1.
ingilizce’de yeterlilik, istek, beceri gibi durumları ifade etmekte kullandığımız yardımcı fiillere verilen isimdir. türkçe gramerde karşılığı kip belirtecidir. en sık karşımıza çıkan örnekleri şu şekildedir:
*can
*could
*may
*might
*be able to
basitçe özetlemek gerekirse:
can:
ingilizcede yeterlilik belirten bir yardımcı fiildir. bir kişinin bir konuda yeterli beceri seviyesinde olup olmadığını gösterir. olumsuz kullanımı cannot ya da can’t şeklindedir. örnek cümle:
i can sulk. (ben trip atabilirim)
he can’t understand women. (o kadınları anlayamaz)
could:
can modal’ının geçmiş zaman halidir. örneğin:
she could wear shorts. (o şort giyebilirdi)
he could drink wine. (o şarap içebilirdi) *
may:
bir şeyin yapılması için izin verme ya da bir ihtimali belirtme amaçlı kullanılır. olumsuz kullanımı may not şeklindedir. örneğin:
he may call you. (o seni arayabilir)
we may go abroad (biz yurtdışına gidebiliriz) *
might
bu da kısaca may’in geçmiş zaman halidir. daha çok ihtimalleri belirtmede kullanılır. örnek:
immigrants might vote in the future. (göçmenler gelecekte oy kullanabilir)
we might join the eu. (biz avrupa birliği’ne üye olabilirdik).
be able to
son olarak bahsetmek istediğim bu modal temelde can ile aynı anlama sahiptir. aralarında ne fark var derseniz “be able to” tüm zamanlarla çekimlenebilirken “can” yalnızca geniş ve şimdiki zamanda kullanılabilir. örnek:
we will be able to travel to the space. (biz uzaya seyahat edebileceğiz)
he wasn’t able to come back to turkey. (o türkiye’ye gelemezdi) *
*can
*could
*may
*might
*be able to
basitçe özetlemek gerekirse:
can:
ingilizcede yeterlilik belirten bir yardımcı fiildir. bir kişinin bir konuda yeterli beceri seviyesinde olup olmadığını gösterir. olumsuz kullanımı cannot ya da can’t şeklindedir. örnek cümle:
i can sulk. (ben trip atabilirim)
he can’t understand women. (o kadınları anlayamaz)
could:
can modal’ının geçmiş zaman halidir. örneğin:
she could wear shorts. (o şort giyebilirdi)
he could drink wine. (o şarap içebilirdi) *
may:
bir şeyin yapılması için izin verme ya da bir ihtimali belirtme amaçlı kullanılır. olumsuz kullanımı may not şeklindedir. örneğin:
he may call you. (o seni arayabilir)
we may go abroad (biz yurtdışına gidebiliriz) *
might
bu da kısaca may’in geçmiş zaman halidir. daha çok ihtimalleri belirtmede kullanılır. örnek:
immigrants might vote in the future. (göçmenler gelecekte oy kullanabilir)
we might join the eu. (biz avrupa birliği’ne üye olabilirdik).
be able to
son olarak bahsetmek istediğim bu modal temelde can ile aynı anlama sahiptir. aralarında ne fark var derseniz “be able to” tüm zamanlarla çekimlenebilirken “can” yalnızca geniş ve şimdiki zamanda kullanılabilir. örnek:
we will be able to travel to the space. (biz uzaya seyahat edebileceğiz)
he wasn’t able to come back to turkey. (o türkiye’ye gelemezdi) *
devamını gör...
"modals of ability" ile benzer başlıklar
ability
1