1.
noel temalı filmlerin yer alacağı başlık.
az çok demeyelim 3 - 5 link atalım, sevaptır.
az çok demeyelim 3 - 5 link atalım, sevaptır.
devamını gör...
2.
evde tek başına.
devamını gör...
3.
evde tek başına serisi.
devamını gör...
4.
(bkz: it's a wonderful life)
devamını gör...
5.
kutup ekspresi
devamını gör...
6.
izlemeyecegim ılıgımsı filmler.
devamını gör...
7.
(bkz: santa with muscles)
(bkz: the polar express)
bi de kardan adama dönüşen bir adamı konu alan film vardı.
(bkz: the polar express)
bi de kardan adama dönüşen bir adamı konu alan film vardı.
devamını gör...
8.
9.
1999 çıkışlı a christmas carol adlı bir tv filmi var. başrolünde patrick stewart bulunuyor. bu adda birçok film var ama benim en çok bu ilgimi çekti. çok özel bir yapım olduğuyla ilgili şeyler okudum ve ne zamandır izleme listemde ama hala izle(ye)medim. zaten bu sene doğru dürüst film izlemedim. uzak ara en az film izlediğim sene oldu 2024 hatta, çocukluğumdan itibaren. noel'de de özel olarak izlemem zira benim için bir anlam ifade eden bir şey değil noel. yılbaşı da aynı şekilde umurumda olmayan bir şey.
seneye bir zaman izlerim belki.
seneye bir zaman izlerim belki.
devamını gör...
10.
annemin sigarayı parmaklarının arasında alıp elleri titreyerek sinir krizi edalarında içme hareketi fiks olarak hafızamdadır. peder aldatmış yine biriyle, dayım bizde, anneannem bizde (hakem olarak), yengem de bizde. annem dayımı, babama uyarı çekmesi için çağırmış. buna karşın ikisi balkonda kahkahalar eşliğinde içiyor. dayımın da metresi var zaten. babamla dayım içtikçe sürekli beni çağırıp saçmalıyorlar. "kuş ötüyor mu yeğenim" diyor dayım. anlamını bildiğim için utanıyorum ben odama gidiyorum geri. o muhabbeti sevmiyorum. yaş 12-13 falan.
bu sahneyi belki 200 kez yaşadım ben o zamanlarda.
anneannem, teship çekip uyuklarken çok ayrı bir boyutta olurdu. kafası hafif sallanır, o şekilde sonsuza kadar durabilir gibime gelirdi. annem, babamla dayımın muhabbetinden haz almadığı için, yengemle beraber bu uyuyan kadına, babamın aldatışını onuncu kez anlatırdı. yengem de kendi aldatılışını anlatırdı. bunların hepsini --küfürler de dahil-- hafızaya işlerdim ben tabii. "haluk mutfak!" demezdi bizimkiler. ortada konuşulurdu meseleler. arada gidip el kol yaparlardı uyuyan anneanneme. anneannem uyanıp, "allah büyük" diye iç geçirip geri uyurdu sallanarak.
balkon rakı ekibi yine beni görüp, "kız arkadaşın var mı" derdi mesela bu kez. "aslanım benim çalış çalış aferin" diye geri yollarlardı. ben o ara, anneannemin uyurken hala tespih tanelerini hareket ettirebildiğini gözlemleyip şaşırırdım mesela. elindeki büyük tespih hep ilerlerdi. bunun gibi çocukça tespitler yapardım. yengemle annem birbirlerine ağlamaklı konuşurdu sürekli.
işte şu ortamda noel sabahı ev dizayn eden mutlu ailelere aşırı özendim.
o filmleri çok ayrı şekilde sevmemin nedeni çocukluktur. bizde neden şu güzel ortam yok derdim içimden. cosby ailesini bile bu nedenle sevmişimdir. oralardaki çocuklar kurallara tabi yaşardı. biz random ilerlerdik evde.
bana anca gelen geçen "kalkıyo mu lan" dedi. nasıl olmamı bekliyorlardı benim, anlamadım. sonradan neden sürekli disipline gitmeme kızdılar, anlamadım. okulda yuvarlanıp kızların eteğinin altından donlarına bakardık. neşeli bir şakaydı bence, dokunmazdık kimseye çünkü. bakmaktan zarar gelmez gibi bir felsefem vardı o dönem. bu nedenle okula çağrılmıştı bizimkiler. sonra fena tokat yemiştim. don bir özlemdir mazimde ve geleceğimde. (bkz: öncemde de sonramda da şimdilerim senin olsun)
sonunda istedikleri oldu. kalktı lan işte kalktı!
