nallıhan

ankara'nın uzak ilçelerinden olup yaklaşık 30 bin nüfusa sahiptir. dağlık, yeşillik bir arazisi vardır. ayrıca kuş cennetiyle de bilinir.

ankara'ya 160, sakarya'ya 160, bolu'ya 110, eskişehir'e 120 km mesafede bulunan ankara ilçesidir.
coğrafi olarak batı karadeniz'in güneybatısındadır.
ankara'dan nallıhan'a doğru ilerlediğinizde bozkırdan ormana geçişi canlı canlı görürsünüz.
yaban hayatı popülasyonu bakımından anadolu'nun en zengin bölgelerinden birisidir.
nallıhan'ın mahallesi konumundaki sarıyar ve çayırhan'da bulunan hidroelektrik santral, linyit yatakları ve termik santral nedeniyle ülkenin önemli enerji üretim merkezlerinden birisidir ve aynı nedenle yoğun işçi nüfusu barındırır.
işçi nüfusunun ağırlıkta olması nedeniyle diğer anadolu kasabalarından çok farklı bir sosyo-kültürel zenginliğe ve ekonomik düzene sahiptir.
yerel halkı ekseriyetle yerleşik düzeni benimseyen ilk türk boylarından olan manav türklerinden oluştuğundan gerek kültürü ve gerekse şivesiyle ankara'dan ziyade iç ege/güney marmara/batı karadeniz kültürüne yakındır.
eğitim düzeyi ülke ortalamasının çok üzerindedir.
kimse için bir şey ifade etmese bile benim için memlekettir, ailedir, çocukluktur, güvendir, huzurdur.

bolu'nun göynük ilçesinden yaklaşık bir saatte ulaşabileceğiniz ankara'nın ilçesi.

domatesi ve yaprak sarması ile meşhurdur. toprak yapısı ve ikliminden dolayı üzümleri de meşhur olmasa da lezzetlidir.

görece (en azından kalecik kadar/fazla) kaliteli şarap üretebilecek kapasitede olsalarda tutucu olduklarından dolayı bunu yapmak oldukça zordur.

yunus emre'nin mezarı burada (sultan köyünde) olduğu rivayet olunur. ismi ise mevcut han'dan ayrılırken yunus'un atının nalı düştüğü ve onunda hanın kapısında duran çıkıntıya taktığı söylene gelmiştir. böylece yunus'un taktığı nala dokunulmaz ve hanın adı zamanla nallı han olur.

iklimi karasal iklimle karadeniz iklimi arasındadır. hava durumunu doğru öğrenmek için ankara'ya değil, bolu'yu takip etmeniz yararınızadır :)

son olarak adalet ağaoğlu'nun doğum yeridir. taş mektep gibi güzide alanları olsa da turiste önermem: dışa kapalı toplum.

tarihte önemli yeri olan bir ilçedir. selçuklular ve hatta daha öncesinde kervanlar her 1 gündüz yürüuüşü sonrasında bir yerde gecelerlerdi, beypazarı her zaman önemli ve büyük ticaret merkezi olmuştır ve bundan sonraki ticaret merkezi göynüktür. beypazarı ile göynük arası kervanla 3 gündüz uzaklığındadır. bu her gündüz sonunda kervanlar geceler, ilk geceledikleri yer beypazarı'ndan sonra çayırhan, daha sonra ise hanının kapısında bir nal çakılı olan, orada da bir nalbant olması nedeniyle nallıhan, daha sonra ise atların bakımının ve değişiminin yapıldığı han (şimdi bir harabedir) atlıhan'dır.
buradaki isimler o nedenle tarihi bir sembol niteliğindedir. atluhan hala duruyor ve üzücü olan tol yapacağız , ou alacağız diyerek eskiden zeminden 1 metre daha yüksek olan bu han, şimdi zeminden 1 metre daha derindedir, tıpkı izmir saat kulesinin başına gelen gibi.

bütün komşu il merkezlerine uzak bir ankara ilçesi.

şeyhim tapduk emre'nin memleketi

belediyesinin simgesinde at nalı içerisinde han resmedilmiştir. görseli ekliyorum, simgeyi etrafta fazlasıyla görebilirsiniz belediyeye ait binaların çevresinde, fakat ben gidip de bulabildiğim en küçük halini fotoğraflamışım, zamanım yoktu n'apayım.


başlıkta çok güzel bilgiler verilmiş harika entryler girilmiş, bilgi olarak ekleyebileceğim bir şey kalmamış diyebilirim, tatlı bir ilçe ve belediye binaları gayet bakımlı ve otantik yapılar (benim gördüğüm kadarıyla, ki iki üç farklı belediye binasına girdim)

ankara'nın konum olarak istanbul'a en yakın, ancak yol üzeri olmadığı için pek bilinmeyen ilçesi. yalnız burası bana hep ankara'ya değil, eskişehir'e bağlı olmalıymış gibi geliyor, çünkü ankara'ya çok uzak ve alakasız, eskişehir'e ve bolu'ya daha yakın, zaten haritada da çıkıntı gibi duruyor. kötülemek gibi olmasın, uzak diye yerilen şereflikoçhisar bile buradan daha çok ankara'ya ait, ki iç anadolu bölgesinde ve kültür olarak daha çok benziyor.