modaya karşı olmak

bunu söyleyen insanlara saygı duyuyorum ve destekliyorum. moda tanım olarak geçici yenilik olarak geçiyor. geçici yenilikler her zaman yalnızca kaynakları tüketir. modaya karşı olan biri olarak kendi çapımda yapabildiğim şeyler sınırlı ama çoğunlukla işe yaradığını söyleyebilirim.
daha çok zamansız parçalar satın almaya çalışıyorum. kendi tarzımı ergenlik çağında oturttum ve tarz değişikliğine gitmiyorum çünkü kendimi tanıyorum. sağlam ve temizliğinden şüphe duymadığım ikinci el kıyafetleri tercih edebiliyorum. ikinci el kıyafet konusunda da çokça hassasım fakat bulmakta zorlanmıyorum. az önce dediğim gibi moda kaynakları ve insan emeğini sömürür ve elde hiçbir şey bırakmaz.
bir vemiz ukdesi.

modaya karşı olduğumu söyleyemem ancak genelde klasik şeyleri daha fazla beğeniyorum.

zaten moda olan şeylerin çoğu tarihin çöplüğüne gider. klasikler ise sonsuza kadar yaşar.

kaldı ki klasik dediğimiz şey de bir bakıma zamanında moda olan şeylerin arasından sıyrılabilen, ayrıcalıklı, klas ürünlerdir.

bu, tarih boyunca böyle olmuştur.

bir şey sırf moda diye ondan kaçmam da ama. böyle yapan insanlar da var; bir şey modaysa/popülerse ondan kaçınıyor. benim açımdan estetik algım aslolandır. bir şeye bakarım ve benlik olup olmadığına karar verim, moda olup olmamasını gözetmeksizin. örneğin polar ceketler modayken giymeye başlamıştım. hem görüntüsünü hem de rahatlığını severim bunların. sonra bir ara modası geçti, o uzun dönemde bile ben polar giymeye devam ettim. sonra bu moda geri döndü, hala polar giyiyorum. moda olup olmaması beni ilgilendirmiyor yani, hiç de ilgilendirmedi.

desteklediğim görüş.

ulan moda adı altında milleti soytarıya çevirdiniz düz beyaz tişört bile bulamıyoruz insanları tiktokçu gibi giyindirme hevesiniz niye?

moda takip etmeyen, iplemeyen kişi tutumudur.
karşı olmakla kalmam, bir miktar da tiksinirim herkesin belirli bir zaman aralığında makina civcivi gibi birbirinin aynısı gibi dolanmasına. moda takıntısı insanı tüketim çılgınlığına sürükler. aslında bok gibi parçaların size çok yakıştığınızı zannetmenize neden olur ve ona ihtiyacınız olduğuna kanaat getirip alırsınız. iki üç kere giydikten sonra da bir daha giymek istemezsiniz. zira modası da geçiyordur.

hele şu her parçanın üzerine pul işlemelerine aşırı ayar oluyorum. kardeşim herkes parıldamak zorunda mı?
götü ayrı, göbeği ayrı yere bakan halis muhlis yurdum erkeğine taytımsı dar paça, düşük bel pantolon giydirdi bu canavarlar. nargile üflerken çatal frikiği verdi aslan gibi evlatlar sfssfs.
yukarudan aşağıya usturmaça gibi olan hatunlar crop giyiyor, zannedersin kasap cengeline takılmış kurbanlık yürüyor önünde..
zalimler...

bir günde gotik olmadık şekerim, bunlar hep birikim, hep ruhumun karanlık tarafları.

edit: ben içeriği girene kadar başlık ''modaya karşıyım''dan, ''modaya karşı olmak''a dönüşmüş. bu hızdaki bir değişimdir moda dsskajdkjsa.

ara sıra moda haline getirilen tutum ve davranış.

ne şekilde önemsizleştirilmeye çalışılırsa çalışılsın yaşamın olmazsa olmaz tavırlarından biri olmaya devam edecektir.

moda tasarımcısı denilen bir şey vardır dünyamızda. elbise şu bu tasarımcısı değildir bu şey, moda olacak şey tasarlar. galapagos adasında yaşayasıca şey. moda olarak hiç değilse..

kişisel tarz ve seçimler, bir abartı ve marjinalite boyutlarında değilse saygı duyulmalıdır. ancak ticari amaçlı bir tüketim faktörü olarak dayatılan moda anlayışına karşıyım.