nicholai rosicky
başlık "supportgirl" tarafından 07.10.2021 09:05 tarihinde açılmıştır.
nickaltı sahibi yazar profili: nicholai rosicky
1.
hoş geldiniz sevgili nicholai rosicky
birer birer dostların masaya eklenişinin ve dahi yarım kalan sohbetlerin devam edeceğinin huzuru benimle.
güzel bir sözlük deneyimi dilerim. *
birer birer dostların masaya eklenişinin ve dahi yarım kalan sohbetlerin devam edeceğinin huzuru benimle.
güzel bir sözlük deneyimi dilerim. *
devamını gör...
2.
sevdiği, değer verdiği, keyifle takip ettiği yazarlar için sözlük sözlük, ordan oraya savrulan yazar. * herkese merhaba diyerek masadaki yerimi alayım.
devamını gör...
3.
eğitimi hangi alanda bilmiyorum ama dilin gelişimi hakkında kaleme aldığı tanımı okuyunca resmen aydınlandım. bu dönem işaret dili dersi de aldığım için tanım ilaç gibi geldi kendisine teşekkür ederim.
devamını gör...
4.
bir kaç eski tanımımı artılamasıyla, yüzümde hafif bir tebessüm bırakan yazar.
devamını gör...
5.
6.
#1793749 bu yazıların kendi yazıların olduğunu, alıntı olmadığını belirtmelisin nikolay.
bu güzel yazılar senin tarafından yazıldı.
bu haksızlık..
bu güzel yazılar senin tarafından yazıldı.
bu haksızlık..
devamını gör...
7.
evet, her platformun kendi kuralları vardır, bunlar o platforma üye olurken kişiye yazılı olarak bildirilir. bu kuralların dışına çıkanlar uyarılır, ısrar edenler uzaklaştırılır. bu kurallara "itaat etmek" yazarın kendi tercihidir fakat, bazı kuralları sindirebilmek inanın insanın kendi elinde olmayabiliyor.
"alıntı" konusunda hassas birisiyim. hayatım boyunca başkasının tek bir yazısını bile üzerinde değişiklikler yaparak kendi yazımmış gibi sunmadım. kendimi bildim bileli takip ettiğim alanlarda bol bol okumaya, araştırma yapmaya, bilgilerimi güncel tutmaya, sahip olduğum bilgilerin üzerine kendimce yorum katmaya ve bunları basit bir dille anlatmaya çalıştım.
daha önce yazdığım yerlerde hiçbir problem yaşamamış olsam da, davet üzerine buraya geldim. benim için bulunduğum yerin adı, formatı, kuralları, niteliği, niceliği, özgünlüğü hiçbir zaman ön planda olmadı. üç beş kişinin bulunduğu yerlerde de keyifle yazdım ama, başka yerlerden buraya taşınan yazıların "alıntı" ibaresi içine alınmasını bir türlü sindiremedim.
burada yazmaya ara verdim ve sonra yine yazmaya başladım. çok kısa süre içinde harika insanlar keşfettim. içim okuma ve yazma hevesiyle dolup taştı. sonra yine "alıntı" kuralına tosladım. çok çaba gösterdim, inanın çok uğraştım ama, yine sindiremedim. kendi profilime girdiğimde alt alta "alıntı", "alıntı", "alıntı", ... ibaresini gördükçe kendi yazdığım yazılardan soğuyorum. kendi kendimden bir şeyler çalmışım duygusuna kapılıyorum, yazma hevesimi kaybediyorum. belki de problem sadece bendedir. fakat "özgünlük" konusunda da söyleyeceklerim var.
öncelikle format olarak kimse özgünlük iddiasında bulunamaz. sözlüksel oluşumların formatı bellidir. içerik olarak özgünlük iddiasında bulunulabilir fakat, özgünlüğü yine yanlış yerden yakalıyoruz. herhangi bir yazının sadece burada paylaşılmış olması burayı şeklen özgün kılar. burayı tercih olarak ön plana çıkaran, farklı ve özgün kılan sahip olduğunuz harika yazarlardır. yoksa zaten kısa süre önce kafa sözlük değil miydi burası? logo olarak da alpay erdem karakteri "turuncu top canavarı"nı anımsatmıyor muydu? lütfen hassas kalpleri incitmeyin...