hayatımı bitirdiler. daha da inmiyor, kalkış o kalkış. hep ailemin yanlış yetiştirmesi yüzünden. ne güzel müftü olmayı hayal ederdim o senelerde. müftü olacaktım, maneviyat aşılayacaktım gençlere. bir organın esiri olduk yumuşacık puding gibi çok lezzetli. geleceğimi çaldı ailem (güzel oldu gerçi).
bu sahneyi belki 200 kez yaşadım ben o zamanlarda.
anneannem, teship çekip uyuklarken çok ayrı bir boyutta olurdu. kafası hafif sallanır, o şekilde sonsuza kadar durabilir gibime gelirdi. annem, babamla dayımın muhabbetinden haz almadığı için, yengemle beraber bu uyuyan kadına, babamın aldatışını onuncu kez anlatırdı. yengem de kendi aldatılışını anlatırdı. bunların hepsini --küfürler de dahil-- hafızaya işlerdim ben tabii. "haluk mutfak!" demezdi bizimkiler. ortada konuşulurdu meseleler. arada gidip el kol yaparlardı uyuyan anneanneme. anneannem uyanıp, "allah büyük" diye iç geçirip geri uyurdu sallanarak.
balkon rakı ekibi yine beni görüp, "kız arkadaşın var mı" derdi mesela bu kez. "aslanım benim çalış çalış aferin" diye geri yollarlardı. ben o ara, anneannemin uyurken hala tespih tanelerini hareket ettirebildiğini gözlemleyip şaşırırdım mesela. elindeki büyük tespih hep ilerlerdi. bunun gibi çocukça tespitler yapardım. yengemle annem birbirlerine ağlamaklı konuşurdu sürekli.
işte şu ortamda noel sabahı ev dizayn eden mutlu ailelere aşırı özendim.
o filmleri çok ayrı şekilde sevmemin nedeni çocukluktur. bizde neden şu güzel ortam yok derdim içimden. cosby ailesini bile bu nedenle sevmişimdir. oralardaki çocuklar kurallara tabi yaşardı. biz random ilerlerdik evde.
bana anca gelen geçen "kalkıyo mu lan" dedi. nasıl olmamı bekliyorlardı benim, anlamadım. sonradan neden sürekli disipline gitmeme kızdılar, anlamadım. okulda yuvarlanıp kızların eteğinin altından donlarına bakardık. neşeli bir şakaydı bence, dokunmazdık kimseye çünkü. bakmaktan zarar gelmez gibi bir felsefem vardı o dönem. bu nedenle okula çağrılmıştı bizimkiler. sonra fena tokat yemiştim. don bir özlemdir mazimde ve geleceğimde. (bkz: öncemde de sonramda da şimdilerim senin olsun)
sonunda istedikleri oldu. kalktı lan işte kalktı!
hayatımı bitirdiler. daha da inmiyor, kalkış o kalkış. hep ailemin yanlış yetiştirmesi yüzünden. ne güzel müftü olmayı hayal ederdim o senelerde. müftü olacaktım, maneviyat aşılayacaktım gençlere. bir organın esiri olduk yumuşacık puding gibi çok lezzetli. geleceğimi çaldı ailem (güzel oldu gerçi).
devamını gör...
11.
kendini izlettiren bir yapıya sahipti.
işin garibi ise eskiden bu filmler bayram tatillerinde tvlerde verildi. özellikle kanal d isimli kanalda olurdu. kurban bayramına denk gelirdi genelde, hani kışa geldiği vakitler *.
işin garibi ise eskiden bu filmler bayram tatillerinde tvlerde verildi. özellikle kanal d isimli kanalda olurdu. kurban bayramına denk gelirdi genelde, hani kışa geldiği vakitler *.
devamını gör...
12.
