normal sözlük'e kalite katabilir miyiz sorunsalı
başlık "madamsatanik" tarafından 03.12.2020 01:41 tarihinde açılmıştır.
1.
öncelikle sözlüğün adı cidden kafa olmuş. seçenin zihnine sağlık.
ben de bir çok ekşi çaylak ya da yazarı gibi içeriğine , büyümesine katkıda bulunduğum platformun bilgi kaynağı olma amacından çıkıp öfke nefret ayrımcılık ve bilimum düşünce suçu ile kirlenmiş olmasından bıkmıştım. uzun zamandır alternatif bir oluşum istemekteydim.an itibari ile ekşide kalan bir kaç iyi yazar sayesinde haberdar olduğum kafaya geldim.
içeriği oluşturacak olan bizlersek ve bir iş nasıl başlarsa öyle biterse daha yolun başından ürettiğimiz tanımların , açtığımız başlıkların okuyana bir şey katmasına özen göstermek akıllıca olmaz mıydı?
burada moderasyona da çok iş düşüyor , adil ve yazarın performansını öne çıkaran , manen ödüllendiren bir sistem daha en başından kişinin iştahını artıracaktır.
ben artık vejetaryenlere nefret kusulmasınsan, gaylerin yerden yere vurulmasından, feministlerin suçlu muamelesi gördüğü , buram buram ırkçılık , bağnazlık , sol muhafazakarlığı, sağ ahmaklığı kokan girdilerden bıktım.
kafka konuşulsun istiyorum, elon mask, da vinci tartışılsın istiyorum .
yolsuzluk haberleri kadar sergi haberi de okuyayım, dünya yanarken akepe akepe diye bir tarafımızı yırtmadan evrensel sorunlara da kulak verelim istiyorum .
kısacası kaliteli içerik talep ediyorum.
ben de bir çok ekşi çaylak ya da yazarı gibi içeriğine , büyümesine katkıda bulunduğum platformun bilgi kaynağı olma amacından çıkıp öfke nefret ayrımcılık ve bilimum düşünce suçu ile kirlenmiş olmasından bıkmıştım. uzun zamandır alternatif bir oluşum istemekteydim.an itibari ile ekşide kalan bir kaç iyi yazar sayesinde haberdar olduğum kafaya geldim.
içeriği oluşturacak olan bizlersek ve bir iş nasıl başlarsa öyle biterse daha yolun başından ürettiğimiz tanımların , açtığımız başlıkların okuyana bir şey katmasına özen göstermek akıllıca olmaz mıydı?
burada moderasyona da çok iş düşüyor , adil ve yazarın performansını öne çıkaran , manen ödüllendiren bir sistem daha en başından kişinin iştahını artıracaktır.
ben artık vejetaryenlere nefret kusulmasınsan, gaylerin yerden yere vurulmasından, feministlerin suçlu muamelesi gördüğü , buram buram ırkçılık , bağnazlık , sol muhafazakarlığı, sağ ahmaklığı kokan girdilerden bıktım.
kafka konuşulsun istiyorum, elon mask, da vinci tartışılsın istiyorum .
yolsuzluk haberleri kadar sergi haberi de okuyayım, dünya yanarken akepe akepe diye bir tarafımızı yırtmadan evrensel sorunlara da kulak verelim istiyorum .
kısacası kaliteli içerik talep ediyorum.
devamını gör...
2.
sözlüğün gelişimi için üzerine kafa yorulması gereken sorunsal. moderasyon için de güzel bir takip başlığı olabilir, öneriler açısından.
şimdi burada küfür yasak mesela. ama kendi gibi düşünmeyenleri aşağılayan bir sürü insan da yine bu sözlükte. küfürlü ibare kullanmadıkları sürece kendilerini kibar sanıyorlar üstelik. bugün bir tanesi direkt atalarıma hakaret etti. ben de -komik biçimde- sözlükte küfürlü ifade kullanılmamamasını savunurken.
hem bunu savunuyor hem atalarıma hakaret ediyor. bence böyle insanlar uzaklaştırılmalı ki; ortalama dil bilgisi olan herkes küfürsüz şekilde başkasına çok rahat hakaret edebilir. önüne geçilmezse olacağı da bu.