"alıntı" konusunda hassas birisiyim. hayatım boyunca başkasının tek bir yazısını bile üzerinde değişiklikler yaparak kendi yazımmış gibi sunmadım. kendimi bildim bileli takip ettiğim alanlarda bol bol okumaya, araştırma yapmaya, bilgilerimi güncel tutmaya, sahip olduğum bilgilerin üzerine kendimce yorum katmaya ve bunları basit bir dille anlatmaya çalıştım.
daha önce yazdığım yerlerde hiçbir problem yaşamamış olsam da, davet üzerine buraya geldim. benim için bulunduğum yerin adı, formatı, kuralları, niteliği, niceliği, özgünlüğü hiçbir zaman ön planda olmadı. üç beş kişinin bulunduğu yerlerde de keyifle yazdım ama, başka yerlerden buraya taşınan yazıların "alıntı" ibaresi içine alınmasını bir türlü sindiremedim.
burada yazmaya ara verdim ve sonra yine yazmaya başladım. çok kısa süre içinde harika insanlar keşfettim. içim okuma ve yazma hevesiyle dolup taştı. sonra yine "alıntı" kuralına tosladım. çok çaba gösterdim, inanın çok uğraştım ama, yine sindiremedim. kendi profilime girdiğimde alt alta "alıntı", "alıntı", "alıntı", ... ibaresini gördükçe kendi yazdığım yazılardan soğuyorum. kendi kendimden bir şeyler çalmışım duygusuna kapılıyorum, yazma hevesimi kaybediyorum. belki de problem sadece bendedir. fakat "özgünlük" konusunda da söyleyeceklerim var.
öncelikle format olarak kimse özgünlük iddiasında bulunamaz. sözlüksel oluşumların formatı bellidir. içerik olarak özgünlük iddiasında bulunulabilir fakat, özgünlüğü yine yanlış yerden yakalıyoruz. herhangi bir yazının sadece burada paylaşılmış olması burayı şeklen özgün kılar. burayı tercih olarak ön plana çıkaran, farklı ve özgün kılan sahip olduğunuz harika yazarlardır. yoksa zaten kısa süre önce kafa sözlük değil miydi burası? logo olarak da alpay erdem karakteri "turuncu top canavarı"nı anımsatmıyor muydu? lütfen hassas kalpleri incitmeyin...
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2022/02/23/mmvcnflxcppdgpe3-t.jpg)
devamını gör...
8.
sıklıkla aynı frekansta dolandığım yazar. iyi ki sözlük sözlük savrulup gelmiş bu sözlüğe*. sevilenlerden...
devamını gör...
9.
sözlüğe hızlı ve çok güzel bir giriş yapıp aynı hızla ortadan kaybolan yazar.
zaten en çok takip ettiğim, okuduğum yazarların çoğu sözleşmiş gibi bir anda yazmayı kestiler, sinirim bozuk, şurada hepi topu iki kişi kaldı, üzerine bu arkadaşı da kaybettik.
hayır aranızda sözleşip okulu mu asıyorsunuz, biz burada kitap başlığı açalım, film tanımı yazalım derken siz internet kafede call of mu atıyorsunuz, neler oluyor, bana haber vermediyseniz de vallahi küserim.
zaten en çok takip ettiğim, okuduğum yazarların çoğu sözleşmiş gibi bir anda yazmayı kestiler, sinirim bozuk, şurada hepi topu iki kişi kaldı, üzerine bu arkadaşı da kaybettik.
hayır aranızda sözleşip okulu mu asıyorsunuz, biz burada kitap başlığı açalım, film tanımı yazalım derken siz internet kafede call of mu atıyorsunuz, neler oluyor, bana haber vermediyseniz de vallahi küserim.
devamını gör...
