milli eğitim şurası'nın okul öncesi din eğitimi kararı

7 yıl aradan sonra toplanan 20. milli eğitim şurası'nda, eğitim-bir-sen’in ‘okul öncesi din eğitimi’ önerisi oy çokluğu ile kabul edilerek tavsiye kararları içinde yer aldı.


buradan

çocuk okuldan önce oyun oynar, önce oyun eğitimi verilmelidir. müzik ve spor eğitimi de verilebilir.

sırf bunların islam yorumlarına maruz kalmasın diye, gayet müslüman olmasına rağmen, kimliklerde çocuğunun dinini sildirecek hatta farklı işletecek aileler tanıyorum.

sonraki milli eğitim şurasında din eğitimini ana rahmine indirme kararı alınacak sanırım...

(bkz: ben malım demenin alternatif yolları)

baktılar dinle z kuşağını kandıramıyorlar, şimdiden sonraki kuşaklar için önlem almaya başlamışlar.

ateizm ve deizmin 6-7 yaş aralığında yaygınlaşmasını sağlayacaktır. imam hatipler sonrası z kuşağındaki oran ortada.

gayet olumlu bulduğum karar.
çomarlar çocuklarını okul öncesi din eğitimine gönderecek ki ateizm ve deizm hızla yayılsın.
evet, aynen böyle devam edin lütfen. halkı daha hızlı soğutun şu din denilen saçmalıktan ki avrupa ile aramızdaki farkı kapatalım.

bana şunu düşündüren karardır: "koskaca milli eğitim şurasında bir tane bile okul öncesi eğitimi mezunu üye yok muydu?"

meslekte 13. yılını çalışan bir öğretmen olarak değerler eğitiminin en az 8/9 yıldır müfredatta olduğunu söyleyebilirim. çocukların yaş grubuna uygun olarak sevgi, saygı, dürüstlük,paylaşma, yardımlaşma, temizlik, sorumluluk gibi değerlerle ilgili etkinlikler planlıyoruz.

din konusuna gelince çocukların soyut kavramları anlamlandiracagi dönem okul öncesi değildir. piagetin gelişim kuramına göre 3-6 yaş arasındaki çocuklar henüz işlem öncesi dönemdedir. somut işlem dönemi bile 7-11 yaş arasını kapsar ki okuma yazma ve matematiksel işlemlerin öğretildiği yaşlardir. o dönem çocukları bile tam manasıyla soyut kavramları icsellestiremez.

okul öncesi çoğu çocuk için "ölüm" kavramı bambaşka anlamlar ya da korkular içerir. anlamlandiramadigi her kavram çocuk için kaygı oluşturur. bu kadar hassasiyetin yaşandığı yaş aralığında tamamen soyut/manevi konuların anlatıldığı din eğitimi, çocuklarda türlü türlü kaygılar oluşturmaktan başka bir şeye sebep olmayacaktır.

benim bildiğim kadarıyla anaokulu çağındaki çocuklar dine göre bile sorumlu değilken onları böyle bir eğitimden geçirme isteği neden?

ne kadar üzücü... bilişsel gelişimden haberi olmayan insanlar kendi keyfine göre kararlar alıyorlar; bundan mesul insanlar bile milli eğitim bakanı olarak ben bilmem diyor. sen bilmezsen kim bilir?

evet o bilir. o her şeyi bilir.

eğer çocuğuna dini eğitim vermek isteyen bir aileyse bunun devlet eliyle olması güzel. daha çocuk yaşta saçma sapan cemaatlerin kurslarından çocukları korumak adına. tüm okul öncesi eğitimde zorunlu olacaksa saçma. kimsenin dini kimseyi ilgilendirmez. isteyen çocuğunu müslüman yetiştirir, isteyen hristiyan, isteyen ateist. şeriat ülkesi değil sonuçta burası türkiye cumhuriyeti.

gelecekteki çocuğum devlet destekli, okul öncesi hristiyan teolojisi eğitimi alabilecek mi? hayır! ee? laik bir ülke burası. devlet benim inancımı okullarda yaymaya çalışmak istese bile karşı çıkarım. "sezarın hakkı sezara, tanrının hakkı tanrıya."

okul öncesi, okul öncesi diye neden kafa ütülediklerini anlamamızı sağlayandır.

oysa bazı saflar ne güzel kindergarten açacağız her yere ve almanya bizi kıskanacak sanmıştı. ne güzel, anneler de çalışma yaşamına katılsın diyeydi hep bunlar. tabii canım.

milli eğitimden andımızı kaldırıp yerine bebelere din eğitimi önerdiler günün sonunda. vesayeti yıkhtık!! hülloğğğ!

lisede okul öncesi öğretmenliği okumuştum. bunu söylüyorum ki söyleyeceklerimi uydurdum sanılmasın. 9 yaşına kadar çocuklarda soyut kavram yoktur bu nedenle çocuklara 9 yaş öncesinde matematik bile basit şekilde öğretilmelidir. okul öncesi çocuklara din eğitimi vererek dindar müslümanlar yaratmak yerine anlayamadığı, kavrayamadığı bir şeyi dayatarak hayat boyu uzaklaşmalarını sağlayabildiğiniz gibi, bilişsel açıdan sorunlu yetişkinler de elde edersiniz.

