1.
eve ensler tarafından kaleme alınmış, ülkemizde yüksel peker tarafından sahneye konulmuş tiyatro oyunudur.
2003 yılında, kadıköy kaymakamı, bu tiyatro oyununun isminin ahlaka mugayir olduğu gerekçesiyle ilçede oynanmasını yasaklamıştır.
oysa bir kadının tıbbi organının ismi ayıp bir sözcükse, kadın olmak komple ayıp bir şey olmalıdır.
oyunun yönetmeni yüksel peker, oyunla ilgili en doğru kapağı koymuştur orta yere. ''eğer bu oyunun ismi ahlaka mugayir ise, kaymakam ismi de ahlaka mugayirdir. o neden yasaklanmıyor?''
o günlerden, bugünlere diyorum ki, bir şey bilmiyorsanız, bilge sanatçılarla tartışmayınız. onlardan mümkün olduğunca çok şey öğrenmek varken, neden kendinizi rezil edersiniz?
2003 yılında, kadıköy kaymakamı, bu tiyatro oyununun isminin ahlaka mugayir olduğu gerekçesiyle ilçede oynanmasını yasaklamıştır.
oysa bir kadının tıbbi organının ismi ayıp bir sözcükse, kadın olmak komple ayıp bir şey olmalıdır.
oyunun yönetmeni yüksel peker, oyunla ilgili en doğru kapağı koymuştur orta yere. ''eğer bu oyunun ismi ahlaka mugayir ise, kaymakam ismi de ahlaka mugayirdir. o neden yasaklanmıyor?''
o günlerden, bugünlere diyorum ki, bir şey bilmiyorsanız, bilge sanatçılarla tartışmayınız. onlardan mümkün olduğunca çok şey öğrenmek varken, neden kendinizi rezil edersiniz?
devamını gör...
2.
sol framede "vajina" başlığını görünce aklıma geldi.
bu tiyatro oyununu, tam da bir kaymakam tarafından yasaklandığı ve oynatılmadığı zaman izlemiştim. sanırım 2003 yılıydı. tarkan'ın baldızı berna öztürk, arzu yanardağ, güner özkul ve müge oruçkaptan oynuyordu. bu oyunla ilgili aklımda kalan iki şey var. birincisi, oyun çıkışında müge oruçkaptan'a selam verdiğimizde ne güzel bir kızsın sen öyle demişti. genciz, çıtırız tabi o zamanlar. ikincisi, oyun sırasında güner özkul salondaki izleyicilere; aramızda hiç orgazm olmamış kadın var mı diye sormuş ve salondan çıt çıkmamıştı. sessizlik karşında güner özkul; ne güzel demek ki hepiniz mutlu kadınlarsınız demiş, imalı bir şekilde gülmüştü.
bu tiyatro oyununu, tam da bir kaymakam tarafından yasaklandığı ve oynatılmadığı zaman izlemiştim. sanırım 2003 yılıydı. tarkan'ın baldızı berna öztürk, arzu yanardağ, güner özkul ve müge oruçkaptan oynuyordu. bu oyunla ilgili aklımda kalan iki şey var. birincisi, oyun çıkışında müge oruçkaptan'a selam verdiğimizde ne güzel bir kızsın sen öyle demişti. genciz, çıtırız tabi o zamanlar. ikincisi, oyun sırasında güner özkul salondaki izleyicilere; aramızda hiç orgazm olmamış kadın var mı diye sormuş ve salondan çıt çıkmamıştı. sessizlik karşında güner özkul; ne güzel demek ki hepiniz mutlu kadınlarsınız demiş, imalı bir şekilde gülmüştü.
devamını gör...