10.
bence buralardadır dediğim yazar. neden kaybolsun ki? ne güzel yazıyordu, kimseye sataşmadan kendi hâlinde.
gitse bilirdik bence.
gitse bilirdik bence.
devamını gör...
11.
bildirim kutumu dolup taşıran, arşa çıkaran ve de sözlüğe yeniden gelmesine çok sevindiğim yazar. arada sırada uğrasa da kendisini burada görmeyi ve daha sık yazmasını hep isterim.
her konu hakkında konuşabileceğiniz bir bilgelikte, nahiflikte... sözlük içinde, dışında iletişimimi hiç kesmek istemediğim yazarlardandır. iyi ki vardır. *
her konu hakkında konuşabileceğiniz bir bilgelikte, nahiflikte... sözlük içinde, dışında iletişimimi hiç kesmek istemediğim yazarlardandır. iyi ki vardır. *
devamını gör...
12.
geri mi gelmiş, ne zaman gelmiş bana niye uğramamış diye düşünürken bir an kendi kendime trip atmayı bırakmak gibi harika bir fikre kapıldım.
umarım yine eski yazılarını görürüz.
hoş gelmiş.
oo ben yazana kadar gitmiştir belki.
çok güzel öyküleri vardı tam keşfettim hop gitti. yazıyı da bitiremedim. saygılar sevgiler efendim.
umarım yine eski yazılarını görürüz.
hoş gelmiş.
oo ben yazana kadar gitmiştir belki.
çok güzel öyküleri vardı tam keşfettim hop gitti. yazıyı da bitiremedim. saygılar sevgiler efendim.
devamını gör...
13.
kendisinin haberi yok fakat sözlükten/küçük mahallemizden uzaklaştığım zamanlarda, "boşa kürek çekiyoruz" umutsuzluğuna umut eken insan. eminim başkaları da vardır böyle düşünen, ben birini tanıyorum en azından. *
okuyan, üreten, ürettikleriyle, duruşuyla güzellikleri çoğaltan insan... iyi ki varsınız, iyi ki buralardasınız.
okuyan, üreten, ürettikleriyle, duruşuyla güzellikleri çoğaltan insan... iyi ki varsınız, iyi ki buralardasınız.
devamını gör...
14.
sözlüğün ışıltı ağacı, gücünü zehir gibi çalışan bir zihinden alan...
çoğunuz bilmiyorsunuz, çok isterdim hepinizin o'nu okumasını.
sadece hikayeleri değil, bildikleriyle fikirlerini yorumladığı yazıları çok şey katabilirdi size.
bakın belgelerle geldim.
ateşin kontrolü
auschwitz’den sonra şiir yazmak barbarlıktır
dilin gelişimi ve insan evrimine etkisi
yapay zeka insan
gelelim tanımı kişileştirmeye...
onu kestane sayesinde tanıdım.
sonra bir baktım, engin derya deniz (bak iki defa aynı şeyi söyledim öyle deriiin) bir sohbette buldum kendimi.
sonra. işte sonrası ışıltı ağacı.
son bölümünü yayınladı. biraz üzüldüm çünkü keyifle okuyordum.
az önce ilk bölümden son bölüme bir daha okudum. kaçırdığım yerleri fark ettim. her tasvirinden, her karakterden bir defa daha keyif aldım.
"yaylin'in kuş cennetinde kendine ait bir yerin yok muydu senin alaca baykuş?"
değer verip, değerli görüp beni de dahil ettiği için bir defa daha teşekkür ediyorum kendisine.
sözlükte iyi ki var. ve ben iyi ki tanımışım.
