orijinal adı: how i became a nun
yazar: cesar aira
yıl: 1993
yazar 6 yaşındaki bir çocuğun aklından geçenleri, yaşadıklarını anlatmaktadır. otobiyografik izler taşıyan eserde rahibelik olarak yazarlığı kast etmekte, yer yer çocukluk anılarına gitmekte ve yazarlık hakkındaki görüşlerini belirtmektedir.
yazar: cesar aira
yıl: 1993
yazar 6 yaşındaki bir çocuğun aklından geçenleri, yaşadıklarını anlatmaktadır. otobiyografik izler taşıyan eserde rahibelik olarak yazarlığı kast etmekte, yer yer çocukluk anılarına gitmekte ve yazarlık hakkındaki görüşlerini belirtmektedir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 27.11.2021 12:09 tarihinde açılmıştır.
1.
bir cesar aira romanıdır.
dondurma benim için dünyanın en anlamsız tatlısıdır. tatlı sayılır mı bilmem. ama ben ona tatlı diyeceğim. elbette pırasa kadar nefretlik bir yiyecek değildir ama olmasa aramam. dondurma benim içim görmezden gelinmesi çok kolay olan, hiçbir zaman aklıma düşmeyen, canımın çekmeyeceği bir şeydir.
hiç rahibe görmedim ben hayatım boyunca. eksikliğini de hissetmedim. din görevlileri ya da din gönüllüleri ile aram hiç iyi olmadı zaten. gerçek ya da sahte, bu kadar inançlı olmak bana fazla geliyor belki de. biliyorum, aranızdan birileri sırat köprüsünden geçmek için beklerken bana bu söylediklerimi hatırlatmak için tetikte bekliyor olacak. olsun. kıldan ince bir köprüden geçecek dengeye sahip olmadığım için cehenneme gideceksem bunu kabullenmek boynumun borcu. sırat karşısında boynum kıldan ince.
hiç rahibe olmadım ben. zaten bildiğim kadarıyla erkekler rahibe olamıyor. bir e harfi fazla geliyor bana ve hemcinslerime. georges perec gülümsemesi atıyorum şu an bu satırları yazarken size. kucağımda okşadığım bir kedi yok. hiç de olmadı aslında. kedilerle birbirimizin özel alanlarına müdahale etmeme anlaşması yaptık.
peki ben dondurmadan rahibeye nasıl geldim? saçma değil mi? bence öyle, en azından bu kitabı okuyana kadar öyleydi. siz de okuyun ve noktaları birleştirerek bir tavşan yapıp o tavşanı takip edin. zaten çok geç kaldık.
dondurma benim için dünyanın en anlamsız tatlısıdır. tatlı sayılır mı bilmem. ama ben ona tatlı diyeceğim. elbette pırasa kadar nefretlik bir yiyecek değildir ama olmasa aramam. dondurma benim içim görmezden gelinmesi çok kolay olan, hiçbir zaman aklıma düşmeyen, canımın çekmeyeceği bir şeydir.
hiç rahibe görmedim ben hayatım boyunca. eksikliğini de hissetmedim. din görevlileri ya da din gönüllüleri ile aram hiç iyi olmadı zaten. gerçek ya da sahte, bu kadar inançlı olmak bana fazla geliyor belki de. biliyorum, aranızdan birileri sırat köprüsünden geçmek için beklerken bana bu söylediklerimi hatırlatmak için tetikte bekliyor olacak. olsun. kıldan ince bir köprüden geçecek dengeye sahip olmadığım için cehenneme gideceksem bunu kabullenmek boynumun borcu. sırat karşısında boynum kıldan ince.
hiç rahibe olmadım ben. zaten bildiğim kadarıyla erkekler rahibe olamıyor. bir e harfi fazla geliyor bana ve hemcinslerime. georges perec gülümsemesi atıyorum şu an bu satırları yazarken size. kucağımda okşadığım bir kedi yok. hiç de olmadı aslında. kedilerle birbirimizin özel alanlarına müdahale etmeme anlaşması yaptık.
peki ben dondurmadan rahibeye nasıl geldim? saçma değil mi? bence öyle, en azından bu kitabı okuyana kadar öyleydi. siz de okuyun ve noktaları birleştirerek bir tavşan yapıp o tavşanı takip edin. zaten çok geç kaldık.
devamını gör...