çocuklar bu dönemde soyut kavramları algılayamaz fakat bu dönemde iyi ahlak, örnek davranışlar vs. öğretilebilir. çocuklar zaten gördüklerini taklit ederler. evde ne görüyorlarsa öncelikle bu davranışları taklit edeceklerdir. ör; yanında namaz kılarsanız, dua ederseniz vs. sizi taklit etmeye çalıştıklarını fark edebilirsiniz veya ezan okununca herkesin ezan sesini dinlediğini görünce çocuk da aynısını yapmaya başlayacaktır. şahsi kanaatim bu dönemde masallar yoluyla çocukların eğitim alması gerektiği yönünde ve bu dönemde çocukların hayal dünyası desteklenmeli, motor becerilerini geliştirmeye yönelik oyunlar oynanmalı.

doğru ve eksik bir tavsiye kararidir. haberde akp kelimesi gecmeseydi ya da başka bir parti ismi gecseydi tepkiler aynı mı olurdu merak ediyorum doğrusu. bir de şu andaki işleyişi bilmeden yorum yapanlar var o da ayrı bir güzellik.
küçük yaş grubu soyut kavramları öğrenemez anlayamaz ise tamamen saçmalık bence. belki bir yetişkin gibi öğrenemez ama o çocuğun da duyguları olduğuna göre sevgi saygı sadakat sabır gibi değerleri, ahlaken doğru ve yanlış davranışları düşünebilir inceleyebilir iyi ya da kotu bir fikir belirtebilir.
şu anda okul öncesinde ahlak ve değerler eğitimi konusunda zaten yapılan etkinlikler var. sene başında değerler eğitimi planı hazırlayıp yıl içerisinde bu plana göre drama, hikaye okuma, deney ve calismalar yapılıyor. sorun surda ki; değerler eğitimi bu iktidarın önemsediği ancak içini dolduramadigi onlarca icraatten birisi. okul öncesi öğretmenlerine envai çeşit hizmetici eğitim veren milli eğitim değerler eğitimi konusunda etkili bir çalışma yapamadi.ahlak gelişimi ve bununla ilgili elle tutulur çalışmalar yine yok. program kitabında geometrik şekil ya da rakam öğretimi ile sevgi kavramı öğretimi konusunda hiç bir farklılık yok. öğretmenler el yordamı ile bir şeyler yapmaya çalışıyor. bu yüzden iç andolu da bir öğretmen öğrencilerini camiye geziye götürürken batıda bir öğretmen sınıfta yılbaşı partisi verip noel baba ile hediye dağıtabiliyor.
yine yıllarca okulda dirsek curutmus emek vermiş onlarca okul öncesi eğitim mezunu yanında acikogretimden okul öncesi eğitim okuyan ilahiyat mezunlarının müftülükler bağlı anaokullarında kuran öğretmesi durumu var ki bence önce bu durumu bi çözmek gerekiyor. ya da apartman altlarında açılan özel anaokullarında tarikat cemmatlere bağlı okullarda verilen kuran eğitimini düşünmek gerekiyor. eğer gerçekten dinkulturu öğretmenleri sınıflara girip yaş ve gelişim özelliklerine uygun değerler eğitimi ve ahlak bilgisi verecekse, etkinliklere katılacaksa neden olmasın. din öğretimi isteyen gidip müftülükler bağlı anaokullarında alabilsin ama devlet okullarında din eğitimi falan çok ütopik ve gereksiz.

din eğitimi ana rahminde başlamalı...

dindar değil dinsiz genç yetiştirme projesi olduğu çok bariz belli.
görmüyolar mı zaten gençler daha da dinsizleşti ve ahlak denilen kavramı dinden daha sonraya koydular.
islam dinini ilk önce ahlak ve etik olarak örnek olmayla yaygınlaştıran peygamberi örnek almıyorlar kusura bakmayın, o kadar da kör olamazsınız.
düzenleme : hak yememek de ahlaklılıktır, sığ bakmayın.