çoğunuz bilmiyorsunuz, çok isterdim hepinizin o'nu okumasını.
sadece hikayeleri değil, bildikleriyle fikirlerini yorumladığı yazıları çok şey katabilirdi size.
bakın belgelerle geldim.
ateşin kontrolü
auschwitz’den sonra şiir yazmak barbarlıktır
dilin gelişimi ve insan evrimine etkisi
yapay zeka insan
gelelim tanımı kişileştirmeye...
onu kestane sayesinde tanıdım.
sonra bir baktım, engin derya deniz (bak iki defa aynı şeyi söyledim öyle deriiin) bir sohbette buldum kendimi.
sonra. işte sonrası ışıltı ağacı.
son bölümünü yayınladı. biraz üzüldüm çünkü keyifle okuyordum.
az önce ilk bölümden son bölüme bir daha okudum. kaçırdığım yerleri fark ettim. her tasvirinden, her karakterden bir defa daha keyif aldım.
"yaylin'in kuş cennetinde kendine ait bir yerin yok muydu senin alaca baykuş?"
değer verip, değerli görüp beni de dahil ettiği için bir defa daha teşekkür ediyorum kendisine.
sözlükte iyi ki var. ve ben iyi ki tanımışım.
devamını gör...
15.
13 bölümlük ışıltı ağacı öyküsünü geçtiğimiz günlerde tamamlamış olan, yayımlayacağı kitabının ise ilk okurları arasında olacağım değerli yazardır.
ışıltı ağacı, kahramanlarının isimlerini sözlüğümüzden alan ve karşılaşınca gülümseten ayrıntılarla doluydu. sevgili
nicholai rosicky'e bu öyküde bana da yer verdiği için ayrıca teşekkür etmeliyim. kızı kaybolmuş, kendisi de yaşadığı acılara dayanamayarak ölen ever kahramanı olarak öyküde yer almış olsam da * severek okuduğum isimlerin arasında yer almak beni oldukça mutlu etti.
son olarak ; sözlüğe ilk geldiğiniz günlerde keşfederek okuduğum, hep okuyabilmeyi dilediğim değerli bir insan olduğunuzu söylemek istiyorum *.
ışıltı ağacı, kahramanlarının isimlerini sözlüğümüzden alan ve karşılaşınca gülümseten ayrıntılarla doluydu. sevgili
nicholai rosicky'e bu öyküde bana da yer verdiği için ayrıca teşekkür etmeliyim. kızı kaybolmuş, kendisi de yaşadığı acılara dayanamayarak ölen ever kahramanı olarak öyküde yer almış olsam da * severek okuduğum isimlerin arasında yer almak beni oldukça mutlu etti.
son olarak ; sözlüğe ilk geldiğiniz günlerde keşfederek okuduğum, hep okuyabilmeyi dilediğim değerli bir insan olduğunuzu söylemek istiyorum *.
devamını gör...
16.
yetenekli bir yazar, değerli bir okuyucu, iyi bir arkadaştır. daha sık yazması hatta mümkünse makineli tüfek gibi entry ateşlemesi en büyük dileğim. ışıltısını bizimle paylaşmak konusunda cömert davranacağına inanmakla beraber insanı motive eden ve ilham veren bir yönü de vardır. emek verip paylaştığı, paylaşacağı her şey için teşekkür ediyor ve saygılarımı sunuyorum.
devamını gör...
17.
ışıltı ağacı'nı bizimle paylaştığı için çok şanlıyız. söyleyebileceğim hiçbir şey beklentinizi yeterince yükseltmeye yetmez. okuyun, okutun.
iyi ki bizimlesin sevgili nicholai rosicky.
iyi ki bizimlesin sevgili nicholai rosicky.
devamını gör...