şimdi burada küfür yasak mesela. ama kendi gibi düşünmeyenleri aşağılayan bir sürü insan da yine bu sözlükte. küfürlü ibare kullanmadıkları sürece kendilerini kibar sanıyorlar üstelik. bugün bir tanesi direkt atalarıma hakaret etti. ben de -komik biçimde- sözlükte küfürlü ifade kullanılmamamasını savunurken.
hem bunu savunuyor hem atalarıma hakaret ediyor. bence böyle insanlar uzaklaştırılmalı ki; ortalama dil bilgisi olan herkes küfürsüz şekilde başkasına çok rahat hakaret edebilir. önüne geçilmezse olacağı da bu.
devamını gör...
3.
yazar değin insandır. insan yani beşer dediğin de şaşar. diyeceğim yönetim sıfır taviz politikası uygulamalı ve huzuru bozan kimse direkt headshot almalı. bunu yapmazsa başı bozuklar tüm sözlüğü ele geçirir. bırakın despotik desinler ama sözlüğün bekası için kimseye acımayın derim.
devamını gör...
4.
bu sorun kendini kendi ardında bıraktığında elon musk'ın neura link projesini konuşacaklarından emin olduğum kafa sözlük yazarlarına şimdiden selam olsun dediğim geçici durumdur.
ne diyordu e. musk bey: ''neura link connects the brain to the computer.''
bekleyelim görelim.
ne diyordu e. musk bey: ''neura link connects the brain to the computer.''
bekleyelim görelim.
devamını gör...
5.
kalitenin tanımını yapmak gerek öncelikle dediğim başlık. sürekli entelektüel muhabbet çevirmek bir kaliteyken gündemde dönen bir videonun goygoyunun yapılması kalitesizlik midir mesela? aslında ikisinin de durduğu nokta ve hizmet ettiği durum aynıdır, entry girilmiştir. mühim olan nokta bence kullanıcıların kendilerini sosyal manada açıp dışarıya dönük olabilmelerini sağlamaktır. ben senden, sen benden bir şey edinemeyeceksek, sohbet kuramayacaksak yaptığımız işin çok da bir ehemmiyeti yoktur.
devamını gör...
6.
kendini sözlüğün ahlak bekçisi sayan yazar gürühundan acilen kurtulması lazım. kimse burayı kendi ahlak anlayışına uygun olarak dizayn etme çabasına girmemeli.
gerekirse sözlüğe yaş sınırı getirilsin. yetişkin her birey yazılan her şeyi okuyabilen bireyler olmalı.
yazarı beğenmeyen engeller. başlık silinmezse ve sizi yine de rahatsız ediyorsa onu da engelleyin olsun bitsin. bunların yazıldığı yerde ben kalamam diyene de uğurlar olsun.
gerekirse sözlüğe yaş sınırı getirilsin. yetişkin her birey yazılan her şeyi okuyabilen bireyler olmalı.
yazarı beğenmeyen engeller. başlık silinmezse ve sizi yine de rahatsız ediyorsa onu da engelleyin olsun bitsin. bunların yazıldığı yerde ben kalamam diyene de uğurlar olsun.
devamını gör...
7.
sadece içeriksel olarak değil üsloopsal olarak da düşünülmesi gereken sorunsal.
devamını gör...
8.
toplumun geneli neyse sözlüğün geneli de odur. trolleri saymıyorum, o ayrı mesele.
devamını gör...
9.
hep birlikte bunu başarabiliriz arkadaşlar. yapmamız gereken tek şey saygılı, seviyeli, samimi ve içten gelen bir hisle sınırsızca sevişmek.
devamını gör...
