müziğin ruh haline etkileri

özellikle benim gibi dinlediği müzik eşliğinde kafasında klipler çeken türlü senaryolar yazan bir insansanız modunuzu düşürebilecek olanlardan uzak durmanız önem arz etmektedir. dinlediklerinizin bir süre sonra hayatınızı etkilediğini görebilirsiniz. saçma sapan şarkılar dinleyip dinleyip durduk yere üzüldüğüm günlere bu yetmezmiş gibi üstüne sigara yakmalarıma üzülüyorum.

genelde havam değişsin diye değil, ruh halime eşlik etsin diye düşünülerek dinlenir müzik.. hüzünlüyseniz hüzünlü parçalar dinlemek istersiniz, mutluysanız mutlu.

ruhunuzu alıyor, ya bulutlara uçuruyor, ya da yere çakıyor, müzik işte o kadar korkunç bir güce sahiptir.
müzik ruhun kendisidir, değil ki etkilerinden bahsedelim.

doğru orantılıdır. mesela in flames dinlerken kedi sevmeyi dener misiniz bir gün, boğarsınız o kediyi muhtemelen.

vivaldi dinlerken de birine posta koymayı deneyin, 10 dk sonra birlikte rakıya oturur memleket meselesi tartışırsınız o adamla.

bu işler böyle.

müzikten çok şarkının sözlerinin kişiyi hangi ruh haline götüreceği önemli. bazen ruh halimizi şarkıya adapte ederiz. bunu her zaman yakın geçmişi düşünerek yapmayız. sözler egomuzu okşarken, melodi ve ritim olaya arabesk katar. sözleri dillendirdiğimizde bizden mağduru yoktur. ortamı, ambiansı, ilişkin insanları da yakalamışsak, artık harekete geçme vakti gelmiştir.

bir zaman sonra...

artık bunlar ergence gelir ve sitem etmek herkesin tarzı değildir.

enerjik şarkılar bulutlara çıkarırken, slow veya anısı olan şarkılar insanı ölmekten beter edebiliyor.


notanın gücü olsa gerek.