1.
bu bir dopaminendorfin ukdesidir.
orman içi, orman altı ve orman üstü olarak incelenmesi gereken, ot alanların yetişmesine elverişli alanlar olarak nitelendirilebilir.
orman altında bulunan meralar yaz sıcaklığında, ilk kuruyan alanlardır. bu alanlar kuruduğunda; orman altı ve üstü otlaklar, hayvancılık ve arıcılık gibi faaliyetler için kullanılmaya başlar.
arkadaşlar insanlar var olduğundan beri meralar, insan hayatında önemli yer tutar. özellikle hayvancılık faaliyetleri için çok önemlidir.
ancak orman içi mera alanları, yeterli güneşi görmediğinden ve gölgelik olduğundan ''açık altlar'', geç kurusa da, hem besleyici olmasından hemde, geç kurumasından dolayı önemli bir yem kaynağıdır.
ancak bu orman içi alanlarının ''gölge'' olmasından dolayı ve aşırı tüketim ile birlikte bazı sorunlar meydana gelebilir.
vejetatif üreme, bazı bitkilerin, ana kökten belli bir kısımların sürgün vererek yeni ''ana kökler'' oluşturması olayıdır. bu bir eşeysiz üreme çeşididir.
bazı bitkiler ise, tohumların toprağa düşmesi ile ürerler örneğin; buğdaygiller.
ancak aşırı otlatma sebebiyle, vejatatif üreyen bu ''kısa'' bitkilerin yerini, tohumla üreyen daha uzun bitkiler alır. meralardaki bitki konsantrasyonları bozulur. kısa boylu,vejetatif üreyen bitkiler azalmaya başlar.
şunu unutmayalım ki , hayvanların, arıların,insanların bünyelerine aldıkları protein ve vitaminler tek tipleşir. buda besin yetersizliğine sebep olur.
açık alanlarda da benzer durumlar yaşanır.
uzun boylu tohumla üreyen buğdaygiller, kısa boylu vejetatif üreyen kısa boylu bitkileri gölgeler ve artık meramızda sadece buğdaygiller bulunmaya başlar.
işte bu olumsuz durumun yaşanmasını istemiyorsak meralarımızı etkili ve planlı bir şekilde kullanmak zorundayız.
tabi bizim hayvancılıktan kaynaklı aşırı otlatma sorunundan ziyade, '' beton'' gibi daha öncelikli sorunlarımızda vardır.
''b'' bağımlısı bir arkadaşın da dediği gibi
''rib''
orman içi, orman altı ve orman üstü olarak incelenmesi gereken, ot alanların yetişmesine elverişli alanlar olarak nitelendirilebilir.
orman altında bulunan meralar yaz sıcaklığında, ilk kuruyan alanlardır. bu alanlar kuruduğunda; orman altı ve üstü otlaklar, hayvancılık ve arıcılık gibi faaliyetler için kullanılmaya başlar.
arkadaşlar insanlar var olduğundan beri meralar, insan hayatında önemli yer tutar. özellikle hayvancılık faaliyetleri için çok önemlidir.
ancak orman içi mera alanları, yeterli güneşi görmediğinden ve gölgelik olduğundan ''açık altlar'', geç kurusa da, hem besleyici olmasından hemde, geç kurumasından dolayı önemli bir yem kaynağıdır.
ancak bu orman içi alanlarının ''gölge'' olmasından dolayı ve aşırı tüketim ile birlikte bazı sorunlar meydana gelebilir.
vejetatif üreme, bazı bitkilerin, ana kökten belli bir kısımların sürgün vererek yeni ''ana kökler'' oluşturması olayıdır. bu bir eşeysiz üreme çeşididir.
bazı bitkiler ise, tohumların toprağa düşmesi ile ürerler örneğin; buğdaygiller.
ancak aşırı otlatma sebebiyle, vejatatif üreyen bu ''kısa'' bitkilerin yerini, tohumla üreyen daha uzun bitkiler alır. meralardaki bitki konsantrasyonları bozulur. kısa boylu,vejetatif üreyen bitkiler azalmaya başlar.
şunu unutmayalım ki , hayvanların, arıların,insanların bünyelerine aldıkları protein ve vitaminler tek tipleşir. buda besin yetersizliğine sebep olur.
açık alanlarda da benzer durumlar yaşanır.
uzun boylu tohumla üreyen buğdaygiller, kısa boylu vejetatif üreyen kısa boylu bitkileri gölgeler ve artık meramızda sadece buğdaygiller bulunmaya başlar.
işte bu olumsuz durumun yaşanmasını istemiyorsak meralarımızı etkili ve planlı bir şekilde kullanmak zorundayız.
tabi bizim hayvancılıktan kaynaklı aşırı otlatma sorunundan ziyade, '' beton'' gibi daha öncelikli sorunlarımızda vardır.
''b'' bağımlısı bir arkadaşın da dediği gibi
''rib''
devamını gör...
2.
3.
balıkçıların gizli mekanı; bir balıkçı çok verim aldığı/çok balık tuttuğu bir noktaya mera adını verir ve genelde o merayı paylaşmayı sevmez.
devamını gör...