nezaketin her zaman kazandırması

sabah aynı anda geldik atm'nin önüne. yüzüme baktı.
-siz buyurun hanımefendi, dedim. işe yetişecek belli.
- teşekkür ederim, dedi.
kartını taktı atm'ye. şifresini yazamadan atm'nin ekranı bir gitti geldi ve kadından bir feryat:
- kartımı yuttu makine dedi.
geri verebilir (bi dakkaaa, geri iade edebilir) umuduyla iptal, giriş vesaire tuşlarına bastı. makine buna karşılık "kartsız işlemler" menüsünü açtı.
- gördünüz mü siz, dedi. o kadar da acelem vardı.
kendisine atm üstündeki numarayı gösterdim ve "hemen müşteri hizmetlerini arayın" dedim.
iki saniyenin hesabını yapıyor olsaydım o numarayı ben çeviriyor olacaktım.
demek ki neymiş? nezaket her zaman kazandırırmış.