10.
ben kaliteli olduğunu düşünüyorum kendi adıma. kalite katabilir miyiz'den ziyade daha ne yapabiliriz bu kalite adına diye düşünüldüğüne eminim. elimden geldiğince de kökte olmak isterim.
devamını gör...
11.
arkadaşlar lütfen herkes profilinin önüne bir kap entry bir kap başlık koysun
devamını gör...
12.
devamını gör...
13.
sözlüğün şu anki kulüpler ile birlikte şekillenen gidişatı buna asla izin vermeyecektir. ayrıca herkes türkiye'deki insanların entelektüel yetersizliklerinden bahsederken bu durumun sözlüğe dokunmayacağını düşünmek de tam anlamıyla saflıktır. sözlük yazarlarının birçoğu da zaten türkiye'de yaşıyor. illa ki bunun yansımaları olacaktır. bunun yansımalarından birisi ise sözlükteki beğeni, nickaltı ve fav için yaşayıp ölen sayıca çok fazla yazar içeren bir kitlenin olmasıdır.
kulüpler ise sözlükteki hizipleşmeyi arttırmak için çok ideal ortamlardan birisidir. kulüpler büyüme gösterdiği zamanlarda eğer moderasyon ile o ince çizgi kaybolursa sözlüğün karar alma mekanizmalarında çok ciddi sıkıntılar ortaya çıkabilir.* büyük bir ihtimalle yazar dedikoduları çok fazla dönüyordur oralarda.
moderasyonun tutumu ise başlı başına bir problemdir. iki tane örneğimi #1055825 ve #1027749 no'lu tanımlar üstünden paylaşmak isterim. her ne kadar ikinci örneğimdeki problem çözülmüş olsa bile burada ilk hamleyi yapan moderatör arkadaşımızın çok gereksiz bir işgüzarlığı mevcuttur.*
bu durumların aylardır önüne geçilemediği gibi kulüp gibi bir nane de başımıza sarıldı. zaten pek çok yazar aynı benim gibi aylardır bu sıkıntıları dile getiriyorlar ve hiçbir şekilde buna yönelik adımların atılmadığını görüyorum. bütün bu sebeplerden dolayı cevabım hayır.
kulüpler ise sözlükteki hizipleşmeyi arttırmak için çok ideal ortamlardan birisidir. kulüpler büyüme gösterdiği zamanlarda eğer moderasyon ile o ince çizgi kaybolursa sözlüğün karar alma mekanizmalarında çok ciddi sıkıntılar ortaya çıkabilir.* büyük bir ihtimalle yazar dedikoduları çok fazla dönüyordur oralarda.
moderasyonun tutumu ise başlı başına bir problemdir. iki tane örneğimi #1055825 ve #1027749 no'lu tanımlar üstünden paylaşmak isterim. her ne kadar ikinci örneğimdeki problem çözülmüş olsa bile burada ilk hamleyi yapan moderatör arkadaşımızın çok gereksiz bir işgüzarlığı mevcuttur.*
bu durumların aylardır önüne geçilemediği gibi kulüp gibi bir nane de başımıza sarıldı. zaten pek çok yazar aynı benim gibi aylardır bu sıkıntıları dile getiriyorlar ve hiçbir şekilde buna yönelik adımların atılmadığını görüyorum. bütün bu sebeplerden dolayı cevabım hayır.
devamını gör...
14.
kahvedeki arkadaşlarına sözlükten bahsedebilir, onlarla sözlükte hoşgin oynayabilirsin (kafa sözlük tanıtım videosu sesiyle)
devamını gör...
15.
katıyoruuum, kattım.
süngerbob'un yukarıda yazdıklarının ilk bölümüne katılıyorum. ülke gerçekleri. moderasyon konusuna aşina olmadığım için bir şey diyemiyorum. ama her zaman yapılabilecek bir şeyler vardır.
süngerbob'un yukarıda yazdıklarının ilk bölümüne katılıyorum. ülke gerçekleri. moderasyon konusuna aşina olmadığım için bir şey diyemiyorum. ama her zaman yapılabilecek bir şeyler vardır.
devamını gör...