3.
bir eva ensler oyunudur.
bunu feminizmler tarihi'nde görüp merak ettim ve pdfini kolayca buldum. anladığım kadarıyla pek bilinen bir kitapmış.
ensler vajinalarla alakalı garip bir metin yazmış.
vajinaları konuşturduğu, vajinaları dinlediği ve vajinalar hakkında bol bol konuştuğu. vajina öyküleri anlatmak adına çıktığı yolda v-day (sanırım) diye bir gün doğmuş. oyun gelirlerini kadın mücadelesi ile alakalı derneklere vakfettiği yazıyordu kitapta.
ya bana gelince, kitap hakkında ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum...
gerçekten vajinası hakkında hiç fikri olmayan, ona hiç bakmayan ve incelemeyen kadınlar geçip gidiyor hayattan. ben çocukken halletmiştim bu işi valla burun deliğim dahil her yerimi baya inceliyordum çocukken. kukumu da inceledim. bedenimle alakalı pek bir sınırım yoktu benim öyle aklımda.
kadın cinselliği hakikaten çok zor konu.
özellikle kadın sünneti meselesi kan dondurucu gerçekten. çocuk yaştaki tacizler, baskı, utandırılma, ensest, travmatik anılar elbette ki bedenimizle ve cinsellikle ilişkimizi sonsuzca etkiliyor.
müthiş eğlenceli bir soru soruyor yazar, ben de size ileteyim:
vajinanız ne giyerdi?
benimki ne giyerdi diye hakikaten düşündüm bu arada. kitapta da örnekler veriyor zaten. kimisinin kukusu sadece inci küpeler takarmış, kimisininki kadife pijamalar giyermiş. valla benimki ben ne giyiyorsam onu giyer gibi geldi. bundan ne sonuç çıkaracağımı gerçekten bilmiyorum, ya kukuma onu tanımayacak kadar yabancıyım ya da kukumla baya aynıyız, bir olma hali içindeyiz :d
bu metin benim için fazla dramatik.
sevmedim çok fazla ancak yalınlığı ile kadınlık hallerini anlatmasını da sevdim.
tam anlamadım ben de ne hissettiğimi.
bunu feminizmler tarihi'nde görüp merak ettim ve pdfini kolayca buldum. anladığım kadarıyla pek bilinen bir kitapmış.
ensler vajinalarla alakalı garip bir metin yazmış.
vajinaları konuşturduğu, vajinaları dinlediği ve vajinalar hakkında bol bol konuştuğu. vajina öyküleri anlatmak adına çıktığı yolda v-day (sanırım) diye bir gün doğmuş. oyun gelirlerini kadın mücadelesi ile alakalı derneklere vakfettiği yazıyordu kitapta.
ya bana gelince, kitap hakkında ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum...
gerçekten vajinası hakkında hiç fikri olmayan, ona hiç bakmayan ve incelemeyen kadınlar geçip gidiyor hayattan. ben çocukken halletmiştim bu işi valla burun deliğim dahil her yerimi baya inceliyordum çocukken. kukumu da inceledim. bedenimle alakalı pek bir sınırım yoktu benim öyle aklımda.
kadın cinselliği hakikaten çok zor konu.
özellikle kadın sünneti meselesi kan dondurucu gerçekten. çocuk yaştaki tacizler, baskı, utandırılma, ensest, travmatik anılar elbette ki bedenimizle ve cinsellikle ilişkimizi sonsuzca etkiliyor.
müthiş eğlenceli bir soru soruyor yazar, ben de size ileteyim:
vajinanız ne giyerdi?
benimki ne giyerdi diye hakikaten düşündüm bu arada. kitapta da örnekler veriyor zaten. kimisinin kukusu sadece inci küpeler takarmış, kimisininki kadife pijamalar giyermiş. valla benimki ben ne giyiyorsam onu giyer gibi geldi. bundan ne sonuç çıkaracağımı gerçekten bilmiyorum, ya kukuma onu tanımayacak kadar yabancıyım ya da kukumla baya aynıyız, bir olma hali içindeyiz :d
bu metin benim için fazla dramatik.
sevmedim çok fazla ancak yalınlığı ile kadınlık hallerini anlatmasını da sevdim.
tam anlamadım ben de ne hissettiğimi.
devamını gör...
4.
o bu bi şey mi
sen bi de benim penisimle konuşmalarımı gör
sen bi de benim penisimle konuşmalarımı gör
devamını gör...