
1.
michael duane johnson
tarihin en büyük atletizm yıldızları arasında olan koşucu. siyahi amerikan efsane michael j.....n üçlüsünden biridir. (bkz: michael jackson) (bkz: michael jordan) (bkz: michael johnson)
usain bolt'tan önce bu adam vardı. aslında usain bolt bir anomali sayılabilir. o kadar uzun boylu bir insanın standart bir akselerasyonla sprinte başlayabilmesi neredeyse doğaüstü bir şey. yani bir bolt* kadar hızlı başlayamazdı koşularına usain reyiz elbette ama orada yavaş kalmayınca zaten sonrasında adım büyüklüğüyle rakiplerini ekarte edebilmesi ve o rekorları kırabilmesi hiç de şaşırtıcı değildi.
neyse, biz mj'ye dönelim.
çok değişik bir koşma stili vardı bu adamın gerçekten. böyle görsen sprinter demezsin hatta. ama adam zamanının en iyisiydi. bolt gibi bir anomali bile zorlanmıştı onun 200 metre rekorunu kırarken. dün gibi hatırlıyorum.
1967 dallas doğumlu bu efsane atlet, yarıştığı dönemde 200 ve 400 metrede neredeyse hiç geçilememiştir. ve 1996 atlanta olimpiyatlarında, aynı anda hem 200 hem de 400 metre yarışlarını kazanabilen ilk kişi olmuştur; ayrıca, ikisinde de olimpiyat rekorlarını kırmıştır.
lisedeyken, teksas'taki en iyi 200 metre koşucularından biriymiş michael. 1986'da waco'daki baylor üniversitesine girdikten sonra, öncelikle 400 metre koşularında yarışmaya başlamıştır. 1989'da ise, üniversitedeki 3. senesinde 200 metre abd salon rekorunu kırarak ulusal üniversiteli ünvanı almış ve son senesinde de hem salon hem de açık havada bu ünvanını korumuştur.
"heykelvari" olarak tanımlanan koşu/duruş stili bakımından —dimdik sırt, alçak diz kaldırışı, soğukkanlı yüz ifadesi— başka hiçbir koşucuya benzemiyordur. 1991 senesinde, 200 metre salon rekorunu daha da geliştirmiştir ve aynı yıl dünya şampiyonasında açık hava yarışında şampiyon olmuştur. ilk olimpiyat madalyasını 1992'de barcelona'da 4 x 400 bayrak yarışında almıştır ve burada takımıyla dünya rekoruna imza atmıştır. sonraki senede bu rekoru daha da geliştireceklerdir. 1995 senesine geldiğimizdeyse, salon 400 metre yarışlarında iki defa dünya rekorunu kırmıştır ve dünya şampiyonasındaki iki uzun sprinti de kazanmıştır. 1996 senesine geldiğimizdeyse artık kendisi gerçek bir efsane olarak anılmaya başlanacaktır; bu yılki olimpiyat oyunlarında 200 metre dünya rekorunu tam 0.34 saniye geliştirerek 19.32'ye çeker ve daha önce kendisini 5 kere yılın amerikan atleti seçen atletizm haberleri* tarafından yılın atleti seçilir.
2000 sydney oyunlarına gelindiğinde, 400 metre yarışlarında birinci gelerek şampiyon ünvanını koruyabilen ilk erkek atlet olma şerefine nail olur johnson; 200 metre yarışlarında yer alamamıştır zira abd'deki elemelerde sakatlık yaşadığından bu alanda olimpiyata katılamamıştır. fakat, 4 x 400 bayrak yarışında, sonda yarışan atlet olarak takımıyla bir altın madalya daha kazanmıştır bu dev atlet. bu oyunların sonlanmasının ardından michael, olimpiyat oyunlarında ve dünya şampiyonalarında artık yarışmayacağını açıklamıştır. 2008 senesinde, 2000 olimpiyatlarındaki bayrak koşusunda kazandığı madalyayı uluslararası olimpiyat komitesi'ne iade etmiştir. bunun sebebiyse, takım arkadaşlarından birinin doping kullandığını itiraf etmesi olmuştur. aslında johnson'ın burada bir suçu veya madalyasını iade etme gibi bir yükümlülüğü yoktur ancak, bu itirafla birlikte, o bayrak yarışındaki 4 kişiden kendisi hariç 3'ünün doping yaptığı, ya itirafla ya da doping testinin pozitif çıkmasıyla ortaya çıkmıştır. sağlam bir doping karşıtı olan michael ise bunun sonucunda o madalyanın "lekelenmiş" olduğunu düşünmüştür.
atletizm kariyerinden sonra johnson, tv yorumculuğuna soyunmuştur ve özellikle bbc ile/için çalışmıştır bu bağlamda. ayrıca amerikan bayrak futbolu ligi'nde koçluk da yapmıştır.
kaynak: www.britannica.com/biograph...