16.
yönetim ve moderasyonun kalitesi ile paralel gelişebilecek bir durum.
devamını gör...
17.
ne mesela kaliteden kasıt? ancak 3-4 kişinin entry girebileceği başlıklar mı? insanı düşünmeye sevk eden başlıklar mı? spor mu, dizi mi, müzik mi nedir kaliteden kasıt? 3 ayı geçkindir aktif olarak kullanıyorum burayı ve bu kalite muhabbeti hep var.
sözlüklerin modası ekşi dışında bitmişken, uludağ ve instela fişi çekmişken yeni bir sözlükte kaliteden bahsetmek bana komik geliyor artık.
sözlüklerin modası ekşi dışında bitmişken, uludağ ve instela fişi çekmişken yeni bir sözlükte kaliteden bahsetmek bana komik geliyor artık.
devamını gör...
18.
z kuşağı üç satırdan fazlasına dikkatini verip okuyamıyorken, nasıl bir kaliteden bahsedilebilir ki.
devamını gör...
19.
bu salt yönetimin sorumluluğunda olan bir durum değil. moderasyonun bu konularda hatalı adımları olabilir. bunu kabul ederim. lakin bunlar üzerine çözüm üretilmesi talep edildiğinde ziyadesiyle olumlu yaklaşım sergiliyorlar bu konuda haklarını yiyemem. bakın bu tarz başlıklar sözlük kurulduğu günden beri açılıyor. ve genelde bu başlıkları açan arkadaşların profillerini gezdiğinizde dişe dokunur herhangi bir tanım ya da başlık bulamıyorsunuz. yani bu başlıklar genel olarak, elini taşın altına sokmak istemeyen zevat tarafından açılıyor. (bu başlığı açan arkadaşı tenzih ederim zira onun profilini inceleyecek zamanım olmadı.) yani meselenin özü şu; talep var ama o talebe dair eylemsellik yok. evvela herkes kendi profilinin önünü temizleyecek. siz sadece şikayet ederseniz, kaliteli içerik üretmezseniz elbette sözlüğün seviyesi günden güne düşer. eleştirdiğiniz kadar içerik üretseniz, bu işler daha güzel olacak ama işte tembellik hakkını eleştirme hakkıyla birlikte kullanıyorsunuz ve bunun sözlük için olumlu hiçbir etkisinin olmadığı açık.
bilenler bilir. burada çözüme yönelik eleştirileri yapanların başında geliyorum. zira eleştirmezseniz iyiyi bulamazsınız. lakin ben bu eleştirileri yaparken bugüne kadar yan gelip yatmadım. kendime göre fırsat buldukça elimden geleni yaptım. yani içim rahat * yüce ülgen sağ olsun eleştirilerimizin altını doldurabiliyoruz.* milyonuncu kez, bu sözlük nasıl daha kaliteli hale getirilebilir konusunu konuşmanın artık sözlüğe faydası yok! çünkü insanlar o kadar konuşmadan, o kadar tespitten sonra aynı yolda gidiyorlarsa, sizin yapacağınız tek şey kaliteli içerik üreterek sözlüğü aşağı çekenlere cevap vermektir. bunun haricinde yapacağınız bir şey yok. bakın bundan iki ay önce sözlüğün tabiri caizse içinden geçen bir kitle vardı. artık yoklar. biz hala buradayız. şu anda da sözlüğün içinden geçen bir kitle var. ama onlarda bir süre sonra olmayacak, biz yine burada olacağız. çünkü kendi adıma söyleyeyim ben sözlük kullanıcısıyım. benim işim sözlükle. beni canım, cicim, tatlım. balım, kaymağım kısmı ilgilendirmiyor. bu kitleler de hiç merak etmeyin bir süre sonra ellerini ayaklarını sözlükten çeker, zira sözlük onlar için direkt iletişim fırsatını kurduklarında yok olan, ikinci plana düşen bir mecra haline geliyor. biz bunları daha önce de gördük. ha sonra yenileri gelir. onlar da yine istediklerini aldıklarında arazi olurlar.