18.
kalemi güçlü , nadide ve gerçekten özel denecek yazarlarımızdan. bu yazarımızı öyle bir kaç kelimeyle anlatıp geçiştirmek mümkün değil.
normalde yazarlarımızın bir tanımına denk gelir ve sayfalarına damlarım ancak bu sefer başka bir yazarımızın nicholai rosicky hakkındaki tanımına denk geldim çok güzel şeyler yazılmıştı bilgisi yazımı anlatımı ile ilgili yazılanlar ilgi çekmeyecek gibi değildi. tabii ben rengim gri olarak profile damlamasam olmazdı* ama önce tüm nickaltını okuyup ne göreceğime dair fikir edinmek istedim. iyi ki öyle de yapmışım her okuduğum nickaltın da vay vay vay ne cevherler varmış demeden edemedim. sayfaya göz attığımda bazı tanımların bir birinin devamı niteliğinde olduğunu görünce sınıflandırdım. bu arada tabii kendisinden de izin almam gerekirdi belli seri olacak ama durmayacak ta * bu vesile ile tanışmış olduk beğeni yönünden cömert * ,sohbeti güzel, nahif bir kişi olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim .
neyse efendim her birini sindire sindire okudum. beğenme fav sınırı dolunca sözlükle kavga ettim ve dm den yazdım okuyorum ama beğenemiyorum diye çünkü bilmesi gerek nasıl güzel yazdığını..bilmeliki daha çok yazılar bıraksın bize sayın yazar.
her bir yazısı ayrı ayrı güzel ama dilin gelişimi ve insan evrimine etkisi, ateşin kontrolü, yapay zeka insan insanın evrimi ve gelişimiyle ilgili araştırma isteği uyandıran çok güzel yazılar. bu yazılardaki anlatım o kadar akıcı, sade ve anlaşılır ki kendinizi yazılardan alamıyorsunuz.
herkesin bahsettiği ışıltı ağacı'na gelince bende atforvendetta gibi kağıda bastım* ve okumaya başladım aslında nickaltını da bitince yazacaktım ama atbey'in yazdıklarını da görünce es geçemedim. ne diyordum hah ışıltı ağacı daha başladığın anda bi yandan merakta başlıyor ilerledikçe tadı artıyor. sonunu sabırsızlıkla beklesem de öylesine okuyup geçmek istemiyorum okuduğum bazı yerleri bilhassa tekrar okuyorum.
velhasıl kelam fazla uzadı affola ama eksik kalan o kadar çok şey var ki. ışıltı ağacı ve nicelerinin kitaba dönüşmesi dilekten çok bi istek artık. kitabı çıkmasını isteyip beklediğim yazarlarımızın başında geliyor. kitabının yayınlanmasını ve imzalatabilen kişilerden olmayı çok isterim.
*
kalbine,kalemine sağlık nicholai rosicky
normalde yazarlarımızın bir tanımına denk gelir ve sayfalarına damlarım ancak bu sefer başka bir yazarımızın nicholai rosicky hakkındaki tanımına denk geldim çok güzel şeyler yazılmıştı bilgisi yazımı anlatımı ile ilgili yazılanlar ilgi çekmeyecek gibi değildi. tabii ben rengim gri olarak profile damlamasam olmazdı* ama önce tüm nickaltını okuyup ne göreceğime dair fikir edinmek istedim. iyi ki öyle de yapmışım her okuduğum nickaltın da vay vay vay ne cevherler varmış demeden edemedim. sayfaya göz attığımda bazı tanımların bir birinin devamı niteliğinde olduğunu görünce sınıflandırdım. bu arada tabii kendisinden de izin almam gerekirdi belli seri olacak ama durmayacak ta * bu vesile ile tanışmış olduk beğeni yönünden cömert * ,sohbeti güzel, nahif bir kişi olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim .
neyse efendim her birini sindire sindire okudum. beğenme fav sınırı dolunca sözlükle kavga ettim ve dm den yazdım okuyorum ama beğenemiyorum diye çünkü bilmesi gerek nasıl güzel yazdığını..bilmeliki daha çok yazılar bıraksın bize sayın yazar.
her bir yazısı ayrı ayrı güzel ama dilin gelişimi ve insan evrimine etkisi, ateşin kontrolü, yapay zeka insan insanın evrimi ve gelişimiyle ilgili araştırma isteği uyandıran çok güzel yazılar. bu yazılardaki anlatım o kadar akıcı, sade ve anlaşılır ki kendinizi yazılardan alamıyorsunuz.
