1.
2022 hollanda yapımı korku ve gizem filmi. ingilizce'de "folk horror" denen türdedir. bizde folklorik korku diyebiliriz sanırım zira bu "moloch" denen şey gayet folklorik bir konsept. boğa kafalı bir sembolü olmuş bu "inancın" ortaçağdan itibaren ve gerçek hayatta da incil'de bu, çocuk kurban etmeyi de içeren "pratik" yasaklanmış. kökenleri veya moloch kelimesinin orijinleri sanırım net değil; wikipedia "tartışmalı" demiş birçok şey için, bu kavramla ilgili. fakat neyse, konumuz bu değil. moloch, bana göre güzel bir atmosferik avrupa filmi örneği. ama bu demek değil ki her şeyi de buna dayamışlar; gayet dramatik ve dehşetli sahneleri, merak ettiren bir gizemi var eserin ve kasting de güzel olunca ilgiyle izlenen sağlam bir iş çıkmış ortaya. yönetmenliği de beğendim ben ki iç mekan çekimleri de dış mekan çekimleri de gayet iyi ve bunların üzerilerinde titizlikle çalışıldığı bariz.
bir anne ve kızı üzerinden gidiyor filmin temel konusu ancak yapımın başını ve sonunu bir arada değerlendirdiğimizde siklik* bir temanın kuvvetle vurgulandığını belirtmeliyim. bu tematik kurguyu aslında modern ve şehirli korku filmlerinde de sıklıkla görürüz ancak bu tarz taşralı korkularının işlendiği ve kırsal kesimlerdeki gelenekçiliğin yansıtıldığı yapıtlarda bu daha da cazip bir tercih; malum, bazı şeyler global kontekstlerde pek de değişmiyor ve bazen "insanlığın ilerlemesi" gibi şeyler, belli coğrafyalardaki ve kesimlerdeki insanlar özelinde pek de tesirli olmuyor. hatta insanlığın topyekün ileriye gittiği, batıllıktan sıyrıldığı gibi bir projeksiyon, göze illüzyon gibi görünebiliyor zira kırsal kesimlerin temsilini pek de realistik bir düzlemde göremiyoruz bize yansıtılan söylemler ve görüntülerde. insanların batıni dünyalarının tezahürleri ancak, modern dünyada ekstrem olarak değerlendirilen birtakım olaylarda gözlemlenebiliyor çoğunluk tarafından.
betriek, hem flemenkçe hem de ingilizce konuşuyor film boyunca. ayrıca imajından düşüncelerine, ilişkilerinden değer yargılarına kadar giden konularda, kendisinin hem modern bir kadın/anne olduğunu hem de gelenekçi olan anne ve babasından da kopuk olmadığını rahatlıkla görüyoruz. gelgelelim, bu bir folklorik korku filmi. betriek'in idyosenkratik mizacı ve intrinsik kimi karakter ögeleri, travmatik dehşetler karşısında aynı kalabilir mi? filmin asıl noktası bu bence ki bu karakterin gelişimini/değişimini cidden ilgiyle izledim, film boyunca.
bu filmde doğaüstü bir şeyler oluyor mu?.. buna verebileceğim net bir yanıt aslında filmle ilgili devasa bir spoiler da olurdu. ayrıca, bu tür olayların yaşandığı filmlerdeki tipik (ve hatta klişe) "manifestasyonların" subjektif algılara dayanıp dayanmadığı, biraz da izleyicinin bakış açısına bağlı diye düşünüyorum. ben şahsen normalde netlikten yanayımdır. yani doğaüstü, fantastik bir varlık ya olsundur ya da olmasındır isterim böyle konularda. burada, bu bakımdan beklediğimi bulup bulmadığıma değinmeyeceğim net olarak ama genel bir bakış açısıyla, aslında bir filmi değerli yapan şey onun sanatsal olarak ne kadar başarılı/etkileyici olduğudur diye düşünüyorum. evet, bu subjektif bir konu ama noktam, "tarzım değil." dediğim bir konuyu bile öyle etkileyici işlersiniz ve dramatik yansıtırsınız ki herhangi bir konudan çok nüfuzlu bir eser hatta bir başyapıt bile çıkartabilirsiniz.
moloch bir başyapıt mı? bence değil. ama hakikaten gayet beğendiğim bir film oldu.
7.5/10
bir anne ve kızı üzerinden gidiyor filmin temel konusu ancak yapımın başını ve sonunu bir arada değerlendirdiğimizde siklik* bir temanın kuvvetle vurgulandığını belirtmeliyim. bu tematik kurguyu aslında modern ve şehirli korku filmlerinde de sıklıkla görürüz ancak bu tarz taşralı korkularının işlendiği ve kırsal kesimlerdeki gelenekçiliğin yansıtıldığı yapıtlarda bu daha da cazip bir tercih; malum, bazı şeyler global kontekstlerde pek de değişmiyor ve bazen "insanlığın ilerlemesi" gibi şeyler, belli coğrafyalardaki ve kesimlerdeki insanlar özelinde pek de tesirli olmuyor. hatta insanlığın topyekün ileriye gittiği, batıllıktan sıyrıldığı gibi bir projeksiyon, göze illüzyon gibi görünebiliyor zira kırsal kesimlerin temsilini pek de realistik bir düzlemde göremiyoruz bize yansıtılan söylemler ve görüntülerde. insanların batıni dünyalarının tezahürleri ancak, modern dünyada ekstrem olarak değerlendirilen birtakım olaylarda gözlemlenebiliyor çoğunluk tarafından.
betriek, hem flemenkçe hem de ingilizce konuşuyor film boyunca. ayrıca imajından düşüncelerine, ilişkilerinden değer yargılarına kadar giden konularda, kendisinin hem modern bir kadın/anne olduğunu hem de gelenekçi olan anne ve babasından da kopuk olmadığını rahatlıkla görüyoruz. gelgelelim, bu bir folklorik korku filmi. betriek'in idyosenkratik mizacı ve intrinsik kimi karakter ögeleri, travmatik dehşetler karşısında aynı kalabilir mi? filmin asıl noktası bu bence ki bu karakterin gelişimini/değişimini cidden ilgiyle izledim, film boyunca.
bu filmde doğaüstü bir şeyler oluyor mu?.. buna verebileceğim net bir yanıt aslında filmle ilgili devasa bir spoiler da olurdu. ayrıca, bu tür olayların yaşandığı filmlerdeki tipik (ve hatta klişe) "manifestasyonların" subjektif algılara dayanıp dayanmadığı, biraz da izleyicinin bakış açısına bağlı diye düşünüyorum. ben şahsen normalde netlikten yanayımdır. yani doğaüstü, fantastik bir varlık ya olsundur ya da olmasındır isterim böyle konularda. burada, bu bakımdan beklediğimi bulup bulmadığıma değinmeyeceğim net olarak ama genel bir bakış açısıyla, aslında bir filmi değerli yapan şey onun sanatsal olarak ne kadar başarılı/etkileyici olduğudur diye düşünüyorum. evet, bu subjektif bir konu ama noktam, "tarzım değil." dediğim bir konuyu bile öyle etkileyici işlersiniz ve dramatik yansıtırsınız ki herhangi bir konudan çok nüfuzlu bir eser hatta bir başyapıt bile çıkartabilirsiniz.
moloch bir başyapıt mı? bence değil. ama hakikaten gayet beğendiğim bir film oldu.
7.5/10
devamını gör...