tarihin en büyük atletizm yıldızları arasında olan koşucu. siyahi amerikan efsane michael j.....n üçlüsünden biridir. (bkz: michael jackson) (bkz: michael jordan) (bkz: michael johnson)
usain bolt'tan önce bu adam vardı. aslında usain bolt bir anomali sayılabilir. o kadar uzun boylu bir insanın standart bir akselerasyonla sprinte başlayabilmesi neredeyse doğaüstü bir şey. yani bir bolt* kadar hızlı başlayamazdı koşularına usain reyiz elbette ama orada yavaş kalmayınca zaten sonrasında adım büyüklüğüyle rakiplerini ekarte edebilmesi ve o rekorları kırabilmesi hiç de şaşırtıcı değildi.
neyse, biz mj'ye dönelim.
çok değişik bir koşma stili vardı bu adamın gerçekten. böyle görsen sprinter demezsin hatta. ama adam zamanının en iyisiydi. bolt gibi bir anomali bile zorlanmıştı onun 200 metre rekorunu kırarken. dün gibi hatırlıyorum.
1967 dallas doğumlu bu efsane atlet, yarıştığı dönemde 200 ve 400 metrede neredeyse hiç geçilememiştir. ve 1996 atlanta olimpiyatlarında, aynı anda hem 200 hem de 400 metre yarışlarını kazanabilen ilk kişi olmuştur; ayrıca, ikisinde de olimpiyat rekorlarını kırmıştır.
lisedeyken, teksas'taki en iyi 200 metre koşucularından biriymiş michael. 1986'da waco'daki baylor üniversitesine girdikten sonra, öncelikle 400 metre koşularında yarışmaya başlamıştır. 1989'da ise, üniversitedeki 3. senesinde 200 metre abd salon rekorunu kırarak ulusal üniversiteli ünvanı almış ve son senesinde de hem salon hem de açık havada bu ünvanını korumuştur.
"heykelvari" olarak tanımlanan koşu/duruş stili bakımından —dimdik sırt, alçak diz kaldırışı, soğukkanlı yüz ifadesi— başka hiçbir koşucuya benzemiyordur. 1991 senesinde, 200 metre salon rekorunu daha da geliştirmiştir ve aynı yıl dünya şampiyonasında açık hava yarışında şampiyon olmuştur. ilk olimpiyat madalyasını 1992'de barcelona'da 4 x 400 bayrak yarışında almıştır ve burada takımıyla dünya rekoruna imza atmıştır. sonraki senede bu rekoru daha da geliştireceklerdir. 1995 senesine geldiğimizdeyse, salon 400 metre yarışlarında iki defa dünya rekorunu kırmıştır ve dünya şampiyonasındaki iki uzun sprinti de kazanmıştır. 1996 senesine geldiğimizdeyse artık kendisi gerçek bir efsane olarak anılmaya başlanacaktır; bu yılki olimpiyat oyunlarında 200 metre dünya rekorunu tam 0.34 saniye geliştirerek 19.32'ye çeker ve daha önce kendisini 5 kere yılın amerikan atleti seçen atletizm haberleri* tarafından yılın atleti seçilir.
2000 sydney oyunlarına gelindiğinde, 400 metre yarışlarında birinci gelerek şampiyon ünvanını koruyabilen ilk erkek atlet olma şerefine nail olur johnson; 200 metre yarışlarında yer alamamıştır zira abd'deki elemelerde sakatlık yaşadığından bu alanda olimpiyata katılamamıştır. fakat, 4 x 400 bayrak yarışında, sonda yarışan atlet olarak takımıyla bir altın madalya daha kazanmıştır bu dev atlet. bu oyunların sonlanmasının ardından michael, olimpiyat oyunlarında ve dünya şampiyonalarında artık yarışmayacağını açıklamıştır. 2008 senesinde, 2000 olimpiyatlarındaki bayrak koşusunda kazandığı madalyayı uluslararası olimpiyat komitesi'ne iade etmiştir. bunun sebebiyse, takım arkadaşlarından birinin doping kullandığını itiraf etmesi olmuştur. aslında johnson'ın burada bir suçu veya madalyasını iade etme gibi bir yükümlülüğü yoktur ancak, bu itirafla birlikte, o bayrak yarışındaki 4 kişiden kendisi hariç 3'ünün doping yaptığı, ya itirafla ya da doping testinin pozitif çıkmasıyla ortaya çıkmıştır. sağlam bir doping karşıtı olan michael ise bunun sonucunda o madalyanın "lekelenmiş" olduğunu düşünmüştür.
atletizm kariyerinden sonra johnson, tv yorumculuğuna soyunmuştur ve özellikle bbc ile/için çalışmıştır bu bağlamda. ayrıca amerikan bayrak futbolu ligi'nde koçluk da yapmıştır.
kaynak: www.britannica.com/biograph...
devamını gör...