1.
devamını gör...
2.
devamını gör...
3.
önemli bir dini, toplumsal lider olan peygamber. ama bir üstteki yazarın iddia ettiği gibi isa peygamberin dayısı asla olmayan kişidir. gerçekten bu kadar detay yazmayı sevmiyorum ama bir üstteki yazar her yerde çok bilmiş bir şekilde tarih başta olmak üzere hiçbir bilime dikkat etmeksizin salt kendi fikirleriyle yazması nedeniyle olası yanlış anlaşılmaları önlemek adına yazmak istiyorum. şöyle ki;
musa peygamber (moşe rabenu) ile isa peygamber (yeshua) arasında böyle bir akrabalık ilişkisi yoktur.
musa, yaklaşık m.ö. 13.-15. yüzyıllar arasında yaşadığı kabul edilen, israiloğulları’nı mısır'dan çıkaran ve tora’yı alan en önemli yahudi peygamberidir. isa ise yaklaşık m.s. 1. yüzyılda yaşamış, yahudi bir öğretmen ve vaizdir. aralarında yüzyıllar olduğu için biyolojik olarak akraba olmaları mümkün değildir.
belki yahudi geleneğinde soy bağını kastediliyorsa her ikisi de levi kabilesinden mi diye düşünüyor olabilir. moşe rabenu ve kardeşi aaron (harun) gerçekten de levi kabilesindendi. ancak isa’nın hangi kabileden olduğu tartışmalıdır; hristiyan kaynakları david (davud) soyundan geldiğini iddia ettiği için yahuda kabilesinden olduğu düşünülür. eğer böyleyse, kabilesel olarak da musa ile doğrudan bir akrabalığı yoktur.
gerçekten moşe rabenu’nun harun ve miriam (meryem) olmak üzere iki kardeşi vardı. ama bu meryem isa’yı doğuran kişi değildi. yani musa ve aaron’un kız kardeşi ile hz. isa’nın annesi olan hz. meryem arasında çok ciddi bir tarihî farklılık vardır. ek olarak, tevrat’ta hz. harun ve hz. musa’nın “miryam” isminde bir ablasının olduğu yer almaktadır. hiçbir islam alimi dahi bu kişilerin aynı olduğunu anlamamış, hz. muhammed’e sorulduğunda da “yahudiler, kendilerinden önce salih amel işleyen kişilerin ismini kullanıyorlardı” demiştir. detayları aşağıda sunuyorum.
öte yandan islam’ın (özellikle üstteki yazarın da inandığı din olması nedeniyle) kutsal kitabında da bu durum bu şekilde bahsedilmektedir. ayet’i aşağıda sunuyorum.
“annesi, musa’nın ablasına ‘onun izini takip et’ dedi. o da kimse farkına varmadan, musa’yı gözetledi. biz, daha önce onun, sütannelerinin sütünü emmemesini sağladık. musa’nın ablası ‘sizin için onun bakımını üstlenecek ve ona öğüt verip onu güzelce eğitecek bir aileyi göstereyim mi?’ dedi. böylelikle, gözünün aydın olması, üzülmemesi ve gerçekten allah’ın va’dinin hak olduğunu bilmesi için, onu annesine geri vermiş olduk. ancak onların çoğu bilmezler.” (kasas, 11-13).
sahabeden müğîre b. şube anlatıyor:
hz. peygamber (asm) beni, necran halkına gönderdi. onlar bana; "gerçekten siz kur’an’da 'ey harun’un kız kardeşi!' diye bir ayet okuyorsunuz değil mi?” (bir diğer rivayette “peygamberiniz meryem harun’un kız kardeşidir, diyormuş, doğru mu?” diye sordular. ben de “evet” dedim. onlar, “herhalde, hz. isa ile hz musa arasında ne kadar zaman geçtiğini de biliyorsunuz..” dediler. ben reslullah’(a.s.m)’ın yanına döndüğümde bunu kendisine anlattım. “deseydin; onlar daha önceki peygamberlerin ve salih kimselerin ismini kullanıyorlardı...” diye buyurdu.(bk. taberî, ibn aşur, meryem, 27-28. ayetlerin tefsiri).