herkesin bahsettiği ışıltı ağacı'na gelince bende atforvendetta gibi kağıda bastım* ve okumaya başladım aslında nickaltını da bitince yazacaktım ama atbey'in yazdıklarını da görünce es geçemedim. ne diyordum hah ışıltı ağacı daha başladığın anda bi yandan merakta başlıyor ilerledikçe tadı artıyor. sonunu sabırsızlıkla beklesem de öylesine okuyup geçmek istemiyorum okuduğum bazı yerleri bilhassa tekrar okuyorum.
velhasıl kelam fazla uzadı affola ama eksik kalan o kadar çok şey var ki. ışıltı ağacı ve nicelerinin kitaba dönüşmesi dilekten çok bi istek artık. kitabı çıkmasını isteyip beklediğim yazarlarımızın başında geliyor. kitabının yayınlanmasını ve imzalatabilen kişilerden olmayı çok isterim.
*
kalbine,kalemine sağlık nicholai rosicky
devamını gör...
19.
"içimizde göğe yükselen ne çok şey var."
çok sevdiğim bir derginin yola başlama serüveni bu cümle. benim için önemli olmasının sebebi; zihnimde kendince bir şema oluşturuyor olması sanırım. birkaç kıymetli insandan oluşan, çağrışımlarla dolu bir şema. çok kıymetli bir yazar mahalle diye tasvir etmişti ya burayı, heh işte benim için de öyle burası. adına da "duraklı mahallesi" diyorum.* duraklı mahallesini anlamlı ve yaşanabilir kılan bir avuç* insan var. ben de o insanlardan birinin nickaltındayım şuan. birkaç teşekkür dökülmeye ihtiyacım var, kabul edersiniz umarım.
çoğu tanımımda ne kadar eski kafalı olduğumu belirtmişimdir. eski kafalılığım yetmezmiş gibi bir de fena içli biriyim efenim. nanayı yemişlik paçamdan akıyor yani.* sadece garip bir özözünedanışır'ken, muhteşem bir dünyada hayallerimdeki bana benzeyen bir öze olmak beni fena mutlu etti. bana benden çok benziyor yahuuu! *
"kafanızın içinde kelimeler dans ediyor" derdim, az bile dermişim. buna dans demek büyük haksızlık olur çünkü. türkülü şarkılı bir dans bu, hatta revü desek daha doğru olur.* siz de bu revü'nün yaratıcısı olarak şahane bir yazarsınız. zihninizdeki gösteri hiç tıkanmasın.**
ne kadar "yaşam motivasyon gerektirmiyor" dense de insan bazen sırtında bir el hissetmek istiyor. "yaparsın, edersin" gibi bir motivasyon değil bu, birilerinin hayatında var olduğunuzun hissettirilmesi gibi bir motivasyon. sizin hiç haberiniz olmasa da arada elinizi sırtımda hissediyorum. bunun için de çok teşekkür ederim.
ay bir sürü şey için teşekkür edecektim de burayı ağlama duvarına benzetirim diye korktum.* genel olarak toparlayıp gideyim hemen. duraklı mahallesini güzelleştirdiğiniz için, o muhteşem revüleri yarattığınız için ve en önemlisi de varlığınız için teşekkür ederim kıymetli yazar. varlığınız daim olsun.*
not: belirtmeyi unuttum mahlasınız ile kişisel bir problemim var: okuyamıyorum efendim. telaffuz etmeyi geçtim içimden de okuyamıyorum. benim için köktübit'siniz. bilgilerinize arz ederim.*
çok sevdiğim bir derginin yola başlama serüveni bu cümle. benim için önemli olmasının sebebi; zihnimde kendince bir şema oluşturuyor olması sanırım. birkaç kıymetli insandan oluşan, çağrışımlarla dolu bir şema. çok kıymetli bir yazar mahalle diye tasvir etmişti ya burayı, heh işte benim için de öyle burası. adına da "duraklı mahallesi" diyorum.* duraklı mahallesini anlamlı ve yaşanabilir kılan bir avuç* insan var. ben de o insanlardan birinin nickaltındayım şuan. birkaç teşekkür dökülmeye ihtiyacım var, kabul edersiniz umarım.
