milena jesenska

praglı bir aristokrat kızı olarak 1896 yılında dünyaya gözlerini açmıştır. gazeteci, yazar, editör ve çevirmen olan bu çok yönlü kadın genellikle franz kafka ile iki yıl boyunca yaşadığı yasak aşktan dolayı tanınır.

özgür ruhlu ve her daim burnunun dikine giden bir kadın olarak bilinir. genç yaştayken yahudi ve alman birine aşık olur ve babasının şiddetle karşı çıkmasına aldırmadan aşkını yaşamaya devam eder. bunun üzerine bir yıllığına öz babası tarafından bir sinir hastalıkları kliniğine kapatılır. oradan dibe çökmüş olarak çıkar ve içinde bulunduğu bu buhrandan kurtulmak için uyuşturucuya bile başlar. babasıyla bağını tamamen kesen milena jesenská, kendi başına kendi parasını kazanmak için çeviriler yapar. bu dönemde, almanca orijinalinden çekçeye çevirilerini yaptığı kafka ile tanışır ve mektuplaşmaya başlar. bu sırada milena jesenská aslında evli bir kadındır ve kocasını da sevmektedir ama bu mektuplaşmalar sırasında franz kafka ile olan aşkı giderek daha da alevlenir. en sonunda kafka şiddetli öksürüklerinin sebebinin bu aşk olduğuna kanaat getirince mektuplaşmayı bırakırlar.

hayatının son zamanlarını nazi toplama kampında geçiren kadın en sonunda kampın ağır koşullarına dayanamayarak böbrek yetmezliğinden dolayı canını teslim eder. sevseniz de, nefret etseniz de milena jesenská tarihin gördüğü en diri ve güçlü kadınlardan biridir.

milena'ya mektuplar eserinin ismine öncülük eden; 1896/1944 yılları arasında yaşamış çek yazar/ gazeteci/ çevirmen.
aristokrat bir ailede doğup büyüse de kendisi bu yaşam tarzını pek sevmemiştir.

47 yaşında hayatını kaybetmiştir.