son olarak şunu vurgulayalım ki, hiçbir islam alimi, bu ayetten hz. meryem’in gerçekten hz. harun’un kız kardeşi olduğunu anlamamış ve böyle bir şeyi düşünmemiştir. buradan
musa peygamber (moşe rabenu) ile isa peygamber (yeshua) arasında böyle bir akrabalık ilişkisi yoktur.
musa, yaklaşık m.ö. 13.-15. yüzyıllar arasında yaşadığı kabul edilen, israiloğulları’nı mısır'dan çıkaran ve tora’yı alan en önemli yahudi peygamberidir. isa ise yaklaşık m.s. 1. yüzyılda yaşamış, yahudi bir öğretmen ve vaizdir. aralarında yüzyıllar olduğu için biyolojik olarak akraba olmaları mümkün değildir.
belki yahudi geleneğinde soy bağını kastediliyorsa her ikisi de levi kabilesinden mi diye düşünüyor olabilir. moşe rabenu ve kardeşi aaron (harun) gerçekten de levi kabilesindendi. ancak isa’nın hangi kabileden olduğu tartışmalıdır; hristiyan kaynakları david (davud) soyundan geldiğini iddia ettiği için yahuda kabilesinden olduğu düşünülür. eğer böyleyse, kabilesel olarak da musa ile doğrudan bir akrabalığı yoktur.
gerçekten moşe rabenu’nun harun ve miriam (meryem) olmak üzere iki kardeşi vardı. ama bu meryem isa’yı doğuran kişi değildi. yani musa ve aaron’un kız kardeşi ile hz. isa’nın annesi olan hz. meryem arasında çok ciddi bir tarihî farklılık vardır. ek olarak, tevrat’ta hz. harun ve hz. musa’nın “miryam” isminde bir ablasının olduğu yer almaktadır. hiçbir islam alimi dahi bu kişilerin aynı olduğunu anlamamış, hz. muhammed’e sorulduğunda da “yahudiler, kendilerinden önce salih amel işleyen kişilerin ismini kullanıyorlardı” demiştir. detayları aşağıda sunuyorum.
öte yandan islam’ın (özellikle üstteki yazarın da inandığı din olması nedeniyle) kutsal kitabında da bu durum bu şekilde bahsedilmektedir. ayet’i aşağıda sunuyorum.
“annesi, musa’nın ablasına ‘onun izini takip et’ dedi. o da kimse farkına varmadan, musa’yı gözetledi. biz, daha önce onun, sütannelerinin sütünü emmemesini sağladık. musa’nın ablası ‘sizin için onun bakımını üstlenecek ve ona öğüt verip onu güzelce eğitecek bir aileyi göstereyim mi?’ dedi. böylelikle, gözünün aydın olması, üzülmemesi ve gerçekten allah’ın va’dinin hak olduğunu bilmesi için, onu annesine geri vermiş olduk. ancak onların çoğu bilmezler.” (kasas, 11-13).
sahabeden müğîre b. şube anlatıyor:
hz. peygamber (asm) beni, necran halkına gönderdi. onlar bana; "gerçekten siz kur’an’da 'ey harun’un kız kardeşi!' diye bir ayet okuyorsunuz değil mi?” (bir diğer rivayette “peygamberiniz meryem harun’un kız kardeşidir, diyormuş, doğru mu?” diye sordular. ben de “evet” dedim. onlar, “herhalde, hz. isa ile hz musa arasında ne kadar zaman geçtiğini de biliyorsunuz..” dediler. ben reslullah’(a.s.m)’ın yanına döndüğümde bunu kendisine anlattım. “deseydin; onlar daha önceki peygamberlerin ve salih kimselerin ismini kullanıyorlardı...” diye buyurdu.(bk. taberî, ibn aşur, meryem, 27-28. ayetlerin tefsiri).
son olarak şunu vurgulayalım ki, hiçbir islam alimi, bu ayetten hz. meryem’in gerçekten hz. harun’un kız kardeşi olduğunu anlamamış ve böyle bir şeyi düşünmemiştir. buradan
devamını gör...