yeri gelmişken süngerbob çorabı giyen yiğit'in temas ettiği kulüp mevzusu hakkında da bir kaç kelam edeyim ; aslında bu kulüp işleri bir nebze iyi oldu. millet geyiğini, sosyalleşme ihtiyacını sözlüğün ırzına geçmeden icra etmeye başladı. zaten akışın yavaşlamasından bunu anlıyorsunuz. bu kulüplerin açılması ile birlikte insanların sözlük kullanıcısı olup olmadığı da ortaya çıkıyor. bir turnusol oldu yani bu durum. gruplarda aktivitenin dibine vuran bir çok insanın sözlüğe iki satır yazı yazmaktan erindiğini görüyorsunuz. bu sebeple de, bu kulüp işleri sözlüğün sakinleşmesi anlamında etki icra etmiş oldu. ha eksileri yok mu? var tabi; sözlüğe içerik üretirken oralarda geyiğin dibine vurmaya başlayan yazarlar varsa bir tek bu durum sözlük için zararlı olur ama onun da çok önemli olduğunu düşünmüyorum.
evet sözlükten pek çok kaliteli yazar gitti ama onların mahlaslarını hepimiz bir kalemde sayabiliriz . çünkü zaten azdılar ve gidişleri göze battı. buna mukabil bahsettiğim beklentilerle sözlüğün içinden geçen yığınla insan da sözlükte yok artık. ki onların sayısı kaybettiğimiz değerli arkadaşlarımızın 10 15 katıdır. demem o ki, bu bir sirkülasyon. siz yazın, içerik üretin, okumak isteyenlere nefes olun. yıkama yağlama isteyenler kendi mecralarında takılsın, içerik üretirken onları çok da umursamayın, umurunuzda olması gereken şey yazdığınız şeyleri okuyacak insanlar olsun. bir kişi bile olsa, okumayı seven bir insana ulaşıyorsanız gerisi lafügüzaf... misal benim severek okuduğum yığınla yazar var hala bu mecrada. fırsat buldukça da hepsini okumaya devam ediyorum. siz okudukça, onlar okunduklarını bildikçe sıkıntı çıkmaz. ha derdiniz başka ve sürekli görünür olmaksa, o zaman sizi başka bir köşeye almak lazım. o köşe de pastane köşesi. canım, tatlım, ballı lokmam vesaire diyerek, altın günü düzenleyebilir, okunmadan beğeni toplayabilir ve mahlasınızdan söz ettirebilirsiniz. ama bütün bunlar matrix be cancağazım! hangi hapı yutacağınız sizin elinizde. tercihe bağlı yani...
bilenler bilir. burada çözüme yönelik eleştirileri yapanların başında geliyorum. zira eleştirmezseniz iyiyi bulamazsınız. lakin ben bu eleştirileri yaparken bugüne kadar yan gelip yatmadım. kendime göre fırsat buldukça elimden geleni yaptım. yani içim rahat * yüce ülgen sağ olsun eleştirilerimizin altını doldurabiliyoruz.* milyonuncu kez, bu sözlük nasıl daha kaliteli hale getirilebilir konusunu konuşmanın artık sözlüğe faydası yok! çünkü insanlar o kadar konuşmadan, o kadar tespitten sonra aynı yolda gidiyorlarsa, sizin yapacağınız tek şey kaliteli içerik üreterek sözlüğü aşağı çekenlere cevap vermektir. bunun haricinde yapacağınız bir şey yok. bakın bundan iki ay önce sözlüğün tabiri caizse içinden geçen bir kitle vardı. artık yoklar. biz hala buradayız. şu anda da sözlüğün içinden geçen bir kitle var. ama onlarda bir süre sonra olmayacak, biz yine burada olacağız. çünkü kendi adıma söyleyeyim ben sözlük kullanıcısıyım. benim işim sözlükle. beni canım, cicim, tatlım. balım, kaymağım kısmı ilgilendirmiyor. bu kitleler de hiç merak etmeyin bir süre sonra ellerini ayaklarını sözlükten çeker, zira sözlük onlar için direkt iletişim fırsatını kurduklarında yok olan, ikinci plana düşen bir mecra haline geliyor. biz bunları daha önce de gördük. ha sonra yenileri gelir. onlar da yine istediklerini aldıklarında arazi olurlar.