13.
hafiftehn sezonu açılan filmlerdir.
geçen sene bi iki tane güzel film düşmüştü piyasaya. bu sene henüz beni mest eden bir şey çıkmadı. zaten uzun süredir yeni bi hikaye bulamıyorlar. bazısı iç ısıtıyor ama.
benim gibi yılın bu zamanlarında karlı filmler izlemeyi sevenler için hazırlanmış üç adet video bırakıyorum buraya. bazıları çıtır çerez. bazıları kaliteli filmler. iyi seyirler.
geçen sene bi iki tane güzel film düşmüştü piyasaya. bu sene henüz beni mest eden bir şey çıkmadı. zaten uzun süredir yeni bi hikaye bulamıyorlar. bazısı iç ısıtıyor ama.
benim gibi yılın bu zamanlarında karlı filmler izlemeyi sevenler için hazırlanmış üç adet video bırakıyorum buraya. bazıları çıtır çerez. bazıları kaliteli filmler. iyi seyirler.
devamını gör...
14.
insanın içini ısıtan, izlerken imrendiren filmlerdir. karlı hava, güler yüzlü insanların hediye alışverişi yapmaları, evlerini güzel güzel süslemeleri hep heveslendirir beni.
elbetteki en kültü çocukluğumuzun filmi evde tek başına'dır.
animasyon türü olarak kutup ekspresi ve yeni yıl şarkısı da iyi filmler. yeni yıl şarkısı yani orjinal adıyla a christmas carol'de jim carrey seslendirme yapmıştır.
the knight before christmas adlı yapım ise zamanda yolculuk yapan eski dönem şövalyesinin günümüze gelmesi üzerine bir film. noel ve romantizm bir arada yani.
the christmas chronicles 1 ve 2 olmak üzere 2 film. bu sene 3. çıkıyormuş. noel baba ve noel annenin noel hediyelerini yetiştirme maceraları üzerine filmler. bence izlenilir seviyeler.
zaten noel filmlerinde konu belli olduğundan çok büyük bir farklılık ya da başka türlerdeki gibi başyapıt eser, oskarlık oyunculuklar beklemeyin. bahsettiğim filmler gayet izlenilebilir.
şimdiden herkese mutlu noeller(:
elbetteki en kültü çocukluğumuzun filmi evde tek başına'dır.
animasyon türü olarak kutup ekspresi ve yeni yıl şarkısı da iyi filmler. yeni yıl şarkısı yani orjinal adıyla a christmas carol'de jim carrey seslendirme yapmıştır.
the knight before christmas adlı yapım ise zamanda yolculuk yapan eski dönem şövalyesinin günümüze gelmesi üzerine bir film. noel ve romantizm bir arada yani.
the christmas chronicles 1 ve 2 olmak üzere 2 film. bu sene 3. çıkıyormuş. noel baba ve noel annenin noel hediyelerini yetiştirme maceraları üzerine filmler. bence izlenilir seviyeler.
zaten noel filmlerinde konu belli olduğundan çok büyük bir farklılık ya da başka türlerdeki gibi başyapıt eser, oskarlık oyunculuklar beklemeyin. bahsettiğim filmler gayet izlenilebilir.
şimdiden herkese mutlu noeller(:
devamını gör...
15.
biraz klasik aile komedisi şeklinde isterseniz chevy chase'li national lampoon's christmas vacation
biraz daha modern ama dram öğeleri de içeren bir şey isterseniz emilia clarke'lı last christmas
1964'ten tam bir noel klasiği isterseniz rudolph the red-nosed reindeer
jim carrey'li yine bir klasik how the grinch stole christmas
erken 2000'ler dönemi romantik komedi tarzında ryan reynolds ve amy smart'ın oynadığı just friends
home alone, polar express, a christmas carol, holiday, love actually gibi diğer ünlü filmler zaten her listede demirbaş gibi. ek olarak hallmark'ın envai çeşit ve klişe noel filmlerini de değerlendirebilirsiniz. ho ho ho!
biraz daha modern ama dram öğeleri de içeren bir şey isterseniz emilia clarke'lı last christmas
1964'ten tam bir noel klasiği isterseniz rudolph the red-nosed reindeer
jim carrey'li yine bir klasik how the grinch stole christmas
erken 2000'ler dönemi romantik komedi tarzında ryan reynolds ve amy smart'ın oynadığı just friends
home alone, polar express, a christmas carol, holiday, love actually gibi diğer ünlü filmler zaten her listede demirbaş gibi. ek olarak hallmark'ın envai çeşit ve klişe noel filmlerini de değerlendirebilirsiniz. ho ho ho!
devamını gör...



