1.
yola çıkılan yolun onüçüncü kilometresinde bir kedi cesedinin yanından geçtiler. kedinin kıvraklığı sürat karşısında ağır bir yenilgi almış, bedeni asfalta yapışmıştı. bir ressam düşü olarak düşünüldüğünde gayet sanatsal durmakta öte yandan et ve kan görünümü ziyadesiyle yürek burmakta. yüreğini avucunda taşıyan her insan bu sahne karşısında az biraz lal olur. sonra geçer tabii, insan lafazan bir varlık nihayetinde. konuşmak için yer bulamasın zihninden içine doğru bir şeyler dökülür ve içsel bir muhabbete tutuşur. insanı geçelim, zira bu uzunca bir kıssa. kediye gelelim...
kediyi de geçtik bulunduk. son sürat, yağmur sularının taştığı, aynalardan su katrelerinin parçalandığını görüyorsunuz. geçmiş bulunduğumuz kediyi birkaç beyefendi zihin haritalarına kodladı. sanıyorum bu kod bilinçaltında yuvalanacak ve en savunmasız zamanda filizlenecektir. büyük ihtimalle rüya yoluyla renk verecektir. kim bilir rüyanın birinde kedi zümrüdüanka gibi küllerinden, daha doğrusu, parçalanmış etinden ve kanından yeni baştan doğacaktır. zihin sahibi rüya süresince mesut olacaktır. yeryüzünün bayram yeri olacak hali yok ya. tekil, bilemedin birkaç kişilik anlatı kaynaklı bir mutluluk hâli. şimdilik bu hâli ve ahvali bir kenara bırakıyor, herhangi bir araca buyur ediliyoruz. yağmur yağıyor ve camlar kapalı. öte taraftan camdan bakan arap kızının otoyolda işi ne olsun. tütün dumanı için aralık bırakılan camdan içeri cümle cemiyet giriyor ve koltuğa kuruluyoruz.
kediyi de geçtik bulunduk. son sürat, yağmur sularının taştığı, aynalardan su katrelerinin parçalandığını görüyorsunuz. geçmiş bulunduğumuz kediyi birkaç beyefendi zihin haritalarına kodladı. sanıyorum bu kod bilinçaltında yuvalanacak ve en savunmasız zamanda filizlenecektir. büyük ihtimalle rüya yoluyla renk verecektir. kim bilir rüyanın birinde kedi zümrüdüanka gibi küllerinden, daha doğrusu, parçalanmış etinden ve kanından yeni baştan doğacaktır. zihin sahibi rüya süresince mesut olacaktır. yeryüzünün bayram yeri olacak hali yok ya. tekil, bilemedin birkaç kişilik anlatı kaynaklı bir mutluluk hâli. şimdilik bu hâli ve ahvali bir kenara bırakıyor, herhangi bir araca buyur ediliyoruz. yağmur yağıyor ve camlar kapalı. öte taraftan camdan bakan arap kızının otoyolda işi ne olsun. tütün dumanı için aralık bırakılan camdan içeri cümle cemiyet giriyor ve koltuğa kuruluyoruz.
devamını gör...