monoteizm

tek tanrıcılık. tevhid.
etimolojik açıdan, yunanca mono ve theoi sözcüklerinden türemiştir.

tanrı'nın varlığına ve birliğine, eşinin, benzerinin olmadığına duyulan inanç.

(bkz: bahailik)
(bkz: dürzilik)
(bkz: hristiyanlık)
(bkz: islam)
(bkz: kaodaizm)
(bkz: rastafarianizm)
(bkz: sihizm)
(bkz: yahudilik)
(bkz: zerdüştlük)
(bkz: atenizm)
(bkz: çendoizm)
(bkz: ekankar)

bilinen tek tanrılı dinlerden bazılarıdır.

ilk tanrıların güçlerinin bir tanrıda toplanması ve diğer eski tanrıların şimdiki anlamda melek, şeytan konumuna inmesiyle oluşmuştur diye biliyorum. sonra yahudiliğin aslında tek tanrılı olmadığını okumuştum bir ara. söylendiğine göre tanrı ibrahime benden başka bir tanrıya tapmyacaksın bende seni ve soyunu yücelteceğim gibi bir şey demiş.

yalnızca tek bir tanrı'ya tapınma durumu. monoteist anlayışa göre tanrı asla herhangi bir cisim şekline girmez, gözle görünmeyen bir ruhtur. sonsuz ve tek olan bir tanrı.
pagan inançlardan sonra yerleşen dini anlayış. bu zehirli anlayışı tarihte ilk kez yahudiler başlatmıştır. tektanrılı dinler dünyanın çivisini çıkartmışlardır. oysaki çoktanrılı dönemde insanlar daha hoşgörülüydü ve kadınlar daha değerliydi, tanrıçalar vardı. tektanrıcılığa geçişle birlikte insanlar daha da bağnazlaştı, kadının değeri tanrıçadan cariyeye düştü. semavi dinlerde her ne kadar allah'ın cinsiyeti yoktur denilse de o allah aslında erkektir; çünkü allah, sürekli kadının saçıyla, tesettürüyle vb. uğraşır, erkeklere ayrıcalıklar verir...
nereden nereye: tanrılarıyla dalga geçen pagan antik yunanlılardan tanrı için adam öldüren tevhidçi bağnaz tetikçilere...
tektanrıcılık denilen meretle insanlık, gerileyerek çok şey kaybetti.
tevhid denilen şey aslında gücü tek elde toplamanın dini inanca çevrilmiş halidir; güçler birliği...
teslis ise güçler ayrılığını simgeler yani yasama-yürütme-yargı...

tek tanrı inancı olarak tanımlanır.

mono/ tek
theoi/ tanrı kelimelerinden türetilmiştir.

monoteizm; dünya'nın başına gelmiş en büyük ve eski beladır çünkü doğası gereği monoteizm, ilgili tanrı'dan başka ilahlara tapınmayı yasaklar. oysaki politeizmde insanların diledikleri tanrıya tapınması gayet de doğaldı ve gerçek hoşgörü o zamanlar vardı. monoteizm, aynı zamanda anaerkil avcı toplayıcı toplumdan ataerkil feodal tarım toplumuna geçişin sembolüdür. bir de monoteizmde "tanrı, kendini öldürebilir mi?" paradoksu vardır. neresinden tutarsan tut, elinde kalıyor şu tevhid zihniyeti...

tek tanrılı din. yav arkadaşım, şu ergenlerin kağıt üzerinden hayat yormalarına tahammül insanı hayli yoruyor. çok tanrı olduğu zaman hemen huzur geliyor, özgürlük geliyor, barış geliyor... yani, değna " zina, içki ve çıplak gezme yasağı" koyan islam'ın dışında hangi din ve ideoloji görse onu, gül gibi, pamuk gibi tanımlıyor. hiç onlar üzerinde düşünme ve eleştiri yok!

islam üzerindeki eleştirileri de apış arasından bakarak, kendi tündeki pohu görmekten ibaret.
kur'an dininden çıkmış kadın özgürlüğünü hepimiz görüyoruz. kim eskort çocuğu olmak ister, kim pavyon kadınının çocuğu olmak ister, kim anasısın babasından önce sevgili ayağına başkasının altına yatmış olmasını ister? sizin akşama kadar özgürlük, kadın hakkı diye sayıkladıklarınız bunlar değil mi? kocaya, babaya, abiye kafa tutmayı, gece başka erkeğin kucağında zıplayıp eve geldiği zaman hesap sorulmamayı özgürlük olarak görüyorlar. bilim öğrenmek, çalışmak, okumak, ticaret kadına da serbesttir, erkeğe de serbesttir kur'an dininde. nerede, ahlak sınırları dışında, ne engeli gördünüz de, kur'an ile diğer dinleri bir ettiniz sayın atatapanlar?