yeri gelmişken süngerbob çorabı giyen yiğit'in temas ettiği kulüp mevzusu hakkında da bir kaç kelam edeyim ; aslında bu kulüp işleri bir nebze iyi oldu. millet geyiğini, sosyalleşme ihtiyacını sözlüğün ırzına geçmeden icra etmeye başladı. zaten akışın yavaşlamasından bunu anlıyorsunuz. bu kulüplerin açılması ile birlikte insanların sözlük kullanıcısı olup olmadığı da ortaya çıkıyor. bir turnusol oldu yani bu durum. gruplarda aktivitenin dibine vuran bir çok insanın sözlüğe iki satır yazı yazmaktan erindiğini görüyorsunuz. bu sebeple de, bu kulüp işleri sözlüğün sakinleşmesi anlamında etki icra etmiş oldu. ha eksileri yok mu? var tabi; sözlüğe içerik üretirken oralarda geyiğin dibine vurmaya başlayan yazarlar varsa bir tek bu durum sözlük için zararlı olur ama onun da çok önemli olduğunu düşünmüyorum.
evet sözlükten pek çok kaliteli yazar gitti ama onların mahlaslarını hepimiz bir kalemde sayabiliriz . çünkü zaten azdılar ve gidişleri göze battı. buna mukabil bahsettiğim beklentilerle sözlüğün içinden geçen yığınla insan da sözlükte yok artık. ki onların sayısı kaybettiğimiz değerli arkadaşlarımızın 10 15 katıdır. demem o ki, bu bir sirkülasyon. siz yazın, içerik üretin, okumak isteyenlere nefes olun. yıkama yağlama isteyenler kendi mecralarında takılsın, içerik üretirken onları çok da umursamayın, umurunuzda olması gereken şey yazdığınız şeyleri okuyacak insanlar olsun. bir kişi bile olsa, okumayı seven bir insana ulaşıyorsanız gerisi lafügüzaf... misal benim severek okuduğum yığınla yazar var hala bu mecrada. fırsat buldukça da hepsini okumaya devam ediyorum. siz okudukça, onlar okunduklarını bildikçe sıkıntı çıkmaz. ha derdiniz başka ve sürekli görünür olmaksa, o zaman sizi başka bir köşeye almak lazım. o köşe de pastane köşesi. canım, tatlım, ballı lokmam vesaire diyerek, altın günü düzenleyebilir, okunmadan beğeni toplayabilir ve mahlasınızdan söz ettirebilirsiniz. ama bütün bunlar matrix be cancağazım! hangi hapı yutacağınız sizin elinizde. tercihe bağlı yani...
devamını gör...
20.
katamazsınız. an itibariyle sol framede dört tane gereksiz yazarın yine ponçikleşmesine tanık olmaktayız. 24 tane başlık ise bildiğin türkçe vikipedi maddesi. şu tek cümlelik olanlardan. geri kalanları da gündemle alakalı haber başlıkları. bakıyorsun ne bir olgu ne bir eylem ne de bunlara dair tespitler, tecrübeler, yaşanmışlıklar. hiçbir şey yok. bommmboşşş derler ya ekşi'de, aynen öyle. kısacası kasmayın, olursa olur, olmazsa yallah ekşi'ye *
devamını gör...