sessiz film / bilim kurgu / kült-efsane
9 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

bilim kurgu sinemasının mihenk taşlarından birisi olan 1927 yapımı ''fritz lang'' filmi.

metropolis insanlığın derin ve kesin çizgilerle birbirinden ayrılışını ele alırken, aslında önemli bir kehanette bulunuyor;

yeraltında zor şartlar altında makinelerle birlikte yaşayan ve sömürülen bir sınıf gün yüzü dahi göremezken, yukarıda mavilikleri sahiplenmiş, keyfinden ödün vermeyen, şatafat içerisinde yaşayan bir güruh...

çok tanıdık değil mi ? işin önemli kısmı da burası zaten. 1927 yılında günümüz dünyasının fotoğrafını çekebilmek her babayiğidin harcı değil. elbette burada filmin senaristi ''thea von harbou''nun hakkını vermek lazım. filmin yapım tarihini düşününce muazzam bir iş çıkardığını söylemek abartılı olmaz herhalde.

tabi burada enteresan bir tezatta var. o kısmı da aktarmadan olmaz. ''bilim kurgu edebiyat''ın alameti farikalarından biri sayılan, ''zaman makinesi'' kitabının yazarı h.g wells filmi neredeyse yerin dibine sokuyor. ve toplumun gittiği yönün kötücül bir aptallıkla aktarıldığını söylüyor.

işin insanı şaşırtan kısmı da burası. kurgu edebiyatın hayal gücünü temel aldığını, gelecekteki olasılıkları buna bağlı olarak şekillendirdiğini ve bu durumu sıçrama tahtası olarak kullandığını düşünürsek, wells ne yazık ki aslını inkar eden haramzade konumuna düşüyor. zira geldiğimiz noktada haklı çıkan harbau olmuş gibi.

metropolis ayrıca bilim kurgu sinemasında kendisinden sonra gelen ardıllarını da inanılmaz derece de etkilemiştir. misal ''star wars'' serisinin sevimli protokol robotu c-3po'ün atası, sahte maria robotu'dur. ha keza superman'deki metropolis vurgusu da filme göndermedir.

ez cümle; bir çıkış noktası olması, sonraki dönemi etkilemesi ve kehanetini hemen hemen tutturması açısından ''metropolis'' izlenmesi gereken bir filmdir. nereden nereye...

tabi filmin yapım yılına takılıp, aman bu ne yahu diyerek, es geçmeniz de mümkün. e siz kaybedersiniz, benden söylemesi.

ha birde size kötü bir haberim var. film hitler'in de en sevdiği filmmiş. bu da bir başka kara mizah örneği olsa gerek.

herkese iyi seyirler, izlemiş olanlara da selam olsun.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1927 yılı yapımı olan metropolis’in senaryosu fritz lang ve thea von harbou tarafından
yazılmış. yönetmenliğini fritz lang’ın yaptığı film, eleştirmenlerce bilim kurgu
başyapıtlarından biri olarak görülmektedir. çekildiği dönem dolayısıyla siyah beyaz ve
sessiz bir filmdir. yakın zamana kadar orjinal kaydın bir kısmı kayıp olup, arjantin’de
bulunmuştur.

metropolis, insanların iki sınıfa ayrıldığı bir gelecekte geçmektedir. burada yer altında
yaşayan bir işçi sınıfı ve yer üstünde sermayeyi temsil eden bir yönetici sınıftan oluşan
toplumda devlet silik bir suretten ibarettir. liberal görüş üzerine inşa edilen bu sosyal yapıda
sistemi ayakta tutan işçi sınıfındaki işçilerden her gün iş kazalarında bir kaçı ölmekte ve bu
ölümler aynı ilkel kavimlerdeki tanrılara kurban edilme törenleri gibi sembolize edilmektedir.

sermayeyi elinde tutan joh aynı zamanda metropolis’in de yöneticisidir ve oğlu freder
konforlu bir hayat sürmektedir. freder yeraltı şehrinde yaşayan maria adlı kıza aşık olur.
bunu fark eden babası bilim adamı rotwang’dan yardım ister. rotwand maria’yı kaçırır ve
kendi geliştirdiği bir robotu maria’ya dönüştürerek robot maria’yı oluşturur. gerçek maria
ise rotwang’ın evinde esirdir. robot maria önce cazibesini kullanarak yönetici sınıfın
içerisinde huzursuzluk yaratarak düzeni bozar. ayrıca yer altında işçi sınıfı üzerinde de
kışkırtıcı ifadeler kullanarak işçi sınıfını sermaye sınıfına düşman eder. işçi sınıfı ayaklanır.
çalışmayı bırakırlar, bu nedenle metropolis’in yer altı sular altında kalma riskiyle ve işçi
sınıfının çocukları da boğulma riskiyle karşılaşır bu esnada freder, maria’nın esir tutulduğu
evi bularak maria’yı kurtarır. ikisi beraber önce işçilerin çocuklarını kurtarırlar. işçi sınıfı
çocuklarının öldüğünü düşünerek kendilerini kandıran robot maria’yı yakarlar. joh ise
rotwang ile dövüşerek onu öldürür. en sonunda iyiler kazanmış olur. işçi sınıfı lideri ile joh
ise ancak freder’in arabuluculuğu ile bir araya gelir. metropolis’in ana mesajı filmin sonunda
“beyin ve eller ancak aradaki bir kalp ile bağlanabilir" olarak izleyiciyle paylaşılır.

ayrıca yahudilere karşı bazı önyargılı ifadeler ve göndermeler nasyonel sosyalist partinin
iktidarda olduğu dönemde almanya’da çekilen bu filmde, yahudileri yönelik okült
sembollerle karşılaşılmaktadır. filmin başından beri kötü karakteri olan bilim adamı
rotwang’ın kapısındaki pentagram işareti bu okült sembollerden yalnızca biridir. işçi sınıfı
ile sermaye sınıfı arasındaki çatışmadan her iki kesiminde zarar göreceği ve ancak vicdanla
iki güç arasında bir denge ve bağ kurulabileceği anlatılmaktadır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim