minimal yaşam tarzı

birkaç yıldır trend olmuş olan yani en azla yetinmek ve israftan kaçınmak. bu tarzı benimseyen yeni kuşak israfa karşı ve gardırobunda kıyafete çok yer vermiyor.

uygulamak istediğim tarzdır. fakat belleklerimize kazınmış sakla samanı gelir zamanı sözü bir şekilde buna mani olmaktadır.

son bir yıldır üzerinde fazlaca düşündüğüm durum. çünkü alışveriş yapmanın insanı rahatlatmadığını fark ettim. eskiden çok sık kıyafet alışverişi yapardım. mesela levi's kot pantolon almaya gittiysem tüm serileri alırdım 501-511-513. sonra he kesimin farklı rengini alırdım. kot açık renkte ise üzerine köyü renk kazak/ tişört/ gömlek. kazağın rengine uyumlu saat ve kıyafete uyumlu gözlük. aynı zamanda pantolonun kesimine ve rengine uygun altına ayakkabı alırdım. ve her hafta iki saatimi üç saatimi kıyafet alışverişi için harcardım. her sabah okula gitmeden önce berberime uğrar saçımı düzeltirir fön çektirirdim. ve o dönemlerde bunları yapmaktan haz duyardım. sonra anladım ki insan tüketime asla doymuyor. bir dönem insana keyif veren şeyler sonraları insana keyif vermez oluyor. zaten sistemin amacı da insanı ruhsuz bir makine haline getirip sürekli harcama yaptırmak. bunun için reklamlar için bu kadar büyük paralar dönüyor. bir yılda yapılan reklam harcamaları ile afrika'daki açların tamamının karnı 13 kez doyurulabiliyor. sorgulamaya başladıktan sonra minimal yaşam tarzına doğru gitmeye başladım. gereksiz harcamalarımı büyük ölçüde azalttım. bakalım bir gün tamamen minimalist olabilecek miyim ?

avrupalıların yaptığı yaşam tarzıdır. çalışırlar hafta sonu hobilerinle ilgilenir yada ufak turlar yaparlar.

aşırı imrendiğim olaydır. hayatın her alanında bir şeyler tüketmekle meşgulüz. bir doyum noktası da yok. tükettikce daha da hırçınlaşıp daha da çok istiyoruz. bu yaşam tarzını benimsedikten sonra insanların daha az hırçınlaşacağına inanıyorum. daha fazlasına sahip olma hırsından kurtulursak dünya güzel bir yer olabilir.

ab ülkeler ve abd gibi yerlerde fiyat performans olarak daha çok tercih edilen yaşam tarzı. türkiye için malum kur farkları ve adam kazıklama gelenekselliği birleşince minimal yaşamak için bile ufak bir servet ödüyorsunuz.

kullanışlı olmayan ya da size bir anlam ifade etmeyen tüm objeleri hayatınızdan çıkarmakla başlayan yaşam tarzı. kapitalizmin düşmanı gibi.
meraklısına bir tane netflix belgesel şeysi onereyim. (bkz: minimalism: a documentary about the important things)

hoş olan ama uygulamak istemediğim bir yaşam tarzıdır. hayır, gösteriş meraklısı değilim ama nedense bana hiç çekici gelmiyor bu tarz.

şahsen aşırı imrendiğim olay. hayatın her alanında bir şeyler tüketmekle meşgulüz. üstelik bunun bir doyum noktası da yok. tükettikçe hırçınlaşıyor, hırçınlaştıkça da daha çok tüketiyoruz.

japonların çok güzel gerçekleştirdikleri yaşam tarzı.

minimal yaşam tarzı, son zamanlarda çağımızın sorunu olan tüketim çılgınlığına zıt bir yaşam tarzıdır. yeteri kadar almak, az olan ile yetinmek ve fazlalıklardan kurtulmak.

fazlalıklarla zihninizi meşgul etmeyen, dengeli ruh durumuna katkı sağladığını düşündüğüm ve sevdiğim bir yaşam tarzı.

tabii siz anneleri tarafından misafir gelir diye asla kullanılmayan kristal takımlarının, yepyeni koltuk ve yemek takımlarının her bakımdan yetersiz gördüğünüz bir yaşam tarzıyla yer değiştirmesine şiddetle karşısınız ama.

taşınma zamanları kıymeti anlaşılan yaşam tarzı. ıvır zıvır doldurmuşum evi. her dolaptan, bazanın altından kullanmadığım bir şey çıkıyor.

suyu çıkmadığı müddetçe yaşamların en güzelidir, hatta baş tacıdır. az eşya, az para mantığıyla hareket edilerek oluşturulur.

minimal yaşayacağız derken üç arkadaş stüdyo daire tutarsanız olmaz. bir kere mantıken yanlış ama üç arkadaş 1+1 eve olur, minimal sayılır. gayet de mantıklıdır. "ailem var, nasıl olacak?" diyorsanız aile bireyi sayısına göre ev bakacaksınız. eşyayı sayıya göre (ya da iki fazlası) şeklinde alacaksınız, yani almalısınız. diğer türlü minimal yaşayayım derken, kendinizi zor durumdan zor duruma koyarsınız. minimal aynı zamanda sade de demektir. sadeliğin ihtişamını unutmamalısınız.

minimalizm sadece eşya ve parayla sınırlı değildir.

size getirisi olmayan işleri ,kalabalıktan başka bişi ifade etmeyen insanları , gereksiz söz ve düşünceleri de hayatınızdan çıkarmanız gerekir.zamanı etkin kullanmayı ve gereksiz yere harcamamayı amaçlar minimalizm

ruh halini iyileştiren bir yaşamdır. ıhtiyacım olmayan hicbir seyi (okunacak cok kitap olmasina ragmen,kitap almam dışında) satın almayıp,sadece esya ile değil gereksiz iletişimleri de hayatımda barındirmadıgım için kendimi çok daha rahat hissediyorum. ısraf açısından vicdani bir rahatlama verirken,esyalara hizmet etmek zorunda kalmadigim icin kendime daha cok zaman ayırmış oluyorum. malesef fenomen dedigimiz insanların surekli kaydirin linkiiii çığırtkanlığından dolayı insanların istifcilige dogru gittigini de düşünüyorum.

o kadar özenip hayata geçiremediğim yaşam tarzı. biriktirmeyi seviyorsam demek.

bireyin fazladan kaçınıp her şeyin azını yapması ve bunu artık bir alışkanlık haline getirmesi.

az olan her şey huzur