajlara odaklanırsanız gayet güzel.
devamını gör...