çoğu tanımımda ne kadar eski kafalı olduğumu belirtmişimdir. eski kafalılığım yetmezmiş gibi bir de fena içli biriyim efenim. nanayı yemişlik paçamdan akıyor yani.* sadece garip bir özözünedanışır'ken, muhteşem bir dünyada hayallerimdeki bana benzeyen bir öze olmak beni fena mutlu etti. bana benden çok benziyor yahuuu! *
"kafanızın içinde kelimeler dans ediyor" derdim, az bile dermişim. buna dans demek büyük haksızlık olur çünkü. türkülü şarkılı bir dans bu, hatta revü desek daha doğru olur.* siz de bu revü'nün yaratıcısı olarak şahane bir yazarsınız. zihninizdeki gösteri hiç tıkanmasın.**
ne kadar "yaşam motivasyon gerektirmiyor" dense de insan bazen sırtında bir el hissetmek istiyor. "yaparsın, edersin" gibi bir motivasyon değil bu, birilerinin hayatında var olduğunuzun hissettirilmesi gibi bir motivasyon. sizin hiç haberiniz olmasa da arada elinizi sırtımda hissediyorum. bunun için de çok teşekkür ederim.
ay bir sürü şey için teşekkür edecektim de burayı ağlama duvarına benzetirim diye korktum.* genel olarak toparlayıp gideyim hemen. duraklı mahallesini güzelleştirdiğiniz için, o muhteşem revüleri yarattığınız için ve en önemlisi de varlığınız için teşekkür ederim kıymetli yazar. varlığınız daim olsun.*
not: belirtmeyi unuttum mahlasınız ile kişisel bir problemim var: okuyamıyorum efendim. telaffuz etmeyi geçtim içimden de okuyamıyorum. benim için köktübit'siniz. bilgilerinize arz ederim.*
devamını gör...
20.
aynı kader kaç defa yazılır. kurtuluş için kaç kurban gerekir kaç yüzyıl. bir insan başkası için kendi özgürlüğünden hayatından vazgeçebilir mi? hepsinin cevabı nicholai rosicky'nin 13 bölümlük ışıltı ağacı öyküsünün içinde gizli.
harika bir hayal gücüyle yaratılmış harika bir öykü her güzel şeyin bir sonu olmak zorunda mı deriz ya bazen ışıltı ağacı da öyle devam etsin, güzellikler sunsun istiyorsunuz.
nicholai rosicky'nin hemen hemen tüm yazılarını büyük bir keyifle okudum. her biri ayrı güzel tane tane anlatımla kimi zaman bir hayal kimi zaman ise özenle araştırılmış bilgilerle dolu. uzun yazılar okumayı da seviyorum lakin uzun uzun okurken yazıdan koparmamayı başarmakta ayrı bir maharet sanırım.
eline sağlık sevgili yazar. yeni öykülerini okumak için artık hazırız.
harika bir hayal gücüyle yaratılmış harika bir öykü her güzel şeyin bir sonu olmak zorunda mı deriz ya bazen ışıltı ağacı da öyle devam etsin, güzellikler sunsun istiyorsunuz.
nicholai rosicky'nin hemen hemen tüm yazılarını büyük bir keyifle okudum. her biri ayrı güzel tane tane anlatımla kimi zaman bir hayal kimi zaman ise özenle araştırılmış bilgilerle dolu. uzun yazılar okumayı da seviyorum lakin uzun uzun okurken yazıdan koparmamayı başarmakta ayrı bir maharet sanırım.
eline sağlık sevgili yazar. yeni öykülerini okumak için artık hazırız.
devamını gör...